Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234
38 sonuçtan 31 ile 38 arası

Konu: Edep illa edep!!!!!

  1. #31
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    Edep bir tac imiş Nur-u Hüda’dan
    Giy ol tacı, emin ol her beladan...

    Mevlâna Celaleddin Rumî k.s. Hazretleri, Mesnevî’sinde şöyle diyor:

    “Allah’tan edebe muvaffak olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse Allah’ın
    lütfundan mahrumdur.

    Edebi olmayan yalnız kendine kötülük etmiş olmaz. Belki bütün dünyayı
    ateşe vermiş olur.

    Nasıl mı? Şu misali dinle: Alışverişsiz, dedikodusuz ilâhi sofra gökten
    iniyordu.

    Musa a.s. kavmi içinde birkaç kişi terbiyesizce, “hani sarmısak,
    mercimek?” dediler.

    Ondan sonra gökyüzünün sofrası, ekmeği kesildi. Ekme, bel belleme,
    orak sallama kaldı.

    Sonra İsa a.s. şefaat edince Hak, yemek sofrası ve tabaklarla ganimetler
    gönderdi.

    Yine küstahlar edebi terkederek sofradan yemek artığını aşırdılar.

    İsa bunlara yalvardı: “Bu devamlıdır, yeryüzünden kalkmaz.

    Bir ulu kişinin sofrası başında kötü zanna düşmek ve harislik etmek
    küfürdür.” dedi.

    O rahmet kapısı, hırslarından dolayı bu görgüsüz dilencilerin yüzlerine
    kapandı.

    İşte, zekât verilmeyince yağmur bulutu gelmez, zinadan dolayı da etrafa
    nice musibet yayılır.

    İçine kasavetten, sıkıntıdan ne gelirse korkusuzluktan ve küstahlıktan
    gelir.

    Kim dost yolunda pervasızlık ederse, erlerin yolunu vurucudur; namert
    odur.

    Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur. Yine edepten dolayı melekler
    masum ve tertemiz olmuşlardır.

    Bir melek olan Azazil de, yine küstahlık yüzünden kapıdan sürülmüştür.”

    Edep, nefsini tanıyıp haddini bilmektir.

    Edep, kul olduğunu anlayıp Yüce Mevlâ’ya yönelmektir.

    Edep, kibri kırıp tavazuya sarılmaktır.

    Edep, fani dünyayı tanıyıp boş davaları bırakmaktır.

    Edep, Cenab-ı Hakk’ın ve varlıkların haklarını güzel korumaktır.

    Edep, hayalı ve vefalı olmaktır.

    Edep, pişman olunacak şeyleri yapmamaktır.

    Kısaca edep, güzel ahlâktır.

    Güzel ahlâk ise, içiyle dışıyla doğru olmak ve bu doğruluk üzere
    yaşamaktır. Buna denge ve istikamet denir.

    Dengeli olmak, devamlı aynı güzel hâli korumaktır. Acı tatlı bütün
    hallerde istikametini bozmayan, dost ve düşmana karşı dürüstlükten
    ayrılmayan kimse dengeli insandır. Denge, insandaki akıl seviyesini
    gösterir.

    Velilerden Seriy es-Sakatî k.s. der ki: “Edep, aklın tercümanıdır.” Bunun
    manası şudur: Herkes aklı kadar edepli olur. Edebi kıt, ahlâkı bozuk olana
    hakiki manada akıllı denmez.


    Seni çok Özledim Annem

  2. #32
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    InsaAllah razi olsunan kullardan oluruz hep beraber...

    EDEP, SAFİ GÜZELLİKTİR


    Gerçek mümin, kalbini bir olan Allah’a bağlamıştır. Biricik hedefi O’nun
    rızasıdır. Müminin hedefi gibi hayatında da birlik vardır; iki yüzlülük
    yoktur. Mümin iki farklı halde bulunmaz, bir doğru bir eğri konuşmaz;
    sabah iyi akşam kötü olmaz.

    Edep ve güzel ahlâk bir bütündür. Edepli insanın bütün işleri, ibadetleri,
    hal ve hareketleri güzeldir. Onun her şeyi temizdir. Sevgisi her şeyi sarar
    ve o şeyi sevimli yapar. Edepli müminin Yüce Allah’tan aldığı terbiye,
    hayatının her safhasında kendisini gösterir. Bu terbiye içinde onun sevgisi
    ve dostluğu kadar, kızması ve kavgası da güzeldir. Çünkü kızması Allah
    içindir. Kavgası da edep içinde olur.

    Bir insanın gerçek yönü ve olgunluğu dar ve zor anlarda belli olur.
    İnsanın
    kavgasını ve haksızlığa karşı davranış biçimini görmeden hakkında iyi
    veya
    kötü dememelidir.

    Edepli insan, hakkını ararken hak yemez. Kendisini savunurken,
    düşmanına
    haksızlık etmez. Haksız ise, nefsine yan çıkmaz, hakka boyun eğer, karşı
    tarafı tasdik eder. Haklı ve güçlü iken yapacağı iki şey vardır. Ya af, ya
    adalet. Ötesi, edebe sığmaz.

    Edepsiz insan ise haksız iken kendisini haklı göstermeye çalışır. Zalim
    iken
    kendisini mazlum gösterir. Alacağı bir ise bin ister. Susacağı yerde
    cazgırlık eder. Edepsiz insana dost olmak da düşman olmak da zordur.
    Onunla
    hiçbir şeyin tadı tuzu yoktur.

    Bazı insanların dışı hoştur, ama içi boştur. Bu kimseler, insanların
    gördüğü
    işlere çok önem verirler, fakat işin asıl kısmını ihmal ederler.

    Dengeli mümin ahiret işleri gibi dünya işlerini de güzel yapar. İbadeti
    güzel, işi bozuk olan kimse örnek insan değildir. Onda noksanlık ve
    hastalık
    vardır. Kılık kıyafetine ve dünya işlerine son derece dikkat edip de,
    kalbini ihmal eden, ahiretini unutan ve ibadeti önemsemeyen kimse de
    dengesizdir, noksandır.


    Seni çok Özledim Annem

  3. #33
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    GERÇEK EDEPLİ KİM?

    Edepli ve dengeli insanın ibadeti gibi ticareti de düzgündür. Kalbi gibi dili
    de doğrudur. Niyeti gibi işi de sağlamdır. Gönlü gibi elbisesi de temizdir.
    Dostluğu gibi düşmanlığı da mertçedir. Edep onun için bir meleke haline
    gelmiştir. Edep, meleke haline gelirse güzel ahlâk olur.

    Meleke, insanın nefes alıp vermesi gibi vücudunun parçası olmuş, ondan
    hiç ayrılmayan sıfat demektir. Ekseriyetle yalan konuşan bir kimsenin
    arada bir doğru konuşmasına bakıp, bu güzel ahlâklıdır denmez. Hüküm
    insanın hayatına hakim olan duruma göre verilir.

    Yakınları ile bir gün iyi geçinip, diğer gün yaka paça olan insan dengeli
    değildir. Bir komşusu ile iyi geçinip diğerine zahmet veren kimseye iyi
    müslüman denmez. Fakirlik günlerinde herkese merhaba ederken, zengin
    olunca eski dostlarına selam vermeyen kimse mertlikten mahrumdur.

    Edepli insan, iyi-kötü diye insan seçmez, herkese karşı edepli davranır.
    O, karşısındaki insanın davranış seviyesine göre değil, kendi terbiyesine
    göre muamele eder. İnsanlar bir yana hayvanlara bile zulüm etmez.
    Edepli insan başkasından zarar görebilir, fakat başkasına zarar vermez.
    Birileri onu aldatabilir, fakat o kimseyi aldatamaz.


    Seni çok Özledim Annem

  4. #34
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    İNSANOĞLUNUN EN BÜYÜK KAYBI

    Bugün erkek-kadın, alim-cahil, köylü-şehirli, hepimizin en fazla muhtaç
    olduğumuz şey edeptir. Edep, insanı hayvanlardan ayıran en önemli
    özelliktir.

    Edep hiç kimseyi küçültmez. Kimsenin kıymetini düşürmez. Edep fakiri
    kıymetlendirir, zengini şereflendirir, genci süsler, ihtiyarı sevimli hale
    getirir. Edep, bir kadınının en kıymetli cevheridir, hiç solmayan süsüdür.
    Bir kadın, edepten daha güzel bir elbise giymemiştir. Bir erkek, edepten
    daha güzel bir servet edinmemiştir. Bir baba çocuklarına edep ve güzel
    ahlâktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır. İnsanla kabre girecek tek
    servet edeptir. Edebin hediyesi cennettir.

    Büyük veli Hucvirî k.s. der ki:

    “İnsanın bütün kaybı, her işin esası olan edebi kaybetmesinden
    kaynaklanmaktadır. Bu, hep böyledir, değişmez. Din ve dünya işlerinin
    hepsi edeple güzel olur. Edep olmadan hiçbir güzel iş ortaya çıkmaz.

    Edep, yerine göre farklı şekillerde olur. Halkın içinde gereken edep, güzel
    insanlığı ve mertliği muhafaza etmektir. Dindeki edep, Sünnet’e uymaktır.
    Muhabbetteki edep, saygıyı gözetmektir. Bu üçü birbirine bağlıdır. Akıllı
    ve mert olmayan kimse, sünnete uyamaz. Sünnete uymayan kimse
    hürmeti koruyamaz.

    Allah’ın zatına ve birliğine şahit olan ariflere hürmet, kalpteki takvadan
    ileri gelir. Onlara karşı edebi koruyamayan kimsenin terbiye yolunda
    hiçbir nasibi olmaz.” (Keşfu’l-Mahcûb)


    Seni çok Özledim Annem

  5. #35
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    EDEBİN ARTMASI ALLAH’A YAKINLIĞI GÖSTERİR

    Allah’ın sana yakınlığını, O’nun sana yakın olduğunu bilmekle anlarsın.
    Senin O’na yakınlığın, O’nun sana yakın olduğunu bilmekle olur. Bunların
    hepsi, Allah’a karşı ubudiyette ve edep yolunda gitmekten başka birşey
    değildir. Allah’a her nefeste yol vardır. Fakat unutmamak lazımdır ki, her
    yolun başı edeptir. Şımarmamak lazımdır. Buna göre, senin edebinin
    artması, Allah’a olan vuslatını gösterir.

    El Hikemu’l-Ataiyye

    HER HALDE BİR DERS VAR

    Lokman’a:

    - Edebi kimden öğrendin? dediler.

    - Edepsizlerden, diye cevap verdi. Çünkü bana bunların neleri hoş
    görünmediyse onları yapmaktan kaçındım.

    Şaka yoluyla söylenmiş olsa bile, akıllı insanın ders almayacağı söz
    yoktur. Ama cahilin önünde yüz tane hikmet okusalar, bu onun kulağına
    şaka gibi gelir.

    Sadi-i Şirazî



    Edep bir tac imiş Nur-u Hüda’dan
    Giy ol tacı, emin ol her beladan...


    Seni çok Özledim Annem

  6. #36
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    EDEB

    Hazret-i Ali radiyallahu anh'den; Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

    - Beni Rabbim edeblendirdi, edebimi de üstün ve güzel eyledi.

    Gene buyurdular:

    - Kisinin çocugunu terbiye etmesi, ona edeb ögretmesi her gün yarim sa’ (1750 gram hurma ve saire gibi) sadaka vermesinden daha hayirlidir.

    Süfyan-i Sevrî kuddise sirruh buyurur:

    - Güzel edeb, Allah Teâlâ'nin gazabini söndürür.

    Ebû Muhammed Harirî kuddise sirruh buyurur:

    - Yirmi senedir ayagimi uzatip oturmadim. Dedim ki Rabbime karsi edebli olmak, benim için daha evlâdir.

    Ibn-i Abbas radiyallahu anhüma buyurur:

    - Bütün edeblerin basi, hem rahatlikda hem de sikinti zamaninda Allah Teâlâ'nin emirlerine uyup, yasaklarindan kaçinmakdir.

    Yahya bin Muaz kuddise sirruh buyurur:

    - Kim, tam bir edeb ile edeblenirse, Allah Teâlâ'nin sevdigi, muhabbet ehli kimselerden olur.

    Ebû Imran söyle demistir.

    - Dört güzel haslet ile üstün hale kavusdum. Besir bin Hâris'i rüyamda gördüm. Buyurdular ki: Dört haslete yöneldin, fakat edebi terk ettin. Halbuki edeb, en önemli istir.

    Abdullah bin Mübarek kuddise sirruh buyurdu:

    - Edebden az bir seye dahi çok muhtaciz. Ilimden çok seye muhtaç olmamiz böyle degildir.

    Buyuruldu ki:

    - Üç haslet vardir ki, bunlara sahip olan, mahrum kalmaz. Edeb ehliyle beraber oturmak, güzel edeb sahibi olmak ve baskasina eziyet etmemek.

    Abdullah bin Menâzil kuddise sirruh'a edeb hakkinda sorulunca:

    - Çok çesitli tarifini yapmislardir, biz de deriz ki; Edeb, insanin nefsini bilmesi, tanimasidir, buyurmusdur.

    Mahmud Sâmi Ramazanoglu kuddise sirruh, edebi dolayisiyla ömrü müddetince iki dizi üzerine oturmuslar, bagdas dahi kurmamislardir.

    Ibn-i Atâ' ya “edeb nedir?” diye sorulunca:

    - Müstahsenâta vukûfundur, râzi olunan begenilen seyleri yapmandir, buyurmusdur.

    Hizir aleyhisselâm bir kimseye söyle buyurmusdur:

    -“Allah'im! Sana kulluk yapmam hususunda bana güzel edeb ihsan eyle,” diye dua et.

    Hasan Basrî kuddise sirruh :

    - Dünya ve ahiretde kul için en faydali edeb, dine baglilik, dünyaya düskün olmamak ve Rabbini tanimakdir, buyurmusdur.

    Beka bin Batû kuddise sirruh:

    - Bir kimse ki bidayet ehlinin edebi ile, bu yola girerken edeblenmez ise son haddi bulanlarin makamina nasil yükselir?

    Ibn-i Atâ kuddise sirruh buyurdu ki;

    - Her kim edebden mahrum kaldi, cümle hayirlardan mahrum kaldi.

    Ebussûd b. Ebuasâir buyurdu ki:

    -Allah'in sevgili kullari, yani veliler, vasil olduklarina ancak edeble vâsil oldular. Yoksa ne çok amel, ne de baska benzerleri ile degil.

    Adiyy bin Müsafir kuddise sirruh:

    - Su kimse ki; edebini, edeb ögretenlerden almaz; o kendisine uyanlari fesâda götürür.

    Zünnun Misrî kuddise sirruh:

    - Ârifin edebi, bütün edeblerin üstündedir. Zira ona edeb ögreten marifetdir.

    Ibrahim Düsûkî kuddise sirruh buyurdu ki:

    - Veli kullar arasinda, bid'ate saplanan tek kisi görmek mümkün degildir. Bilhassa onlar, dinî edebe, erkâna pek riâyet ederler. Ümmetlerin efendisi, Hazret-i Rasûl’ü -sallallahu aleyhi ve sellem- izler

    ler. O'nun edeb kaynagi ise Kur'an'dir.

    Ebû Ali Dekkâk kuddise sirruh buyurur:

    - Edebi terk etmek ilâhî huzurdan kovulmagi icab etdiren bir sebebdir. Her kim padisahlarin önünde edebsizlik ederse kapiya, kapida edebsizlik ederse ahira bakmaga gönderirler.

    Seyh Ebû Ali Sakatî buyurur:

    - Edeb yolunu tutmadan büyüklerin sohbetinde bulunan onlardaki faydalardan, nazarlarinda mevcud olan feyz ve bereketlerden mahrum olur. Onlardaki nurlardan kendisinde hiç bir sey zuhur etmez.

    Ibn-i Atâ kuddise sirruh:

    - Edeb nedir? sorusuna:

    - Güzeldir, denilen seyleri kollamakdir.

    - Bu nasil olur? denilince, buyurdular ki:

    - Gerek âsikâr, gerek gizli, Yüce Allah'la olan muamelenin edebe dayanmasidir. Böyle oldun mu (arabcayi hiç bilmeyen bir) âcemi de olsan edibsin.

    - Yirmi sene bile çalisilsa, edeb ögrenilmeden ilim ögrenilmez.



    Hayri Nisabûri kuddise sirruh, edebe çok önem verirlerdi.

    - Muhabbet ehli, sevgi isinde, iyi niyete sahib oldukça edebleri artmaga baslar.

    Yusûf u Râzî kuddise sirruh:

    - Ilmi elde etmek istiyorsan, edebli olmalisin, buyurmuslardir.

    Hikemül Atâiyye'den

    - Ey edeb isteyen, san ve seref; duâ ve taleb degil, ancak senin merzûk u hüsnü edeb olmakligindir.

    Ebû Osman Nûrî kuddise sirruh buyurur:

    - Edeb, fukaranin mesnedi, zenginin ziynetidir.

    Imam Rabbanî kuddise sirruh buyurmusdur ki:

    - Bilesin, adâbdan velevki bir edebi muhafaza, mekruhlardan velevki tenzihî olsun bir mekruhu terk etmek, zikirden tefekkürden, murâkabe ve teveccühden çok daha efdaldir.

    Evet bütün bu zikir, fikir, murakabe ve teveccüh; seriati mutahharanin ahkâmina riâyetle beraber, bir kimsede toplanirsa nûrun alâ nûrdur. O kimse hakikaten büyük bir kurtulusa ermisdir. Ama bu da insanin yaradilis gâyesi olan ibâdet ve ubûdiyyete ihlâsla devam etmeksizin aslâ hasil olmaz. (Adâb, Muhammed Abdullah bin Hâni)

    Mevlâna Hâlid Bagdâdî kuddise sirruh buyurmuslardir ki:

    -Islâmiyet yolunda en önemli edebler sunlardir:

    Islâm dininin ahkâmina tam tâbi olmak.

    Genislik ve darlikda sabretmek ve bollukda tam sükretmek.

    Sünneti ihya etmek, bid'atlerden sakinmak, kiriklik içinde yani mütevâziyâne devamli olarak Rabbina yalvarmak, yakarmak. Allah'dan baskasinin hatira gelmemesi için çok çalismak, görmek gözün isi oldugu gibi, huzuru da kalbin isi melekesine getirmek, hatta kalbin dünya ve âhirete âid her seyden yüz çevirip, hakîki mahbûb, yani gerçek sevgili olan Allah Teâlâ'dan baskasina bagliliginin kalmamasini saglamak.

    Ebû Abdullah Nibbacî kuddise sirruh:

    - Her seyin bir hizmet edicisi vardir, dinin hizmet edicisi de edebdir.



    Abdülkadir Geylâni kuddise sirruh buyurur:

    - Hizmet eden sonunda kendisi de hizmet edilen durumuna gelir. Itâat eden sonunda kendisi de itâat olunan kisi seviyesine yükselir. Ikram eden sonunda ikram olunan kisi durumuna gelir. Allah'a yaklasan yakinlasdirilir. Tevâzu gösteren yüceltilir. Kerem ve ihsan sahibi olmaga gayret eden sereflendirilir. Güzel edeb sahibi olan, Allah'a yakinlasir. Güzel edeb, seni Allah'a yakinlasdirir. Güzel edeb, Allah'a tâatdir. Çirkin davranislar ise ona karsi günahkârlikdir.

    Hazret-i Ali radiyallahü anh buyurur:

    - Himayen altindakilere iyilik yapmak istersen, onlara terbiye ve edeb ögret.

    Ebü'l-Mevâhib kuddise sirruh buyurur:

    Irfan sahibleri ile, ancak edeb tavrini takinarak oturunuz. Çünkü onlarla oturur iken edeb kaidelerine uymayan bir çok kimseler, çok kere ilâhî darginliga ugradilar ve Hak yakinligi dîvanindan silindiler.

    Ilâve ederdi:

    Edib geçinen (edebli oldugunu iddia eden) birini düsünün. Bu iddiasi ile o, bir sofiyye terbiyesi görmemisdir. Iste... hali anlatildigi gibi olan kimse edîb olamaz.



    Gene buyururdu ki:

    - Tarikat tümden edebdir... Bir de, edeblendirmek. Yani, hem edeb sâhibi olmak, hem de baskalarini edeb sahibi kilmak. Süphesiz bu yolun ehli, münakasa da ederler, ama Hak için... Hakdan yana. Onlar Hakkin sohbetinde otururlar. Onlar tam bir edeb sahibidirler.



    ^




    Gene edeb hakkinda:

    Onun baslica sirri, hudutlara riâyet

    Kalir mi insanda hak, gözetilmezse sâyet

    Istedigin insansa, onu edeble donat

    Edebdir insani, Hakka uçuran kanat.

    “Din edebdir” buyurdu ol Hz. peygamber

    Serpmisti arkasina edeb misali erler.

    Edeb, ihsan et Rabbim, sevdiklerin askina

    Eriyeyim edeble, dönüseyim saskina.

    Edeb hakkinda pek çok sözler söylenmisdir, asagiya bunlardan bir kaçini aliyoruz:

    o Edeb; Evliyaullahin delili ve Allah'a kavusma vesîlesidir.

    o Edeb; Hakka giden yolun azigidir. Edeb her seyin basidir. Ruhun terakkisi ancak edeble elde edilir.

    o Edeble varan, lütufla döner.

    o Insanla hayvan arasindaki fark, edebdir.

    o Edeb, aklin disdan görünüsüdür.

    o Edeblerin anasi, az konusmakdir.

    o Edebi terk eden, ârif degildir.

    o Tasavvufun tamami edebdir.

    o Hakiki güzellik, ilim ve edeb güzelligidir.

    o Edeb; Seytani öldüren bir silâhdir.

    o Hakikatden maksad ancak edebdir.

    o Hersey çogaldikça ucuzlar, fakat edebi çogaldikça kisinin degeri artar.

    o Ademoglunun edebden nasibi yok ise, insan degildir.

    o Sofîlerin terbiye etmedigi kimse, edebin hakikatini anliyamaz.

    o Edeb; Sünnet-i Resûlullaha uygun hareket etmektir.

    o Edeb; Hâlik Teâlâ'nin sevdigi kullarina bahsettigi ilâhi bir tilsimdir.

    Cenâb-i Hakkin rizasi, ancak edebli bir ubûdiyyetle elde edilir.



    ^





    Seni çok Özledim Annem

  7. #37
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    ‘Iman nedir?” diye akildan sordum. Akil kalbimin kulagina dedi ki: “Iiman, edebdir.” (Mevlâna Celâleddin Rûmî)’



    Sair ne güzel söylemis:

    Ehl-i diller arasinda aradim, kildim taleb

    Her hüner makbul imis. Illâ edeb, illâ edeb



    ^




    Edeb; Bir tâc imis Nûr-u Hudâdan

    Giy ol tâci, emin ol her belâdan.

    Bostânül-Ârifin’de söyle denilmektedir:

    Iman bes kal'ali bir beldeye benzer. Altun kal'a, gümüs kal'a, demir kal'a, hubûkel kal'a, kerpiç kal'a. Kal'anin içinde bulunanlar kerpiç kal'ayi koruyup gözettikleri müddetçe, düsman içlerine ulasamaz. Kal'ayi muhafaza etmegi birakirlar da, birinci kal'a düsman tarafindan tahrib edilirse, ikinci, sonra üçüncüsüne göz dikilir ve sonunda bütün kal'alar teker teker tahrîb edilmis olur. Iman da böyle bes kal'a içindedir:

    Yakîn,

    Ihlâs,

    Farzlari edâ,

    Sünnetleri tamamlamak ve

    Edebi korumak.

    Kisi edebi koruyup, gözettigi sürece seytanin onda ümidi kalmaz. Sayed edebi terkederse o zaman seytan, onun sünnetlerine, farzlarina, sonra da ihlâs, yakîn ve imânina göz diker. Binaenaleyh kisinin abdest, namaz, alis veris ve sohbet gibi bütün islerinde edebi korumasi lâzimdir.

    Su hususu iyice bilmelidir ki, serîat ancak hükümlerden ibâretdir. Tarîkat ise mahza edebdir. Huzurdan kovulan, reddedilen kisi Iblis gibi, ancak edebe riâyetsizlik, edebsizlikden dolayi kovulur.

    Ibn Sirin kuddise sirruh'a; - Hangi edeb Allah'a daha çok yaklasdirir? diye soruldugunda, cevaben:

    - Allah'in rubûbiyyetini bilmek, O'na taatle amel etmek, sevindirici seylere hamd, üzücü hadiselere sabir, demisdir.

    Mesayihdan biri demistir ki:

    - Kim nefis terbiyesi yapmadan, dünya ve 0âhireti tanimadan, sirf basit dünya menfaati için, gönül sahibi ve irsâda ehil oldugunu iddia ederse bununu cezasi; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in Mirac'da gördügü kadinlarin cezâsinin kat kat fazlasi olacakdir ki, bu kadinlar makaslarla gögüslerini kesmektedirler. Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Cibril'e:

    - Bunlar kimdir? diye sordugunda, Cibril:

    - Bunlar zina yoluyla çocuk dünyaya getirenlerdir, cevabini vermislerdir.

    Abdülkadir Geylânî kuddise sirruh buyurur:

    - Mürsidinin huzurunda edebli ol. Az konus, çok dinle. Zira böyle yapmak, senin ögrenmene ve mürsidinin kalbine yakinlasmana sebeb olur. Güzel edeb, seni mürsidine yakinlasdirir. Kötü edeb ise uzaklasdirir. Sen ediblerle yâni yüksek edeb sahibi kisilerle düsüp kalkmadikça nasil güzel edeb sahibi olabilirsin? Sen mürebbî ve mürsidini tasvip etmiyor ve onun hakkinda hüsn ü zan beslemiyorsan, hakkin yolunu, ondan nasil ögrenebilirsin ki?

    Seyh Abdurrahman Sülemî Nisâburî kuddise sirruh buyurur:

    - Bir sofi için su iki sey gereklidir:

    Bütün hallerinde dogruluk üzere ola.

    Muamelesinde edebli dura.

    Süfyan Sevrî kuddise sirruh, edeb'in ehemmiyeti hakkinda:

    - Kur'an ve hadis ilmini isteyen kimse, önce, kendisine bir hazirlik yapsin. Bu hazirlik en az yirmi yil edeb, görgü ve terbiye hazirligi olsun. Evvelâ yirmi yil edeble hareket... sonra, Kur'an ve hadis ilmi buyurmustur.

    Said bin Cübeyr kuddise sirruh buyurur:

    - Allah'a itaat edip (edeb gözleyen) emirlerini yerine getiren, onu zikrediyor, demektir. Onun verdigi emirlere göre hareket etmeyen, ne kadar tesbih çekerse çeksin, ne kadar Kur'an okursa okusun, zikretmiyor sayilir.



    ^



    Ibrahim Hakki Erzurûmî kuddise sirruh buyurur: (Maarifetname'den)

    Ey Aziz! Edeb ehli demislerdir ki:

    - Muhakkak ki, baris ve savas zamanlarinda, uyudugun saatlerde, diri ve ölü hallerinde, bir an bile senden ayrilmayan sahibin-ki o seni yaratandir, Mevlandir, Rabbindir, rizkini verendir. Hangi saatte sen Onu düsünür ve anarsan O seninle beraberdir, sen Onun huzurundasin. Nitekim Cenab-i Hak, beni zikredenin (ananin) yanindayim, buyuruyor ve her ne zaman Ona karsi olan vazifelerinde bir eksiklik, bir kusur yaptigin için üzülür ve kalbin kirilirsa, sahibin o anda senin yanindadir ve koruyucundur. Nitekim, Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri:

    - Kalbleri kirik olanlarin yanindayim, buyurmuslardir.

    - Gece gündüz, bir an bile, Rabbinla basbasa kalmak ve ona yalvarislarinda duyacagin manevî zevki almaktan geri kalmiyasin. Bunu yapabilmen için Mevlânin huzurunda bulundugun zaman riâyet edecegin edebleri ve erkâni bilmek lâzimdir.



    Bunlar sunlardir:

    1. Basini egip, önüne bakmak.

    2. Aklini toplayip Allah'dan gayri olan bütün fikirleri zihninden atmak.

    3. Tam bir sessizlik içinde bulunmak ve susmak.

    4. Vücudun bütün azalarini sakin, rahat bulundurmak.

    5. Emirleri yapmakta azimli olmak.

    6. Yasaklardan sakinmak.

    7. Hiç bir seye itiraz etmemek.

    8. Devamli Allah Teâlâ'yi zikretmek.

    9. Allah'in büyüklügü üzerinde düsünmege devam etmek.

    10. Allah'i her seyden üstün tutmak.

    11. Halkdan ümidini kesmek.

    12. Allah'in heybet ve azameti karsisinda yalvarista bulunmak.

    13. Haya (utangaçlik) içinde kirik bir kalple husû içinde bulunmak.

    14. Kazanma heveslerine dalmayip, Allah'in verdiklerine güvenmek.

    15. Allah'a teslim olmak ve Ondan gelene razi olmakdir.

    Abdülkadir Geylâni kuddise sirruh buyurur:

    - Benim bir mürsidim vardi. Her ne zaman müskilim olsa ve zor bir durumla karsilassam, hemen onu bana açar, mes'eleyi hal ederdi. Hiç bir zaman benim konusmama lüzum birakmazdi. Böyle olusu, benim ona karsi gayet hürmetkâr davranmamdan ve hüsn ü edeble hareket etmemden ileri geliyordu. Bizi tenvir eden büyüklerimize karsi daima hürmetkâr davranmis, hüsn ü edeble hareket etmisimdir.

    Hazret-i Mevlâna Celâleddin Rûmî kuddise sirruh hazretlerinin edeb hakkindaki siirleri:

    Efendi, bilmis ol ki edeb,

    Insanin bedeninde ruhdur.

    Efendi edeb, Allah adamlarinin

    Gözü gönlü nurudur.

    Âdem süflîden degil, âlem-i ulvîdendir.

    Yani bedeni ile topraktan yaratilmis ise de ruhu ile eflâkidir.

    Bunu anla, su dönen felegin dönüsündeki letâfet de edebdendir.

    Eger seytanin basini ezmek dilersen, gözünü aç ve gör ki seytanin katili edebdir. Âdemoglunda edeb bulunmazsa o Âdem âdemoglu degildir.

    Insan ile hayvan bedenleri arasindaki fark edebdir.

    Gözünü aç da tamamiyle kelâmullaha bak.

    Kur'an'in bütün âyetleri, edeb ta'liminden ibârettir.

    Iman nedir? diye akildan sordum.

    Akil kalbimin kulagina dedi ki

    “Iman edebdir”

    Ey Sems-i Tebrizî, sen sirri ilâhisin. Sus!..

    Dünya gecesini aydinlatacak isiklarin

    En parlagi edebdir.

    Mümsad Deynûrî kuddise sirruh velilere karsi edebini söyle anlatir:

    - Hangi velinin huzuruna girsem; nesebimi unuturum... Ilimden yana bos olurum. Marifet islerinde ise yokluga bürünürüm.

    Bundan sonra da aksini yapanlari söyle anlatirdi:

    - Bir kimse, her hangi bir seyhin yanina giderken, kendine has hazla giderse, ondan alacagi hazzi kaybeder... Onu görmekle bir sey elde edemez. Onunla, sohbetten umdugunu bulamaz... Edeb erkânindan istifade edemez. (Tabakatü'l-Kübra)



    ^




    Resûlü Ekrem Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerinin Edeb Ve Hayâsi:

    Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, örtüsüne bürünmüs bâkire bir genç kizdan daha edebli idi. Asiri hayâsindan, ömründe hiç bir adami azarlamamis, yürürken sükûnetle yürümüs, hiç bir zaman kahkaha ile gülmemistir.

    O devirde Arabistan'da ve diger memleketlerde edeb ve hayâya riâyet edilmez, arablar çiril çiplak yikanirlar, hatta Kâbe'yi çiril çiplak tavaf ederlerdi. Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bu denaetten tiksinirdi. Hatta bu yüzden hamamlardan sakinilmasini emretmisti. Ancak pestemal kullanarak hamamlarda yikanmaga müsaade etmisler, fakat bu müsaade kadinlara verilmemistir.

    Allah'in Resûlü, hayasindan halk içinde, kalabalik yerlerde, çarsi ve pazarlarda yüksek sesle konusmazdi. Hosa gitmeyecek sözler söylemezdi. Yine hayasindan hiçbir kimsenin yüzüne dikkatlice bakmazdi. Insanlarin görülmesini istemedikleri yerlerine ve kusurlarina bakmaz, görse bile görmezden gelirdi. Hazret-i Âise radiyallahu anha validemiz Onun edep yerini asla görmedigini söyler... (Es-Samâilul'l-Muhammediye)

    Allah'in Resûlü insanlari hayâya tesvik eder, hayânin, imânin bir parçasi oldugunu ifade buyurur, onlari harama gitmekden sakindirirdi.

    Bir gün bir genç geldi ve Ondan zinâ etmesine izin vermesini istedi. Huzurda bulunan sahabiler, onu susturmak istedilerse de, O, “birakin yanima gelsin” buyurdu.

    Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, yanina gelen gence sirayla:

    “Bu kötülügün anana, kizina, kiz kardesine, halana, teyzene yapilmasini ister misin?” diye sordu.



    Genç her defasinda “Hayir, istemem” diye cevap veriyordu. Bunun üzerine Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de: “Insanlar böyle bir kötülügün kendi akrabalarina yapilmasini istemezler” buyurdu. Ve elini gencin gögsü üzerine koyarak” Allah’im, bunun günahlarini afvet, kalbini ve edeb yerini haramlardan koru” diye dua etti. Bu genç bir daha böyle bir kötülüge dönüp bakmaz oldu. (Ibn Hanbel, 256-257 M. Zekâi Konrapa, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem)


    Seni çok Özledim Annem

  8. #38
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Edep illa edep!!!!!

    Nakşibendi büyükleri, Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimizin öğrettiği hem zâhir hem de bâtıni edeplere sımsıkı sarılmışlardır.

    Seyri sülük esnasındaki sohbet, vird, hatme ve diğer zikirler zâhirî edepler içine girer.

    Kalbin gaflet ve kötülüklerden temizlenmesi, nefsin terbiye edilmesi ve ruhun ilahi huzura yükselecek hâle getirilmesi de bâtınî edepler içine girer.

    Edeb, her şeyi gereğince ve yerince yapmaktır. Bunun yolu da, bütün fikir ve fiillerde edeb abidesi, peygamberlerin imamı Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimize uymaktır. Bütün Allah dostları, Hak yolunda ne elde etmiş iseler, Efendimizin edebine uyarak elde etmişlerdir.

    Büyük veli Seriy es-Sakati: (k.s):

    “Edeb, aklın tercümanıdır.”8 demiştir. Demek ki herkes edebi kadar akıllı, aklı kadar şerefli, şerefi kadar kıymetlidir.

    Edebine göre yapılmayan şeyler ne kadar çok olursa olsun fayda sağlamaz. İnsan bir işin usulüne göre gitmez ise o işte ömrünü verse hayırlı bir sonuç alamaz.

    Allah’ın yeryüzündeki şahidi ve hâlifesi olan ariflere hürmet kalpteki takvadan ileri gelir. Onlara karşı edebi koruyamayan kimsenin tasavvuf yolunda hiç bir nasibi olmaz.9

    Arifler: “Önce usul, sonra vusul” demişlerdir. Yani, maksadına ulaşmak isteyen kimse, önce o işin usulüne göre yola çıkarsa, hedefine varır, yoksa yolda kalır.

    Büyük alim Abdullah b. Mubarek (r.a) ne güzel söylemiş:

    “Bizler daha çok ilme değil, daha fazla edebe muhtacız.”10

    Hak yoluna giren talip için ana sermaye edeptir. Edebi olmayanın Allah yolunda elde edeceği hiç bir şeyi yoktur.



    Edeb, kalbte, sözde ve fiilde olur

    Kalbin edebi, niyette ihlas ve samimiyettir. Bunların sonucu, Allah için sevmek, Allah için vermek, Allah için yermek ve Allah için menetmektir. Bu hâl, imanın en yüksek zirvesidir ve kâmil insan olmanın alametidir. O, Allahu Tealanın sevdiği kullarına bir hediyesidir. Büyükler, bu ahlakın ihsan mertebesi olduğunu ve onun vücuda ancak zati zikir sayesinde yerleşeceğini belirtiyorlar. Zati zikir; her yerde, her işte, her hâlde kalb, ruh, sır ve diğer latifelerle Allahu Teala’yı zikretmekten ibarettir.

    Gavs-ı Bilvanisî Seyyid Abdulhakim el-Hüseyni (k.s) zikir ve edep hakkındaki bir sohbetinde şöyle buyurmuştur:

    “Bakınız, bu milletin başına ne geldiyse gafletten geldi. Şah-ı Hazne (k.s): “gaflet kadar hiçbir kötü hâl yoktur” derdi. Kimin başına ne geldiyse nefsinin hilelerinden gafil kaldığı için gelmiştir. Bir kişi kendi kuvveti ile gafleti terk edemiyorsa edebe sarılsın. Şöyle ki, Rabbim her an her yerde beni görüyor diye düşünsün ve o konuda nefsini zorlasın. Açık ve gizli edeplere uymakla insanın kalbi uyanır. Böylece gaflet yok olur.”11

    Sözün edebi, makama uygun söylenmesidir. Her makam, ayrı bir tarz ve tavır ister. Her söz yerinde, zamanında, gereği kadar söylenirse değerli ve geçerlidir. Söz, hacet kadar sarf edilmelidir. Sözde yalan ve yapmacık olmamalıdır. Söz sahibinin sözü ile özü, içi ile dışı aynı olmalıdır. Mürşide ve müminlere karşı samimiyet ancak böyle mümkün olur.

    Fiilin/işin edebi, makama uygun davranmaktır. Her şahsın, her makamın, her ibadet ve taatın kendine has edebi vardır. Bütün edepler, sünnet-i seniyyede öğretilmiştir. Edep, Hakka ve halka karşı nasıl davranacağını bilmektir. Kısaca güzel ahlaktır. Bu edepleri, tek tek öğrenmeli ve güç nisbetinde yapmalıdır.

    İlim edeple güzel olur. Hak yolcusu ancak edeple yol alır. Zikir, edeple fayda verir. İbadet edeple yapılırsa Allah’a yükselir. Tövbe, edeple kabul edilir. Bunun için Allah dostları talebelerinden her işte edep ister, edep bekler. Tasavvuf yolunda, bütün menzil ve makamlarda insanın önüne tek levha çıkar:

    “Edep Yâ Hû!”



    Seni çok Özledim Annem

Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234

Benzer Konular

  1. Edep
    By Reyhani in forum Sofilik Adabı
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 07.08.09, 09:25
  2. Edep
    By SiLa in forum E- Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.11.08, 21:33
  3. Edep
    By SiLa in forum E- Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.11.08, 21:32
  4. Edep
    By BaRLa in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 16.07.08, 10:40
  5. Edep
    By BaRLa in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 21.06.08, 18:03

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •