Sayfa 7/10 İlkİlk ... 56789 ... SonSon
95 sonuçtan 61 ile 70 arası

Konu: günün sohbeti

  1. #61
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Dört mezhep

    Sual: İslam Ahlakı ve F.Bilgiler kitabında, (Benim mezhebim doğrudur, yanlış olma ihtimali de vardır ve diğer üç mezhep yanlıştır, doğru olma ihtimali de vardır) deniliyor. Bu ne demektir?
    CEVAP
    Aşağıda açıklandığı gibi, dört hak mezhepten birine uyan kimse, (Benim mezhebim doğrudur) demezse, zaten o mezhebe uyması uygun olmaz, fakat buradaki yanlış ifadesi, bâtıl, geçersiz demek değildir. Mezhebimizin hükümlerinden farklı bir ictihad demektir. İctihadın yanlış olduğu zaten bilinemez. Yani ictihad, başka bir ictihadla geçersiz hale getirilemez.

    Müctehid, bir işin nasıl yapılacağını anlamaya çalışırken yanılırsa, günah olmaz, sevab olur. Uğraşmasının sevabını kazanır, çünkü insana gücü, kuvveti yettiği kadar çalışması emrolundu. Müctehid yanılırsa, çalışması için bir sevab verilir. Doğruyu bulursa, on sevab verilir. Eshab-ı kiramın hepsi büyük âlim, yani müctehid idiler. Bunlardan sonra gelenler arasında, ilk zamanlar ictihad yapabilecek büyük âlim çoktu. Bunların her birine nice kimseler uyardı. Zamanla, bunların çoğu unutularak, Ehl-i sünnet içinde, yalnız bu dört mezhep kaldı. Sonraları, olur olmaz kimseler çıkıp da, müctehidim diyerek, bozuk fırkalar çıkarmamaları için, Ehl-i sünnet, bu dört mezhepten başka mezhebe uymadı. Bu dört mezhepten her birine, Ehl-i sünnetten milyonlarca kimse uydu. Dört mezhebin itikadı bir olduğundan, birbirine yanlış demez, bid’at sahibi, sapık bilmezler. Doğru yolun, bu dört mezhepte olduğunu ve her biri kendi mezhebinin doğru olmak ihtimalinin daha çok olduğunu bilir. İctihad ile anlaşılan işlerde, İslamiyet’in açık emri bulunmadığı için, bir kimsenin mezhebi yanlış olup da, diğer üç mezhepten birisinin doğru olma ihtimali varsa da, herkes (Benim mezhebim doğrudur, yanlış olma ihtimali de vardır ve diğer üç mezhep yanlıştır, doğru olma ihtimali de vardır) demelidir. (F. Bilgiler)

    Diğer üç mezhep de hak olduğu için, bir ihtiyaç olunca, o konudaki diğer mezhebin hükmünü taklit etmek caiz olur. (Mizan-ül Kübra)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  2. #62
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Önce iğneyi kendine
    Sual: (Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı başkasına) atasözünün dine aykırı olduğu, çünkü çuvaldızı kendine iğneyi başkasına batırmak gerektiği, hatta iğneyi başkasına hiç batırmamak lazım olduğu söyleniyor. Atasözü dine aykırı olur mu?
    CEVAP
    Atasözlerimiz, her asırda doğruluğu onaylanarak bugüne kadar gelmiştir. Söyleniş maksadı bilinmeden suçlamak yanlış olur. Atasözleri ve deyimler, genelde görünen anlamından çok farklı olurlar. Bunu bilmeyen kimse, atalarımızı suçlar.

    Bu sözün de, dine aykırı yönü yoktur. Çok güzel bir sözdür. Birisini incitici bir söz söylemeden önce, bu söz bize söylense tepkimiz ne olur diye düşünmemizin, eğer bunu kendimiz kabul etmezsek, daha ağırını başkasına uygulamanın yanlışlığını anlamamız gerektiği vurgulanıyor. Kendine layık görmediğini, başkasına da layık görmemeli deniyor. Nitekim bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (Kendine layık görmediğini başkasına da layık görmeyen kimse, kâmil imana sahiptir.) [Taberani]

    Demek ki, incitici bir şey yapmadan önce, onun daha azı kendimize yapılsa, nasıl tepki vereceğimizi düşünmemiz gerekiyor. İnsanın, kendisinin hoşlanmadığı bir şeyi, başkasına yapmaması gerekir.

    Görüldüğü gibi bu atasözü de, dinimize çok uygundur.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  3. #63
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Kötüyü düzeltmek
    Sual: Tesettürlü, namazını kılan bir abla, uygunsuz giyinen ve uygunsuz bir iş yapan başka bir kadını yola getirmek için, onunla arkadaş oldu. (Eninde sonunda ben bunu doğru yola getireceğim) diye çok gayret sarf etti. Bir müddet sonra bu ablayla karşılaştım, onun da öteki gibi açıldığını gördüm. Elini verip kolunu alamayan kimsenin durumuna düştü. Bu olay beni ürküttü. Peki, o zaman emr-i marufu nasıl yapacağız? Kendimizi tehlikeye atarak mı?
    CEVAP
    Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye onunla arkadaşlık edilirse, kendisinin bozulma ihtimali daha fazla olabilir. Kötü arkadaşı düzeltmek için onunla düşüp kalkmaya çalışırsak, onun bir eğrisini düzeltmeye çalışırken, o bizim on doğrumuzu bozar. (Kötünün bana ne zararı dokunur?) demek çok yanlıştır. Çürük bir meyve, bir çuval meyvenin çürümesine sebep olur. Bir çuval meyve bir çürüğü sağlam hale getiremez. Yapmak, düzeltmek çok zor, yıkmak ise çok kolaydır. (Süleymaniye camisini iki işçi yıkabilir, ama yapmak için bir Sultan Süleyman, bir de Mimar Sinan lazımdır) demişlerdir. Yine bunun gibi, (Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış) denmiştir. Büyük bir taşı, dağın tepesinden aşağıya yuvarlamak çok kolay, fakat aşağıdan yukarı çıkarmaksa çok zordur.

    Kötü arkadaştan uzak durmaya çalışmalı. Onun için peygamber efendimiz buyurdu ki:
    (Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin!) [Hâkim]

    Yukarıda görüldüğü gibi, namaz kılan tesettürlü abla, kötü kimseyle arkadaşlık etti ve bunun neticesinde de, onun bozuk yoluna, onun bozuk dinine girmiş oldu.

    Kalb, kötü kimselerin yanında gaflete dalınca, şeytan da vesvese verir. Zamanla o arkadaşa uymaya çalışır. Bunun için, arkadaşın ve çevrenin etkisi çok büyüktür.

    Fâsık kadınla arkadaşlığın zararı daha büyük olur. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
    (Bir kötü kadının fücuru [kötülüğü] bin erkeğin fücuruna bedel; bir saliha kadının iyiliği, yetmiş sıddıkın iyiliğine bedeldir.) [Ebu Nuaym,Ebu-ş-Şeyh]

    Görüldüğü gibi kadınların iyisi çok iyi, kötüsü de çok kötü oluyor. Kötülerinden uzak durmaya çalışmalı. Onu düzelteceğiz diye kendimizi bozmamalıyız. Onun için, (Kötü bir kadın, doğru olan kırk erkeği yoldan çıkarır) demişlerdir.

    Böyle kimselere emr-i maruf yapmak için onunla düşüp kalkmak yanlış olur. Uygun bir kitap vermeli, nasibi varsa okur, doğru yolu bulur. O, doğru yolu bulamasa da, biz görevimizi yapmış oluruz.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  4. #64
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Mevlide günah karıştırmak
    Sual: İmam-ı Rabbani hazretlerinin, (Mevlid okutmak, mevlid cemiyetleri tertip etmek ve ilahi okuyup dinlemek uygun değildir) dediği doğru mudur?
    CEVAP
    Hayır. Nağmeli okunmasını, dine aykırı teganni yapılarak, şarkı söyler gibi okunmasını, yani günah işlenerek yapılmasını uygun görmüyor. Mesela günümüzde olduğu gibi, çalgı aletleriyle ve kadın erkek karışık mevlid okutmak da doğru değildir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
    Kur’an-ı kerimi, kasideleri [ilahileri] ve mevlidi güzel sesle okumak caizdir. Haram olan, nağme yapmak, yani sesi musiki perdelerine uydurmaktır ki, harfler değişmekte, mana bozulmaktadır. Bunları, nağme yapmadan ve Allah rızası için okumak şartıyla güzel sesle okumak caizdir, fakat dinlerini kayırmayanlar, bu şartları gözetmeyeceklerinden, buna da müsaade etmemek, bu fakire daha uygun geliyor. (3/72)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  5. #65
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.480, Level: 47
    Points: 5.480, Level: 47
    Level completed: 65%,
    Points required for next Level: 70
    Level completed: 65%, Points required for next Level: 70
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    kader_18 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Yer
    hatay
    Mesajlar
    317
    Points
    5.480
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Allah (c.c) razı olsun ablacım.burada birkaç soruma cevap buldum...Ellerine sağlık

  6. #66
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Müslümanlığı duymayanlar
    Sual: Müslümanlığı hiç duymayanlar Cehenneme girecekler mi?
    CEVAP
    İmam-ı Rabbani
    hazretlerinin, bir oğlunun sualine verdiği cevap özetle şöyledir:
    Sual: Dağda yetişip, hiçbir din duymayıp, puta tapan müşrikler, Cehennemde sonsuz kalmazsa, Cennete girmesi gerekir. Bu da olamaz, çünkü müşriklere Cennet haramdır, yani yasaktır. Âhirette Cennetle Cehennemden başka yer de yoktur. Araf’ta kalanlar, bir müddet sonra Cennete gideceklerdir. Sonsuz kalınacak yer, Cennet veya Cehennemdir. Bunların yeri neresidir?
    CEVAP
    Kıymetli yavrum, bu suali halletmek için, (Kıyamet günü, Peygamber efendimiz, bunları dine davet eder. Kabul eden Cennete, etmeyen Cehenneme sokulur) diyenlerin sözü, bu fakire iyi gelmiyor, çünkü âhiret, mükâfat yeridir, hesap yeridir. Emir yeri, iş yeri değildir ki, oraya Peygamber gönderilsin! Çok zaman sonra, Allahü teâlâ, merhamet ederek, bu meselenin hallini ihsan eyledi. Şöyle bildirdi ki, bu müşrikler, Cennete de, Cehenneme de girmeyecek, âhirette dirildikten sonra, hesaba çekilip, kabahatleri kadar mahşer yerinde azap çekecektir. Herkesin hakkı verildikten sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da yok edileceklerdir. Bir yerde sonsuz kalmayacaklardır.

    Herkesin aklı, birçok dünya işlerinde bile şaşırıp yanılırken, iyiliği, merhameti sonsuz olan sahibimizin, Peygamberleriyle haber vermeden, yalnız akılları ile bulamadıkları için, kullarını sonsuz olarak ateşte yakacağını söylemek, bu fakire ağır geliyor. Böyle kimselerin sonsuz olarak Cennette kalacaklarını söylemek, nasıl çok yersizse, sonsuz azap çekeceklerini söylemek de, öyle yersiz oluyor. O halde, cevabın doğrusu, bize bildirilendir. Yani mahşer günü, hesapları görüldükten sonra, yok edileceklerdir. (1/259)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  7. #67
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Her yere peygamber geldi
    Sual: Dünyanın her yerine peygamber gönderilmiş midir?
    CEVAP
    Evet, köylere kadar, her yere peygamber gönderilmiştir.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:Çok geniş ve çok derin düşünüyorum da, yeryüzünde, Peygamberimizin haberi yetişmeyen, hiçbir yer kalmadığını anlıyorum. Bütün dünyanın, Onun davet nuruyla güneş gibi aydınlandığı görülüyor. Hatta duvar arkasında bulunan, Yecuc ve Mecuc'a bile ulaşmış bulunuyor. [İmam-ı Rabbani hazretleri zamanında böyle olunca, iletişim vasıtalarının çok ilerlediği günümüzde, Müslümanlığı duymayan kimselerin kalmadığı ihtimali daha kuvvetlidir.]

    İslamiyet’ten önceki zamanlarda da, bütün dünyada Peygamber gönderilmedik bir yer kalmamış gibidir. Hatta bundan en mahrum zannedilen Hindistan’da bile, Hintlilerden Peygamber gelip, Allahü teâlânın emirleri bildirilmiştir. Hindistan’ın bazı kısımlarında, Peygamberlerin nurları, küfür karanlıkları içinde, yıldızlar gibi parlamıştır. Gerekirse, bu şehirlerin isimlerini bile söyleyebilirim. Bazı Peygamberlere bir kişi bile inanmamış, kimse kabul etmemiştir. Yalnız bir kişinin inandığı Peygamberler de olmuştur. Bazılarına da, iki veya üç kimse iman etmiştir. Hindistan’da bir Peygambere, üç kişiden çok inanan olduğu görülemiyor. Yani, dört tane ümmeti bulunan Peygamber olmamıştır. Hintlilerin tapındıkları kimselerden bazılarının kitaplarındaki, Allahü teâlânın varlığı ve sıfatları hakkında görülen yazılar, hep o Peygamberin ışıklarının yansımasıdır, çünkü her asırda, her ümmete Peygamber gelerek, Allahü teâlânın varlığını ve sıfatlarını bildirmiştir. Onların mübarek varlıkları olmasaydı, küfür ve günah pislikleriyle kirlenmiş olan akıllar, iman nimetine kavuşamazdı. Bu ahmaklar, çürük akıllarıyla, herkesi kandırıp, kendilerine tapmaya zorlamış, (Sizi biz kurtardık, bizim sayemizde yaşıyorsunuz) diyerek, kendilerinden başka bir kuvvetin bulunmadığını sanmışlardı. (1/259)

    Demek ki, Asya’ya geldiği gibi, Amerika’ya, Avrupa’ya, Afrika’ya ve dünyanın her beldesine, her köyüne peygamber gönderilmiştir. İnanan kimseler olmadığı veya çok az olduğu için, peygamber gelmedi zannedilmektedir.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  8. #68
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Tilavet secdesi
    Sual: Bir kimse, namazda, sonunda secde âyeti olan bir sureyi mesela Alak suresini okusa, namaz içinde veya namaz dışında tilavet secdesi yapması gerekir mi?
    CEVAP
    Gerekmez. Bir kimse, namazda secde âyetini okuyup rükûa gitse, rükû yaparken tilâvet secdesine niyet etse de, etmese de, bundan sonra secde etmekle, o kimseden tilâvet secdesi sakıt olur. Yani ayrıca tilavet secdesi yapması gerekmez. (Halebî)

    Eğer secde âyetinden sonra, birkaç âyet daha okumaya devam ederse, tilavet secdesine niyet etmesi gerekir.

    Namazda secde âyeti okunduktan 2-3 âyet sonra rükûa eğilip tilavet secdesine niyet edilse, namazın rükû veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer. (S. Ebediyye)

    Secde âyetinden sonra, üç âyetten fazla okunursa, hemen ayrıca rükû veya bir secde yapılıp ayağa kalkılır. Okumaya devam edilir. (S. Ebediyye)

    Tilavet secdesi namaz içinde yapılmazsa, namazdan sonra yapılmalıdır.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  9. #69
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    İkinci rekâtta uzun okumak
    Sual: (Namazda ikinci rekâtta birinciden üç âyet uzun okumak mekruhtur) deniyor. Buradaki mekruh, tenzihen mi, tahrimen mi?
    CEVAP
    Yalnız mekruh denince genelde tahrimen mekruh anlaşılırsa da, Nimet-i İslam kitabında, bunun tenzihen mekruh olduğu bildiriliyor. Unutarak okunursa mekruh olmaz.

    Secde âyetini yazmak
    Sual
    : Secde âyetini yazmakla veya gözle okumakla, tilavet secdesi gerekir mi?

    CEVAP
    Yazmak ve gözle okumak, kıraat sayılmadığı için, tilavet secdesini gerektirmez.

    Son sünnete kalkarken
    Sual:
    Farzı kılıp son sünneti kılmadan önce, bir şey okuyarak veya okumadan, sessizce beklemenin mahzuru var mıdır?

    CEVAP
    Farzdan sonra, son sünnete hemen kalkmamak mekruhtur. (Tergib-üs-salât)


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  10. #70
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Bir iş için üç niyet
    Sual: Cünüp olan kimse, Cuma gecesi gusletse, ertesi günü aynı zamanda bayram olsa, bu kişi, hep cünüplükten temizlenmeye, hem Cuma ve bayram guslüne niyet etse hepsi için ayrı sevaba kavuşur mu?
    CEVAP
    Evet, hepsine niyet edince hepsi için sevaba kavuşacağı Nimet-i İslam kitabında yazılıdır.

    (Cünüplükten yıkanana hiç sevab olur mu?) diyenler de çıkıyor. Cünüplükten gusletmek farzdır. Farzı işleyen çok büyük sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerif meali:
    (Cünüplükten gusledene, üzerindeki kıl sayısınca sevab verilir, o kadar günahı affolur, Cennetteki derecesi yükselir. Guslü için ona verilecek sevab, dünyada bulunan her şeyden daha hayırlı olur. Allahü teâlâ meleklerine, “Bakın, bu kulum, gece üşenmeden kalkıp, emrime uymak için guslediyor. Şahit olun ki, bunun günahlarını af ve mağfiret eyledim” buyurur.) [Gunye]

    Cuma günü için gusletmek sünnettir ve çok sevabdır. Hatta bu guslün önemini bildiren hadis-i şeriflerden dolayı, farz diyen âlimler de vardır. İki hadis-i şerif meali:
    (Cuma guslü her müslümana vacibdir.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, İ.Malik, İ.Ahmed, Deylemi, Taberani, Ebu Nuaym]

    (Cuma günü gusledenin günahları temizlenir, ona, “[Haydi, günahsız olarak] ameline yeniden başla” denir.) [Deylemi]

    Gusülde niyet
    Sual:
    Cünüp olduğunu unutan kimse, Cuma namazı için guslederse, temiz olur mu? Bu gusülle namaz kılabilir mi?
    CEVAP
    Evet, temiz olur, çünkü Hanefî’de niyet farz değildir, fakat farz sevabına kavuşamaz. (S. Ebediyye)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

Sayfa 7/10 İlkİlk ... 56789 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Horoz Ile Köpeğin Sohbeti
    By yagmurdamlasi in forum Hayata Dair
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31.12.09, 19:07
  2. Bediüzzaman'ın sarhoşla sohbeti
    By BaRLa in forum Bediüzzaman Talebeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.11.09, 06:53
  3. Erenlerin sohbeti
    By SiLa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 28.07.09, 10:38
  4. -horoz ile köpeğin sohbeti
    By SiLa in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 18:47
  5. Erenlerin sohbeti
    By Konyevi Nisa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.12.08, 10:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •