***
DIŞARDA
Points: 47.246, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 75,0%
Achievements


Hz.Nuh ve Mucizeleri
Hz. Nuh ' Un Mucizeleri
Hz. İdris ' İn Vefatından Uzun Bir Zaman Geçmişti. Yeryüzünde İnsanlar Alabildiğince Çoğaldılar. Ne Var Ki Çoğalan Bu İnsanlar Allah ' I Unuttu. Yeryüzünde Putperestlik Yaygınlaştı. İnsanların Arasında Zina, İçki Zulüm Ve Cinayetler Çoğalmaya Başladı.
Allah, Bu Günahkar İnsanlara Merhamet Etti. Onları Islah Etmek Üzere Hz. Nuh ' U Peygamber Olarak Gönderdi.
Hz.Nuh ' Un Asıl Yaşadığı Yer, Bugünkü Lübnan Topraklarındaki Baalbek Kasabası İdi.
Hz.Nuh Bu İnsanların Arasında Rivayetlere Göre Tam 950 Sene Yaşamış, Peygamberlik Yapmıştır.
Ne Var Ki, Bu Kadar Uzun Bir Mücadeleye Rağmen Kendisine İnanıp İman Edenlerin Sayısı Rivayetlere Göre, 70 Kişiyi Geçmemiştir. Hatta Onun Dört Oğlundan En Büyükleri Kenan İle Kendi Hanımı Vaile İman Etmeyenlerin Arasında Bulunuyorlardı.
Kavmi İle On Asra Yakın Eden Mücadeleden Sonra Hz. Nuh, Alemlerin Rabbi Olan Allah ' A Şöyle Dua Etmiştir;
" Ey Rabbim Yeryüzünde Gezip Dolaşan Bir Tek Kafir Bile Bırakma! Çünkü Sen Onlardan Bir Kısmını Sağ Bırakacak Olursan, Diğer Kullarını Saptırırlar Ve Aynı Zamanda Azgın Ve Kafir İnsanlar Doğururlar. Ey Alemlerin Rabbi, Beni, Annemi Ve Babamı, Evime İnanarak Gireni, Bütün Erkek Müminlerle Kadın Müminleri Mağrifet Buyur. Zalimlerinde Yalnızca Helakını Artır.."
(Nuh, 26-27-28)
Hz.Nuh Bu Duasında Islah Olunmayan İnsanların Toptan Helak Olmasını İstiyordu. Aynı Zamanda Kendisine İman Edenler İçin, Annesi, Babası Ve İnanarak Evine Girenler İçin Mağrifet İstiyordu.
Allah, Kulu Ve Peygamberi Hz.Nuh ' Un Duasını Kabul Etti. Ona, Yeryüzünde Yaşayan Bütün İnsanları Büyük Bir Tufan İle Helak Edeceğini Bildirdi.
Bu Büyük Tufandan Kendinin Kurtulması İçin Bir Gemi Yapması Gerektiğini Bildirdi.Hz. Cebrail Gelerek Ona Gemiyi Nasıl Yapacağını Öğretti. Hz. Nuh Kendisi Çalışarak Büyük Bir Gemi İnşa Etti. Bu, İnsanlık Tarihinin İlk Ve En Büyük Gemisi İdi. Gemisine , Kendisine İnanan Müminler İle Çoçuklarını Aldı. Ne Yazık Ki, Büyük Oğlu, Kenan İle Kendi Hanımı Gemiye Binmeyi Kabul Etmediler.
Gemiye Binecek Olanlar, Bindikten Sonra Tufan Başladı. Tufan Şiddetli Yağmur Halinde Başlamıştı. Yağmur O Kadar Şiddetli İdi Ki, Göz Açmak Mümkün Olmuyordu. Bu Şiddetli Yağmur, Kırk Gün Kırk Gece Hiç Durmaksızın Ve Arkası Kesilmeksizin Yağdı. Bunun Neticesi Olarak Yeryüzü Büyük Bir Deniz Halini Aldı.
Allah ' In Peygamberi İle Gemide Bulunanlardan Başka Yeryüzünde Bulunan, Bütün İnsanlar Boğulup Helak Oldular. Hanımı Ve Büyük Oğluda Boğulup Ölenlerin Arasındaydı. Çünkü Onlar Da Allah ' In Peygamberine İnanmamışlar Ve Gemiye Binmeyi Kabul Etmemişlerdi.
Sonra Sular Yavaş Yavaş Çekilmek Suretiyle, Yeryüzü Eski Halini Aldı. Hz. Nuh ' Un Gemisi De Musul Civarındaki Cudi Dağı ' Nda Karaya Oturdu. Sular Çekilince Gemidekiler De Karaya Çıktılar . Bu Büyük Tufandan Sonra Hz. Nuh, Yaklaşık 350 Sene Daha Yaşamıştır. Kırk Yaşlarında İken Peygamberlik Görevi Verilmiştir.
Hz. Nuh ' Un Mucizeleri
Allah ' In Kendisine İhsan Buyurduğu Bu Çok Uzun Ömür İçerisinde Muhakkak Ki Hz. Nuh ' Un Binlerce Mucizesi Meydana Gelmiştir. Fakat Onunla Bizim Aramıza Giren Uzun Zaman Ve Asırlar İçinde Bunların Pek Çoğu Unutulmuş Ya Da Bize İntikal Edememiştir. Bu Mucizelerden Yalnız Bazıları Bize Ulaşmıştır.
1. Taşların Eriyip Toprak Haline Gelmesi
Hz.Nuh ' Un Kavminden Bir Cemaat, Onun Huzuruna Geldiler Ve:
"Ey Nuh, Oturduğumuz Köyde Çok Büyük Taşlar Var. Topraklarımız Ziraata Elverişli Değildir. Madem Ki Allah' In Peygamberisin, Bize Yardım Et De Bu Taşlardan Kurtulalım." Dediler.
Hz. Nuh, Bu Hususta Kendisine Yardımcı Olması İçin Allah ' A Dua Ve Münacatta Bulunmuş Ve Bunun Üzerine Cebrail Gelerek Ona;
" Ey Nuh , Allah ' In Sana Selamı Var. ' Elini Taşlara Dokundursun, Muradı Hasıl Olacaktır.' Buyurdu." Dedi.
Bu Vahiy Ve Emir Üzerine Allah ' In Peygamberi Söylenilen Köye Gitti.
Elini Taşlara Dokundurdu Ve :
" Ey Taşlar, Allah ' In İzni İle Toprak Olunuz!" Dedi.
O Anda Bütün Taşlar Eridiler Ve Toprak Oldular.
Bu Büyük Mucizeyi Binlerce İnsan Gözleri Görmüştü. Fakat İçlerinden Çok Az Bir Kısmı İman Etti.
2. Uzaktaki Eşyayı Yakınında Gibi Görmesi
Bir Gün Onun Kavminden İki Kişi Onun Yanına Gelerek, Ona:
"Ey Nuh Çocuklarımızı Kaybettik. Günlerdir Arıyoruz. Ama Bulamıyoruz. Gerçekten Allah ' In Peygamberi İseniz Çocuklarımızın Yerini Bize Haber Veriniz !" Dediler. Hz.Nuh Kendisine Verilen Vahiy İle Etrafına Bakındı. Sonra Da Onlara:
"Ey Adamlar, Çocuklarınız Doğu Tarafında Ve Falan Tepenin Eteğindedir. Gidip Oradan Alınız. " Dedi.
Adamlar Gittiler Ve Söylenilen Yerde Çocuklarını Buldular. Çocukların Babaları Bu Mucizeyi Gördükten Sonra Gelip İman Etti.
3. Yerden Su Çıkartması
Kavminden Bir Cemaat Kendisinin Yanına Gelerek:
" Ey Nuh, Yaşadığımız Topraklarda Oldukça Şiddetli Kuraklık Vardır. O Kadar Ki Sularımız Çekildi. İçecek Suyumuz Kalmadı. Hayvanlarımız Bile Susuzluktan Telef Oldular. Bu Hususta Bize YArdım Ederseniz, Biz De Sizin Allah ' In Peygamberi Olduğunuzu Tasdik Ederiz . " Dediler.
Hz. Nuh O Kavmin Yaşadığı Yere Kadar Gitti. Köyün Yakınında Bulunan Bir Dağın Üzerine Çıktı. Orada Dua Etti.
Sonra Da Ellerini Toğrağa Vurdu. Dağın Tepesinden Gür Ve Tatlı Bir Su Kaynamaya Başladı...
4. Bulutsuz Olarak Yağmur Yağdırması
Herkes Bilir Ki, Allah ' In Yeryüzünde İlahi Bir Kanunu Ve Düzeni Vardır. Kar Ve Yağmur Yeryüzüne Ancak Bulutların Vasıtası İle Yağarlar . Fakat Bazı Durumlar İçin Allah ' In Peygamerlerine Verdiği Bu Mucizeler İle Alışılmış Bu Durumların Ötesine Geçilmiştir. İşte Allah Hz. Nuh ' A Da Böyle Bir Mucize Vermiştir.
Hz.Nuh Irak Taraflarına Gitmişlerdi . Bugünkü Kufe Şehrinin Yerinde Yaşayan Bir Kavim Vardı. Onları Allah ' In Dinine Davet Etti. Onlar Da :
" Ey Nuh, Bize Bir Mucize Gösterebilirsen Sana Ve Senin Rabbine İman Ederiz. Aksi Taktirde Buradan Sağ Çıkamazsınız. Seni Taşlayarak Öldürürüz!" Dediler.
Hz.Nuh Onlara Bakarak Şöyle Sordu:
" Nasıl Bir Mucize Görmek İstiyorsunuz ?" Onlar Da:
" Bak, Şu Anda Havada Zerre Kadar Bulut Yoktur. Bizimse Yağmura İhtiyacımız Vardır. Bize Yağmur Yağdırmanı, Hem De Bunu Hemen Şimdi Yapmanı İstiyoruz !" Dediler.
Bunun Üzerine Hz. Nuh Ellerini Semaya Kaldırarak Gönlünün Derinliklerinden Gelen Bir Hisle Dua Etmeye Başladı. O Henüz Duasını Bitirmişti Ki, Gökten Sağanak Sağanak Yağmur Boşaldı...
5.Kurumuş Bitkilere Hayat Vermesi
Hz. Nuh, Irak Ve Kufe Taraflarındaki İnsanları Dine Davet Etmek İçin Seyahat Ediyordu. Yolu Bir Köye Uğramıştı. Bu Köyün İnsanları Putperestti Ve Allah ' A İnanmıyorlardı. Hz. Nuh Onlara Peygamberliğini Anlattı. Onları Allah ' A Ve O ' Nun Dinine Çağırdı.
"Ey İnsanlar, Ben Sizi Allah ' A Davet Eden Bir Elçiyim!" Dedi. Bunun Üzerine Köy Halkı :
" Eğer, Gerçekten Söylediklerin Doğru İse, Emret Şu Kuru Ağaçlar Yeniden Canlansın. Biz De Senin Peygamber Olduğunu Bilelim." Dediler.
Hz.Nuh Da Söylenilen Ağaçların Yanına Gitti Ve Onlara Birer Birer Dokundu. Ağaçlara:
" Ey Ağaçlar! " Dedi. " Allah ' In İzni İle Canlanınız Ve Meyve Veriniz!"
Ağaçlar Derhal Canlandı Ve Hatta Meyve Vermeye Başladı. Bu Hadise, O Kavim İçin Bir Değil İki Mucize Demekti. Çünkü Ağaçlar Hem Canlanmış, Hem De Meyve Vermeye Başlamıştı...
6. Ağaçları Yürütmesi
Hz. Nuh, Bir Cemaat İle Seyahat Ediyorlardı. Kırlarda Oldukça Güneşli Bir Arazide Kaldılar. Burada Kendilerini Gölgelendirecek Bir Şey Mevcut Değildi. Ama Oldukça Uzaklardaki Bir Bölük Ağaç Gözüküyordu.
Hz.Nuh ' Un Yanında Olan Cemaat Kendi Aralarında:
"Eğer, Nuh, Allah ' In Peygamberi Olsaydı, Şu Ağaçları Bizim Yanımıza Getirirdi. Biz De Güneş Altında Kavrulup Durmazdık." Dediler.
Hz.Nuh Bu Konuşmaları Duydu. Onlara Sokularak:
"Ey İnsanlar, Eğer Bunu Yaparsam Bana Ve Davama İnanır Mısınız?" Onlar Da :
"Evet, Bunu Yaparsan Sana Ve Davana Mutlaka İman Ederiz." Diye Cevap Verdiler.
Allah ' In Peygamberinin İşaretini Alan Ağaçlar, Sağa Sola, Öne Ve Arkaya Eğilerek Köklerini Topraktan Çıkarttılar.
Tıpkı Bir İnsanmış Gibi Yürüyerek Yanlarına Geldiler.
"Selam Sana Ey Allah ' In Peygamberi!" Diyerek Selam Verdiler.
Sonrasında, Sanki Evvelce Orada Değilmiş De Onların Yanındaymış Gibi, Toprağa Dikilip Kaldılar. Fakat Bu Büyük Mucizeyi Görenlerin Arasından Çok Az Kişi İman Etmişti.
7. Kavminin Kadınlarının Kısırlaşması
Nesefi' Nin Tefsiride Nuh Suresi ' Nin 10. Ayeti İle İlgili Şu Açıklamaya Yer Verilmektedir:
Hz. Nuh ' Un Kavmi, Onun Davetini Dinlemiyorlardı. O Hale Gelmişlerdi Ki , Hz. Nuh Onlara Bir Söz Söyleyeceği Bir Nasihatte Bulunacağı Zaman Ya Kulaklarını Tıkıyorlardı. Yahut Da Elbiseleri İle Başrını Örtüyorlardı.
Bunun Üzerine Hz. Nuh Onlar İçin İçinden Bir Dua Geçirdi. Allah, Sevgili Kulu Ve Peygamberinin Bu Duasını Kabul Etti. Kavminin Kadınları Kısırlaştı. Kırk Yıl Kadar O Kavmin İçinde Hiçbir Kadın Çocuk Doğurmadı.
Bu Durumda Zürriyetlerinin Kesileceğinden Ve Nesillerinin Tükeneceğinden Korkan İnsanlar, Bir Gün Hz. Nuh' Un Huzuruna Gelip Dediler Ki :
" Rabbine Dua Et De Hanımlarımızdan Bu Kısırlık Kalksın. SEn Bizim Bu Dileğimizi Yerine Getirirsen Biz De Senin Gerçekten Peygamber Olduğuna İman Ederiz!"
Bunun Üzerine Hz. Nuh, Bu Azabın Kaldırılması İçin Allah ' A Yalvardı. Allah, Kulu Ve Peygamberinin Bu Duasını Kabul Buyurdu. Kısırlık Kalktı Ve Baalbek Hanımları Yeniden Doğum Yapmaya Başladılar.
Bu Mucizeyi Görünce İman Edenler Oldu. Fakat Araya Giren Senelerin İçinde Yine İmanlarından Döndüler Ve Öylece Yaşadılar.
8. Kıtlık Ve Kuraklık
İmanlarında Sebat Edenlerin Sayısı Birkaç Kişiyi Geçmiyordu. Bunun Üzerine Hz. Nuh Onlara Şöyle Demiştir:
"Eğer, İman Etmezseniz Ve Küfrünüzde Israr Ederseniz Allah Yağmurunuzu Kesecektir. Geliniz Ve Tövbe Ediniz De Allah ' In Bu Azabından Kurtulunuz!"
Kavmi İse Onunla Alay Ediyorlardı.
"Getireceğin Neler Varsa Getir De Görelim!" Diyorlardı.
Bunun Üzerine Hz. Nuh Onlar İçin Çok Üzülüyor, Fakat Kavmi Kendisiyle İnatlaşmaktan Vazgeçmiyordu. Allah, Hz. Nuh ' Un Bütün Bu Çabalarından Sonra, Kavminin İnkar Da Israr Etmeleri Üzerine, Bu Kavmin Yağmurunu Kesti.
Kıtlık Ve Kuraklık O Kadar Şiddetli Oldu Ki, İnsanlar Leş Ve Hatta Kendi Ölülerini Yer Oldular. Bunların İçinde Küçük Çocuklarını Bile Kesip Yiyenler Vardı.
Bu İlahi Azap Devam Ediyorken Hz. Nuh Devamlı Olarak Kavminin Arasında Dolaşıyordu. Onlara:
"Ey Kavmim", Diyordu. Aklınızı Başınıza Alınız. Bu Sizin İçin Allah ' In Azabıdır.Tövbe Ederseniz, Allah Sizin Üzerinizden Bu Azabı Kaldırır. Töbe Etmezseniz Bu Şekilde Helak Olursunuz."
Yaşanan Tüm Bu Gelişmelerden Sonra, Kıtlık Ve Kuraklık Bu Kavmin Canına Tak Edince,Töve Etmekten Başka Bir Çare Bulamadılar. Hepsi Birden Hz. Nuh ' Un Huzuruna Geldiler. Gururlarını Ve Kinlerini Bir Tarafa Attılar. Günahlarından Dolayı Tövbe Ve İstiğfar Ettiler. Müslüman Olduklarını Söylediler.
Hz.Nuh Bir Peygamberdi. İnsanlarını Yüzünü Doğruya Yönlendirme Konusunda Peygamberlik Görevini Yapıyordu.Bu Doğrultuda Çabalarına Devam Ederek Kavmi İçin Yeniden Allah ' A Yalvardı. Kavmi İçin Dua Etti.
Allah, Hz. Nuh ' Un Duasını Kabul Buyurdu. Bol Ve Bereketli Yağmurlar Yağmaya Başladı. Allah ' In Vaadi Gerçekleşti. Bağlar Ve Bahçeler Yeniden Canlandı. Akarsular Çoğaldı. Hz. nuh Un Kavmi Bolluk Ve Berekete Kavuşmuşlardı. Ne Var Ki Bu Kavim , Bolluğu Ve Serveti Görünce İnandıkları Doğrudan Yine Yüz Çevirdiler. Allah ' I Unuttular Ve Yeniden Eski Küfür Ve Günahlarına Daldılar. Bu Yüzden Allah, Onlara Tufanı Gönderdi.
9.Nuh Tufanı
Hz. Nuh ' Un En Büyük Mucizesi, Bu Büyük Tufandır. O Kavminin Arasında 950 Sene Peygamberlik Yapmıştı. Ankebut Suresi ' Nde Bu Gerçek Şu Şekilde Dile Getirilmiştir.
Yemin Olsun Ki Biz Hz. Nuh ' U Kavmine Peygamber Olarak Göndermiştik. Onların Arasında Ellisi Eksik Bin Sene Kalmıştır. Ve Onları, Zulümleri Yüzünden Tufan Yakalayı Verdi.
(Ankebut, 14)
Elli Eksiği İle Bin Sene, Yani 950 Sene Oldukça Uzun Bir Yıldır. Kavminin Zulmüne Ve Azgınlığına Bu Kadar Uzun Bir Müddet Sabretmek De Kolay Bir Durum Değildi. Fakat, O Bir Peygamberdi. Ve Sabretti. Nihayet Sabır Dağı Da Bu Zulüm Karşısında Eridi.
Artık Sabrı Ve Tahammülü Tükenen Hz. Nuh Kavmi İçin Artık Bir Uyarıcı Etki İstiyordu. Allah ' A Şöyle Dua Da Bulunmuştur.
"Ey Alemlerin Rabbi, Yeryüzünde Gezip Dolaşan Bir Tek Kafir Bırakma. Çünkü Sen Onlardan (Geriye Canlı Varlık) Bırakırsan Kullarını Yoldan Saptırırlar. Yalnız Günahkar Ve Kafir Nesiller Dünyaya Getirirler."
(Nuh, 26-27)
Yani Onlardan Doğanlar Da Kafir Ve Günahkar Olurlar. Böylece Dünyanın Düzenini Yeniden Bozarlar, Demek İstiyordu.
Allah, Hz. Nuh ' A Vahiyde Bulundu Ve Duasının Kabul Olunduğunu Bildirdi. Pek Yakın Zamanda Bu Kavmin Toptan Helak Olacağını Haber Verdi.
Hz. Nuh, Çabalarının Boşa Gittiğini Düşünerek O Şekilde Dua Etmişti Ama Yine De Onlara Acımıştı. Çünkü, Allah ' In Peygamberiydi. Merhamet Ve Şefkat Dolu Bir İnsandı. Yine Kavminin Arasında Dolaşmaya Başladı. Onlara;
" Ey Kavmim, Tövbekar Olunuz. Allah Bana Bildirdi. Üzerinize Büyük Bir Azap Gelecek. Bu Defaki Azap Diğerleri Gibi Gelip Geçici Değildir. Hepiniz Topyekun Helak Olmadan, Geliniz Tövbekar Olunuz." Demiştir.
Fakat Bu Sözler Ve Nasihatler De Onların Üzerinde Bir Tesir İcra Etmiyordu...
Allah ' In Emri Üzerine Hz. Nuh Bir Gemi İnşasına Başladı. Tabii Hz. Nuh , Marangoz Değildi. Geminin De Nasıl Yapılacağını Bilmiyordu. Hz. Cebrail Geldi, Ona:
" Allah ' In Selamı Var Sana Ey Nuh", Dedi. " Bir Güvercin Yakala Ve Kemiklerini Kırmaksızın Etini Ye."
Hz. Nuh Söylenileni Yaptı. Hz. Cebrail Ona Güvercinin Göğsünü Gösterdi Ve Dedi:
"Ey Nuh! Suda Kolay Yüzmesi İçin Geminin Altı İşte Böyle Yapılacaktır."
Geminin İnşası İlerliyordu. Hz. Cebrail Sık Sık Gelerek Hz. Nuh ' A Bilmediklerini Öğretiyordu. Geminin Gövdesi Meydana Çıkmaya Başlayınca Kavmi Onunla Alay Etmeye Başladılar. Her Biri Bir Söz Söylüyordu:
" Önceden Peygamberim Diyordun. Şimdi De Marangozculuğamı Başladın ? "
"Bizim Bildiğimiz Gemi Denizde Yüzer. Sen Gemini Karada Mı Yüzdüreceksin ? Bu Ne Şaşkınlık A İhtiyar ? " Diyerek Gülüşüyorlardı. Allah ' In Peygamberi De Onlara:
"Ey Kavmim, Kısa Zaman Sonra Buralar Deniz Olacak. Bizler Bu Gemi İle Kurtulacağız. Sizler İse Boğulacaksınız. Kimin Haklı Kimin Haksız Olduğunu Göreceksiniz Ama Pişmanlığınız Size Fayda Vermeyecektir." Diyordu.
Hz. Nuh İki Yıl Gibi Bir Zamanda Gemisini Tamamladı. Allah ' In Emir Saati Yaklaşınca, Peygamberine Emir Verdi:
" Ey Nuh! Her Mahlükattan Birer Çiftini Gemine Al Ve Sana İman Edenleri De Artık Gemine Çağır. Çünkü Allah ' In Azabı Yaklaşmıştır."
Hz. Nuh Söylenileni Yaptı. Vahşi Hayvanları Geminin En Alt Katına Koydu. İkinci Katına Ehli Hayvanları Aldı.
Üçüncü Katına İse Erzaklarını, Kendisine İman Eden Müminleri Aldı. Gemiye Binen Müminlerin Sayısı Seksen Kadardı.
Erkek Ve Kadın Karışık Olarak Mı Seksen Kişiydi ?
Yoksa Hane Olarakmı 80 ' Di ? Bu Nokta Tefsir Alimlerince İhtilaflıdır. Doğrusu, Gemiye Binenlerin 80 Hane Olmasıdır. Kadınları Ve Çocukları İle Bu Nufüs Bu Sayının Birkaç Katına Çıkmaktadır.
Hz.Nuh ' Un Hanımı Vaile İle Oğlu Kenan Gemiye Binmeyi Kabul Etmemişlerdi.
Müminlerin Tamamı Gemiye Bindikten Sonra Gök Gürledi. Şimşek Çaktı Ve Şiddetli Yağmurlar Yağmaya Başladı. Topraktan Da Sular Kaynamaya Başladı.
Gemi, Tamamen Suyun İçinde Kalmış Ve Yavaş Yavaş Yüzmeye Başlamıştı.
Gemi Yaptığı İçin Allah ' In Peygamberi İle Alay Edenler Şimdi Geminin Yüzdüğünü Görüyorlardı. Bu Durum Karşısında Ne Yapacaklarını Şaşırmışlardı. Bir Kısmı Sulardan Kurtulmak İçin Yükseklere Kaçıyorlardı. Bir Kısmı Da Hala: " Acaba Bu İşin Sonu Ne Olacak!" Diyerek Yağmura Rağmen Gemiyi Seyre Koyulmuşlardı.
Hz.Nuh Oğlu Kenan Da Gemiyi Ve Gemideki Babasını Seyredenlerin Arasındaydı. Gemi Onun Oldukça Yakınında Bulunuyordu. Hz. Nuh Babalık Şefkati İle Oğluna Bağrıyor:
" Yavrucuğum, Gel Gemiye Bin, Kafirlerden Olma!"
Oğlu Buna Karşı Şöyle Diyordu:
" Ben Dağlara Tırmanırım. Dağlar Beni Sulardan Korur."
"Yavrum, Bugün Allah ' In Azap Günüdür. O ' Nun Emrinden Kurtuluş Yoktur. Yalnız O ' Nun Acıdığı Kullar Kurtulabilirler. Sen De Bizim Aramıza Katıl Ve Kurtulanlardan Ol !" dedi.
Kenan Babasına Bir Şeyler Daha Söylemek İstiyordu. Fakat Muvaffak Olamadı. Çünkü O Sözlerini Bitirmeden Araya Giren Dalgalar Onu Sürükleyi Verdi. Yüksek Dağlara Tırmanarak Kurtulmak İsteyen Bu Asi Evlat, Tufanın İlk Gününde Boğulanlardan Olmuştu...
Evet Allah ' In Emri Tamam Olup Kafirlerin Helakinden Sonra Sular Çekildi. Gökyüzü Açıldı.
Hz.Nuh Ve Onun Ümmeti, Rivayetlere Göre Altı Ay Kadar Suların Üzerinde Çalkalandıktan Sonra, Bugünkü Musul Civarındaki Cudi Dağı ' Nda Karaya Çıktılar. Bundan Sonra Oralara Yerleştiler.
Dünya Üzerindeki İnsan Nesli, Yeniden Bu Mümin Kişilerin Soyundan Ve Hz. Nuh Un Üç Oğlundan Üremiştir.
Onun İçindir Ki, Hz. Nuh ' A " İkinci Adem" De Denilmektedir.
Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
13.Asrın Müceddidi
BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ