Şöyle ki:
1- Evvela:
«Gök yüzünü kim yarattı?» diye mahlukatın yaratanını sorması güzel ve tertibli suâl sormayı bildiğini gösterir.
2- Sonra gök yüzünün ve yerin yaradanına yemin vererek Resu*lülîah (S.A.V.)'in onun Peygamberi olduğunu tasdike zemin hazırla*mak için: «Seni Allah mı gönderdi?» diye sormuştur.
3- Peygamber (S.A.V.)'in risâletine iyice vâkıf olduktan son*ra onu Resul gönderene yemin etmiştir ki, bu iş akl-ı selime vabeste güzel bir tertiptir.
4- Hadîsdeki yeminler, ihtiyaç üzerine değil, meseleyi te'kid ve tak*rir kabilindendir. Nitekim Teâ1a Hazretleri, de hiç bir ihtiyacı olmadiği halde Kur'an-ı Kerim'de bir çok şeylere yemin etmiştir.
5- Hadîs-i şerif, beş vakit namazın her gün ve gece tekrarlanacağına ve her sene ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğuna delildir.
6- İbni Salah:
«Mukallidin imâm sahihtir.* diyen ulemaya bu hadîsin delil olduğunu söylemiştir. Çünkü Peygamber (S.A.V.) Hz. Dimâm'in bir kişiden işiterek hiç delil aramadan inandığı risâlet meselelerinde kendisi*ni takrir ve tasdik buyurmuş:
«Benim peygamber olduğumu anlaman için rou'cizelerîmi görmen ve kafi delillerle istidlal etmen lâzımdı...» dememiştir.
7- Hadîs, haber-i vâhidle amel caiz olduğuna da delildir.
8- Mühim işlerde ve müthiş haberlerde yemin caizdir.
Bu hadîsin Buhâri'deki rivayetinde Hz. E n e s (R.A.)*in şöyle dediği zikrediliyor:.
«Bir defa biz mescidde otururken deve üzerinde gelen bir adam ya*nımıza girdi. Ve hemen deveyi mescidin içine çökHirerek bağladı. Sonra:
— Muhammed hanginizdir? diye sordu. Biz kendisine:
— Şu oturan beyaz zâttır, diye cevap verdik. Adam:
— Abdülmuttalib'in oğlu mu? dedi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem): Lebbeyk
«Sana icabet ettim» buyurdu. Adam:
«Ben sana bir şeyler soracağım ve biraz başını ağrıtacağım. Ama sa*kın bana darılma!» dedi. Resulülîah (S.A.V.)
«Aklına geleni sor.» buyurdular. Adam:
«Seni yaratan aşkına sana soruyorum. Seni Allah mı gönderdi?» dedi. Resulülîah (S.A.V.):
«Evet» buyurdular...
Hadîsin bundan sonrası M ü s 1 i m 'de olduğu gibidir. Buhâri rivayetinin delâlet ettiği ahkâm şunlardır:
1- Hin-i hacette sözü biraz uzatmak caizdir.
2- Câhilin sualine sabru tehammül göstermek ve dini hususunda muhtâc olduğu bilgileri ona. öğretmek lâzımdır.
3- Büyüklerin huzurunda özür beyan etmek caizdir.

11 (.,.)- Bana Abdullah h. Hâşim el-Abdi rivayet etti. (Dedi ki):
Bize Behzi rivayet etti. (Dedi ki); Bize Süleyman b. el-Mugira, Sabit, den naklen rivayet eyledi. Sabit demiş ki:
«Enes: Biz Kur'anda ResûHillah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) 'e (lüzum*suz) bir şey sormaktan nehyolunmuştuk...» dedi; ve hadîsi bundan evvel*ki gibi rivayet etti.