Ceylân'ın Bayram'a mektubu
Ceylân Çalışkan, asker olduğu günlerde kendisi gibi Üstadın talebesi ve arkadaşı Bayram Yüksel'e şu satırları yazıyordu:
"Çok sevgili mübarek kardeşim,
"Senin güzel mektubunu aldım. Fakat ancak izinli günlerde mektup yazabildiğimiz için cevabı geç kaldı. Kardeşim, kusura bakma. Hem senin ihlâslı faaliyetini tebrik ediyorum. Esaslı askerlik odur. Ve Nurcuların yaptığı askerlik de öyle askerlik olmalıdır.
"Maalesef biz hiç de öyle bir faaliyet gösteremedik. İhlâsımız kırık olduğu için o cihetten zaifiz.
"Aziz Bayram,
"Bizim yüzümüzü güldüren ve sürur eden, senin gibi sâfi ve ihlâslı kimselerdir. Ve bizde aranan birinci vasıf ihlâs, sadakat ve sâfiyet-i kalbiyedir. Bu da sizde hakkıyla mevcuttur.
"Aziz kardaşım biz sizinle iftihar ediyoruz. Bunları sizin şükür etmeniz için tahdis-i nimet olur diye söylüyorum. Yoksa sizin bu hükümlerden gurura kapılmanıza imkân yoktur. Hâzâ min fadlı Rabbî.
"Ben geldiğim vakit on beş gün 3. taburun l0. bölüğünde kaldım. Sonra da alay karargâh bölüğünün istihkâm takımına geçtik. Yani istihkâm askeriyiz.
"Buralarda pahalılık, susuzluk ve soğuk var. Fakat sizde yoktur. Portakal boldur. Mahsulden başka herşey oradan daha önce yetişir. Arapça da konuşular, siz de öğrenirsiniz. Beraber Bağdat'a, Şam'a gideriz, inşaallah, Isparta'dan lâhika geliyor, siz de isteyiniz, gelsin. Mektubuma son verir, gözlerinden öper, ihlâslı, makbul dualarınızı beklerim, aziz, kıymetli kardaşım."
El-Bâkî Hüve'l-Bâkî
Kardeşiniz Ceylân