Sayfa 9/10 İlkİlk ... 78910 SonSon
95 sonuçtan 81 ile 90 arası

Konu: günün sohbeti

  1. #81
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Gece aynaya bakmak
    Sual: Gece aynaya bakmakta bir mahzur var mıdır?
    CEVAP
    Gece de olsa, gündüz de olsa, aydınlıkta aynaya bakmakta bir mahzur yoktur. Loş karanlıkta aynaya bakılırsa, aynanın arkasındaki madde, yüzdeki parlaklığı gideriyor. Bu tecrübeyle de bildirilmiştir.

    Celsede otururken
    Sual:
    Kadın, namazda iki secde arasında nasıl oturur?

    CEVAP
    Teşehhütte yani namazdaki normal oturuşta oturduğu gibi oturur. (Redd-ül-muhtar)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  2. #82
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Son iki rekâtta Fatiha okumak
    Sual: Son iki rekâtta, Fatiha okumayı unutanın, secde-i sehv yapması gerekir mi?
    CEVAP
    Farz ve kaza namazlarında, secde-i sehv gerekmez, çünkü farzların son iki rekâtında Fatiha okumak vacib değil, sünnettir. Nâfilelerde, sünnetlerde veya vitirde ise, Her rekâtta Fatiha okumak vacib olup, biri unutulursa secde-i sehv gerekir. (Hindiyye)

    Mâlikî ve Şâfiî’de, her rekâtta Fatiha okumak farzdır. Bir ihtiyaçtan dolayı bu iki mezhepten birini taklit edenin, okuması farzdır. Okumazsa namaz sahih olmaz. Secde-i sehvle de kurtulmaz.

    Önceki sureyi okumak
    Sual:
    İkinci rekâtta, birinci rekâtta okunan sureden öncekini veya birinci rekâttan daha uzun bir sure okumak mekruh mudur?
    CEVAP
    Evet, mekruhtur. Farz ve nâfilelerin hepsinde, ikinci rekâtta birinci rekâttan daha uzun okumak mekruhtur. Kasten okunmazsa mekruh olmaz. Eğer okunmaya başlanmışsa artık terk edilmez, devam edilir. (Halebî)

    Nâfile namazlarda mekruh olmayacağını bildiren âlimler de vardır.

    Aynı sureyi okumak
    Sual:
    Bir namazın her rekâtında aynı zamm-ı sureyi okumak mekruh olur mu?

    CEVAP
    Nafilelerde mekruh olmaz. Farz veya kaza kılarken mekruh olur.


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  3. #83
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Nâfile kılarken
    Sual: Dört rekâtlık bir nâfile namazda, sırasıyla Maun, Kevser, Kâfirun ve Nasr surelerini okumak mekruh olur mu?
    CEVAP
    Nâfile namazlarda üçüncü rekâtta, kendisinden önceki rekâttan daha uzun okumak mekruh olmaz, çünkü üçüncü rekâtla başka müstakil bir bölüme başlanmış olmaktadır. (Halebî)

    Nâfile kılarken fazla okumak
    Sual:
    Nâfile kılan kimse, zamm-ı sureyi bir rekâtta iki defa veya daha fazla okusa yahut her iki rekâtta da aynı sureyi okusa mekruh olur mu?
    CEVAP
    Nafile namazlarda mekruh olmaz, fakat farz ve kaza namazlarında mekruh olur. (Halebî, Hindiyye)


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  4. #84
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Elli vakit namaz
    Sual: Mirac’da elli vakit namaz farz kılınınca, Hazret-i Musa’nın, Peygamberimize, (Rabbinden vakit sayısının azaltmasını iste) demesi üzerine pazarlıkla, elli vakit beş vakte indiriliyor. Allah, insanlara neyin zor geleceğini bilmiyor mu da, Hazret-i Musa’nın teklifinden sonra, namaz beş vakte indiriliyor?
    CEVAP
    Pazarlık lafı çok çirkindir. Allahü teâlâ elbette olmuş ve olacak her şeyi bilir. Mesela biri hastalansa, iyileşmek için dua etse, Allahü teâlâ da duasını kabul edip şifa verse, (Allahü teâlâ iyileşmek istediğini bilmiyor mu, duaya ne lüzum var?) denemez. Dua, iyileşmesi için bir sebeptir. Her şeyi bir sebeple yaratmak Allahü teâlânın âdetidir. Burada da, beş vakit namazı farz kılmasına, Musa aleyhisselamın bildirmesini sebep kılmıştır. Böylece, ezeldeki takdir yerini bulmuş ve beş vakit namaz farz kılınmıştır.


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  5. #85
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti


    Oruçta niyet
    Sual: Dört mezhebe göre Ramazan orucunda niyetin son vakti nedir?
    CEVAP
    Ramazan orucunda niyetin son vakti, Hanefî’de dahve-i kübra denilen, şer’i gündüzün yarısı, yani Türkiye için, öğle vaktinden, yaklaşık 70 dakika kadar önceki zamandır. Mesela, İstanbul’da 5 Ramazan 1431 Pazar günü, şer’i gün, 20:13 – 4:11 = 16 saat 2 dakikadır. Bunun yarısı 8 saat 1 dakika eder. 4:11 + 8:01 = 12:13’e kadar niyet edilebilir. Öğle ise 13:20'de oluyor. Yani 5 Ramazan tarihinde, öğleye 67 dakika kala niyet edilebiliyor.

    Diğer üç mezhepte ise, imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır.

    Bu bakımdan, oruçta bu üç mezhepten birini taklit edenin, imsak vaktinden önce niyet etmesi şarttır.

    Unutursa veya oruca başladıktan sonra mezhep taklidini gerektiren bir durum olur da, imsak vaktinden önce niyet etmemiş olursa, artık geriye dönme imkânı olmadığı için, orucunu kurtarabilmek maksadıyla, zaruretten dolayı yine üç mezhepten birini taklit edebilir.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  6. #86
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: günün sohbeti

    ALLAH c.c razı olsun.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  7. #87
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    İnkâr eden mahrum kalır
    Sual: Cennettekilerin, Allahü teâlâyı göreceğini inkâr eden kimse, bozuk itikadının cezasını Cehennemde çektikten sonra Cennete girse, Allahü teâlâyı göremez mi?
    CEVAP
    İtikadı bozuk olan bir kimse, imanla ölür de, Cehennemde bozuk itikadının cezasını çektikten sonra Cennete girerse, Allahü teâlâyı görür. Cennet, nimetlerden mahrum olma yeri değildir. Allahü teâlânın Cennette görüleceğini inkâr edenlerin, Nass’ları yani mânâsı açık olan âyet-i kerime ve hadis-i şerifleri inkâr ettikleri için, Cennete hiç giremeyecekleri bildirilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
    (Kıyamet günü ışıl ışıl parlayan yüzler, [müminler] Rablerine bakacaklardır.) [Kıyamet 22, 23]

    Her âyet-i kerimeyi inkâr küfür olduğu gibi, bu âyet-i kerimeyi de inkâr küfür olur.

    Peygamber efendimiz, bu âyet-i kerimenin açıklaması olarak Kütüb-i sittenin hepsinde bulunan meşhur ve sahih bir hadis-i şerifte, ayın dolunay olduğu bir zamanda buyuruyor ki:
    (Gökteki şu ayı nasıl net görüyorsanız, [Cennette] Rabbinizi, böyle açıkça göreceksiniz.) [Buhari, Müslim, İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İ. Ahmed, İbni Huzeyme, İbni Hibban]

    Bu meşhur hadis-i şerifi de inkâr, yukarıdaki âyet-i kerimeyi inkâr gibidir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
    Allahü teâlâ akıl ve insaf versin de, Allahü teâlâ Cennette görülemez diyenler, Kur’an-ı kerimde açıkça bildirilmiş olan Nass’lara karşı gelmesinler. Sahih hadisleri inkâr etmesinler. Bunlar gibi, açık bildirilmiş olanlara iman etmek lazımdır. Bunların nasıl olduklarını Allah bilir demeli. Anlamadıkları için, aklım ermiyor demeli. Kendi aklına güvenip, anlamadığına inanmamak, çok yanlıştır. (3/44)

    Allahü teâlâyı Cennette görmeye inanmak şerefinden mahrum olanlar, bu saadete kavuşmakla nasıl şereflenebilir? (İnkâr eden, mahrum kalır) buyurulmuştur. Cennette olup da görmemek de uygun değildir, çünkü İslamiyet, (Cennette olanların hepsi görecektir) diyor. Bir kısmı görecek, bir kısmı görmeyecek demiyor. (3/17)

    Bu ifadelerden, Allahü teâlâyı görmeyi inkâr edenlerin, açık Nass’ları inkâr ettikleri için, Cennete giremeyecekleri anlaşılıyor.


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  8. #88
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Oruç tutamamak
    Sual: Çalıştığımız yer çok sıcak, oruçlu olunca çalışmam imkânsız. İzin de vermiyorlar. Çalışmasam çoluk çocuk nafakasız kalacaktır. Oruç tutmayıp kışın kaza etmem caiz olur mu?
    CEVAP
    İbni Abidin hazretleri bu hususta buyuruyor ki:
    Nafakaya muhtaç kimse, çalışınca hasta olacağını anlarsa, orucu bozar. Ücretle çalışmayı sözleşmişse ve iş sahibi, Ramazanda izin vermiyorsa, kendinin ve ailesinin nafakası mevcut olan, orucu bozmaz, çünkü böyle kimsenin dilenmesi haramdır. Kendinin ve ailesinin nafakasına malik değilse, orucun zarar vermeyeceği başka hafif iş bulması lazım olur. Hafif iş bulamazsa, işinde çalışarak, orucu bozması caiz olur. Bunun gibi, ekin biçen kimseye Ramazan ayının orucu ziyan verirse, yani oruçtan dolayı, ekini biçemeyip, ekin telef olursa yahut çalınırsa [veya bina yapılamayıp da yağmurdan yıkılmak tehlikesi muhakkak olursa] ve bunları ücretle yapacak bulamazsa, oruç tutmayıp, bu işlerini yapmak caiz olur. İş bitince, orucunu tutar ve Ramazandan sonra da, tutamadığı günleri kaza eder. Günah olmaz. Susuzluktan hasta olması, ölmesi muhakkak olan herkes de, orucu bozup, kaza edebilir. Kefaret yapmazlar. (Redd-ül-muhtar)
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  9. #89
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti


    Geriye dönük taklit
    Sual: S. Ebediyye’de, (Hanefi mezhebindeki bir kimsenin, dişleri kaplama ve dolguluyken gusül abdesti sahih olmadığından, namazları da sahih olmaz. Şâfiî veya Mâlikî mezhebini taklide başlayıncaya kadar kılmış olduğu namazları kaza etmelidir) deniyor. Yine S. Ebediyye’de, (Kendi mezhebine uymayan işi yaptıktan sonra bile, taklit yapmak caiz olur. Mesela Ebu Yusuf hazretlerine, Cuma namazını kıldıktan sonra, gusül abdesti aldığı kuyuda, fare ölüsü görüldü dediler. “Şâfiî mezhebine göre guslümüz sahihtir” dedi) deniyor. Hanefî mezhebindeki bir kimse, dolgu dişi varken taklit etmeden, yıllarca kıldığı namazları için, bu hükme uyarak, (Bu namazlarımı Mâlikî mezhebine göre kıldım) diye niyet etse, kaza etmeye lüzum kalmadan, bu namazları sahih olur mu?
    CEVAP
    S. Ebediyye
    ’ninmüellifi merhum hocamıza, otuz yıl sual sordum. Bu suali de sormuştum. Sual ve cevaplardan birkaçı şöyleydi:

    Sual 1: On yıldır dolgu dişle namaz kılan, şimdi bunları Şâfiî veya Mâlikî’ye göre kıldım derse, hepsi kaza edilmiş olur mu?

    CEVAP:
    Evet.

    Sual 2: S. Ebediyye’de, dolgusu olan kimse için, (Şâfiî veya Mâlikî mezhebini taklide başlayıncaya kadar kılmış olduğu namazları kaza etmelidir) buyuruluyor. (Beş on senelik de olsa, sahih olmayan bu namazlar için, “Bu namazları Mâlikî veya Şâfiî mezhebine göre kıldım” denirse, hepsi kaza edilmiş olur ve kaza edilmeleri lazım gelmez) ifadesi, başka bir kavil midir?
    CEVAP: Aynı kavlin devamıdır.

    Sual 3: Dolgu dişten dolayı mezhep taklid edileceğini bilmeyen biri, beş sene önce hacca gidip geliyor. Şimdi Mâlikî’yi taklit etmeden kıldığı namazlar için, (Beş yıldır dolgu dişle kıldığım namazları, Malikî mezhebine göre kıldım) diyerek bu namazları kaza etmesine lüzum kalmadığı gibi, (Beş sene önce yaptığım hacda, gusülde, abdestte ve namazda da, Malikî’yi taklit ettim) dese haccı sahih olur mu?
    CEVAP: Evet, sahih olur.

    Sual 4: Unutarak necasetli elbiseyle namaz kılan, namazdan sonra hatırlasa, (Bu namazı Mâlikî’ye göre kıldım) diye niyet etse, kıldığı namaz sahih olur mu?
    CEVAP: Evet, sahih olur.

    Sual 5: Mâlikî’yi taklid eden Hanefî, mukimken unutup mestlere iki gün mesh etse, bu mestle kıldığı namazlar için, (Bu namazları Mâlikî’ye göre kıldım) dese, namazları sahih olur mu?
    CEVAP: Evet, unuttuğu için sahih olur.

    Sual 6: On yıl önce Hacca gittim. Şâfiî Mezhebini taklit ediyordum. Kadınlara dokununca abdesti bozduğunu bildiğim için, tekrar Hanefî’yi taklid ederek haccımı yaptım. Haccım sahih oldu mu?
    CEVAP: Tekrar hacca lüzum yoktu. Hacdan sonra taklidi niyet caizdi. Tekrar gitmek, takva olmaz. İyi olmuş.


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  10. #90
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    AH EDEB

    Ey insanoğlu! Allah ı sevmek Allah a gitmek istiyorsan
    maddi ve mânevi her işinde edeb ile gir irfan ile çıkmaya çalış.

    - Beni Rabbim edeblendirdi. Ve ne güzel edebledi.

    - Âdemoğlunun edebden nasibi yoksa insan değildir.

    - Edeble süslenmeyen akıl silâhsız kahramandır.

    - Edeb: Aklın dıştan görünüşüdür.

    - Edeb: Eline diline ve beline sahip olmaktır.

    - Edeblerin anası az konuşmaktır.

    - Edeb olmadıkça asalet düzelmez.

    - Edeb şeytanı öldüren bir silahtır.

    - Edeb en hayırlı sanattır. Hakka giden yolun azığıdır.

    - Edeb olgunlaşmanın ilk şartıdır.

    - Edebi terk eden ârif değildir.

    - Edebden mahrum olanlar Hak dergâhından kovulurlar.

    - Edebi olmayanın güvenilir ilmi yoktur.

    - Hakikatten maksat ancak edebdir.

    - Hakiki edeb nefsi terketmektir.

    - Ayıplarınızı edeble örtünüz.

    - Hakiki güzellik ilim ve edeb güzelliğidir.

    - İnsanın ziyneti edebin tamamıdır.

    - Evlâdına edeb öğretmeyen düşmanlarını sevindirir.

    - Ruhen yükselmek ancak edeble mümkündür.

    - Akıllı edebi edebsizden öğrenir.

    - İlim şerefi ve edeble Âdem melekten üstün oldu.

    - Şeytan Allahın huzurundan edebi terkettiği için kovulmuştur.

    - Edeb dışı hareketler feyzi keser. Ve sahibini sultanın gönlünden uzaklaştırır.

    - Sohbet bir cesettir. Edeb ise o cesedin ruhudur.

    - İmanın hakikatine ermek için yakîn bilgi; yakîn için ihlâslı amel; ihlâslı amel için

    farzları edâ; farzları eda için sünneti tatbik; sünneti tatbik etmek için de edebi korumak lâzımdır.

    - Edeb; insanı her türlü hatadan koruyan bilgi ve prensiplere sahip olmaktır.

    - Her şey çoğaldıkça ucuzlar. Fakat edeb çoğaldıkça değeri artar.

    - Edeb kendisinden yükseğini çok görmemek kendisinden aşağısını da hor görmemektir.

    - Üstadının edebi ile edeblenmeyen sünnet ve hadisle edeblenemez. Sünnet ve hadisle edeblenemeyen de âyet ve Kuranla edeblenemez.

    - Edeb güzelliği kişiyi nesebe muhtaç etmez.

    - Edeb insanı utanılacak şeylerden koruyan melektir.

    - Edeb Rasûlullahın sünnetine uygun hareket etmektir.

    - Edebden daha üstün şeref yoktur.

    - Edeb kaidelerinin en alt derecesi bir kimsenin cehaletini sezdiği yerde durup onu gidermesidir.

    - İlim elde etmek isteyen edebli olsun.

    - İyi amel sahibi olmak isteyen edebli bir şekilde ilim sahibi olmaya baksın.

    - Muhabbet ehli sevgi işinde iyi niyete sahip oldukça edebleri artmaya başlar.

    - Edeb nefsi gerektiği şekilde terbiye etmek ve güzel ahlâk ile süslemektir.

    - Edeb insanın mutlak bir fazilet kaynağıdır.

    - Cennetteki makamlara amel ve edeble ulaşılır.

    - Edebin dostları: Hayâ Samimiyet Teslimiyet Muhabbet Niyet İtaat
    Gayret Sohbet ve Hizmettir.


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

Sayfa 9/10 İlkİlk ... 78910 SonSon

Benzer Konular

  1. Horoz Ile Köpeğin Sohbeti
    By yagmurdamlasi in forum Hayata Dair
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31.12.09, 19:07
  2. Bediüzzaman'ın sarhoşla sohbeti
    By BaRLa in forum Bediüzzaman Talebeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.11.09, 06:53
  3. Erenlerin sohbeti
    By SiLa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 28.07.09, 10:38
  4. -horoz ile köpeğin sohbeti
    By SiLa in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 18:47
  5. Erenlerin sohbeti
    By Konyevi Nisa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.12.08, 10:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •