***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Mumtahine Suresi 4. Ayetinin Açıklaması
Mumtahine Suresi 4. Ayetinin Açıklaması
Mumtahine Suresi 4 Ayetinin Açıklaması
"İbrahim ve beraberinde olanlarda sizler için güzel bir örnek vardır Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: Biz, sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız Sizi reddettik Bizimle sizin aranız-da, bir olan Allah’a iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve kin başlamıştır" (Mumtahine: 4)
Şimdi, Mumtahine: 4 ayeti üzerinde biraz duralım ve düşünelim Çünkü bu ayet, tagutun pratik olarak nasıl reddedileceğini ve Allah-u Teâlâ'nın gönderdiği bütün nebi ve rasullerin dini ve milleti olan tevhidin nasıl sağlanacağını çok açık olarak göstermektedir
"İbrahim ve beraberinde olanlarda sizler için güzel bir örnek vardır"
Ayette zikredilen "güzel bir örnek" ten kasıt; farz olan yani; uyulması her müslümanın üzerine farz olan güzel bir örnek demektir
Bunun delili:
1 - İbrahim aleyhisselam’ın milletini açıklayan surenin sonunda Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Andolsun, onlarda sizler için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar için güzel bir örnek vardır Kim yüz çevirecek olursa Şüphesiz Allah, Ganiy’dir, Hamid’dir" (Mümtahine: 6)
2 - Allah-u Teâlâ bir başka ayette bu konuyla alakalı olarak şöyle buyuruyor:
"İbrahim’in milletinden, kendini bilmeyenden başka kim yüz çevirir?" (Bakara: 130)
3 - Bir başka ayette şöyle buyuruyor:
"Sonra sana, Hanif olan İbrahim’in milletine uymanı vahyettik O, müşriklerden değildi" (Nahl: 123)
"Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi"
Allah-u Teâlâ, İbrahim aleyhisselam ve beraberindeki muvahhidlere, babaları, oğulları, aşiretleri, akrabaları ve bunlar gibi kan ve akrabalık bağı olan kimselerden oluşan ve şirk üzere bulunan kavimlerine ne söylemeleri gerektiğini emirle bildirmiştir Yakın akrabalara böyle söylenebiliyorsa bu kimselerden daha uzak olan ve akrabalık bağı olmayan kimselere de muhakkak aynı şeyi söylemek gerekir
"Biz sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız"
Allah-u Teâlâ ayette, önce putlara tapanlardan beri olmayı zikretmiştir Çünkü bir kimse taguttan beri olabilir, fakat ona tabi olan ve ona yardım edenlerden beri olmayabilir İşte böyle bir durumda taguttan gerçek manada beri olunamaz Zira bu ayet apaçık göstermektedir ki, taguta tapan ve yardım eden kimselerden uzak olunmadığı müddetçe taguttan beri olunamaz
"Bizimle sizin aranızda, bir olan Allah’a iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve kin başlamıştır"
Ayette "düşmanlık" sözü "kin" sözünden önce zikredilmiştir Çünkü düşmanlık göstermek, kin beslemekten daha önemlidir Zira insan kalben müşriklere buğzedebilir fakat onlara düşmanlık göstermeyebilir Böyle bir durumda, Allah’ın farz kıldığını yerine getirmemiş olur Taguta ve taguta tapanlara karşı düşmanlık göstermedikçe tagut reddedilmiş sayılmaz Ayrıca taguta gösterilmesi gereken düşmanlık ve kinin çok açık olması gerekir
Bil ki! Kin sadece kalpte kalır, etkisi ve alametleri belli olmaz ve düşmanlıkla beraber olmazsa, daha açıkçası kafirlerle olan ilişki kesilmezse işte o zaman düşmanlık ve kin belli olmamış olur Böylece ayetteki "başlamıştır" şartı yerine getirilmemiş olur Çünkü ayette "bede" lafzı; "başladı", "apaçık belli oldu" manasındadır
Ayrıca normalde kin, düşmanlıktan önce zikredilmesi gerekir Çünkü önce kin, sonra düşmanlık olur Kin beslemek, kalbin amelidir Düşmanlık yapmak ise bedenin amelidir Bedenin ameli de kalbin ameline bağlıdır Fakat Allah-u Teâlâ, hikmeti gereği bu ayette düşmanlığı kinden önce zikretmiştir
Şeyh İshak b Abdurrahman şöyle dedi:
"Kafirlere kalple kin beslemek yeterli değildir Zira düşmanlık ve kin açıkça belli olmalıdır"
Sonra Mümtahine: 4 ayetini zikrederek sözlerine şöyle devam etti:
"Allah’ın bu ayetteki beyanını açıklayışına dikkatle bak! Çünkü bundan daha açık bir açıklama yoktur Allah ayette: "başlamıştır" buyuruyor Bu ise; "ortaya çıktı, göründü" manasındadır Dini açıkça ortaya koymak işte budur Düşmanlığı açık bir şekilde yapmak ise; kafirleri açık bir şekilde tekfir etmek ve onlardan bedenen ayrılmakla olur" (Eddureris Seniye cüz 7 s: 141 cihad bölümü)
Şeyh Süleyman b Sehman, Mumtahine ayeti hakkında şöyle dedi:
"İşte bu, İbrahim aleyhisselam’in milletidir Allah-u Teâlâ, İbrahim aleyhisselam’in milleti hakkında şöyle buyuruyor:
"İbrahim’in milletinden, kendini bilmeyenden başka kim yüz çevirir?" (Bakara: 130)
Allah-u Teâlâ'nın düşmanlarına düşmanlık göstermek, bu düşmanlığı apaçık bir şekilde ortaya koymak, onlardan çok uzak durmak, onlarla dost ve haşir neşir olmamak her müslümana farzı ayn olan amellerdir" (Durerus Seniye 7 bölüm cihad bölümü s: 121)
Bu ayetin delalet ettiği üzere, tagutu reddin şekli ve sıfatı şu üç şekilde özetlenebilir:
1 - Müşriklerden, mürtedlerden ve tagutlardan beri olmayı ilan etmek
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Biz sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız"
2 - Onların ve tagutlarının düşüncelerini, bütün müesseselerini, kanunlarını ve anayasalarını reddettiğini ilan etmek, onların kanun ve sistemlerini kabul edenleri tekfir etmektir
"Sizi reddettik"
3 - Onlara, sistemlerine ve içinde bulundukları durumlarına karşı düşmanlık ve kin göstermek ve onlarla mümkün olduğu kadar el ve dille cihad etmektir
"Bizimle sizin aranızda, bir olan Allah’a iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve kin başlamıştır"
Bu cihad, bu düşmanlık ve bu kin, onlar tamamen Allah’a iman edip teslim oluncaya yani, tagutları tekfir edip onlardan uzaklaşıncaya kadar sürecektir Arada, kesinlikle hiç bir anlaşma ve uzlaşma noktası yoktur