2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Osmanlı Kıbrıs Tarihi

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 12.470, Level: 73
    Points: 12.470, Level: 73
    Level completed: 5%,
    Points required for next Level: 380
    Level completed: 5%, Points required for next Level: 380
    Overall activity: 99,9%
    Overall activity: 99,9%
    Achievements
    Ekrem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yer
    (Ebedi dünyasına göç etti)
    Mesajlar
    964
    Points
    12.470
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Osmanlı Kıbrıs Tarihi


    Kıbrıs'ın Fethi


    Kıbrıs, Venediklilerin elinde bulunmaktaydı. Mısır'ın alınmasından sonra, Venediklilier Memlûk Sultanlığı'na Kıbrıs için verdikleri vergiyi Osmanlılara vermeye başlamıştı. Kıbrıs adasının Rum halkının, baskılarından bunaldıkları Venediklilere karşı yardım istemesi üstüne, Kıbrıs’ın fethi kararlaştırdı. Ekonomik, stratejik ve coğrafi yönden çok önemli olan Kıbrıs Seferi'nin kolay olacağı düşüncesiyle Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Seferi'ne taraftar olurken, Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa ise yeni bir Haçlı Seferine yol açacağı endişesiyle Kıbrıs'ın fethine muhalif kalmıştı.

    Venedik'e savaş ilan edilmeden bir elçi gönde*rildi. Osmanlı elçisi Kubad Çavuş, Kıbrıs ve Dalmaçya kıyıla*rında meydana gelen korsan saldırılarından devletinin şikâye*tini dile getirerek sulhun devamı için Kıbrıs'ın kendilerine verilmesini istedi. Venedikliler'in bunu reddetmesi üzerine Şeyhülislam Ebussuud Efendi Kıbrıs seferine çıkılacağı zaman, bir zamanlar İslam toprağı olan Kıbrıs'ın Hristiyanlar'ın eline geçmesiyle buradaki mescit ve medreselerin harap olduğunu; bunun bedeline tekrar Müslümanlar'ın hâkimiyetine alınmasının İslam âleminin lideri olan Osmanlılar'a düştüğü yönünde bir fetva vermişti.

    Osmanlı donanması dönemin padişahı II. Selim’in (1566-1574) buyruğuyla sefer hazırlıklarını tamamladı ve Lala Mustafa Paşa’nın komuta ettiği orduyu alarak 15 Mayıs 1570’te Piyale Paşa komutasında İstanbul’dan ayrıldı. 1 Temmuz 1570’te adaya asker çıkarmaya başlayan Türk ordusu, 22 Temmuz’da Lefkoşa’yı kuşatıp 9 Eylül’de de ele geçirdiler. 15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girdi. Lefkoşa'nın alınmasının ertesi günü teslim olmaları için Girne ve Baf yöneticilerine haber gönderilmesi üzerine bu kaleler savaşmadan teslim oldu.

    Baf, Limasol ve Larnaka kalelerinin de alınmasından sonra adanın en güçlü olan kalesi Mağusa 18 Eylül 1570’te kuşatıldı. Kış mevsiminin yaklaşması nedeniyle kaleyi ablukaya almakla yetinen Türk ordusu 1571 baharında yardımcı birliklerin de gelmesiyle, Mağusa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı. Lala Mustafa Paşa komutasındaki ordu ve Piyale Paşa komutasındaki donanma ile birlikte yaya 60,000 kişiden oluşan Osmanlı Ordusu, 4 Ağustos 1571'de Mağusa'nın Venedikli Mağusa Kale komutanı Bragadino’nun 5 maddelik bir antlaşmayla kaleyi teslim etmesiyle sonuçlanan bir seferle Osmanlı idaresine girdi. Bragadino sonra anlaşmaya uymadığı için 6 Ağustos 1571'de tutuklanarak idam edildi.

    Kıbrıs ele geçirildikten sonraki tarihte adada çok az sayıda Ortodoks Rum vardı. Osmanlı İmparatorluğu, Ortadokslara serbestçe kilise kurma ve gelişme imkânı sağladı. Böylece adada Katolik Kilisesi etkinliğini kaybetti ve Ortodoks Kilisesi gelişti.

    Adanın imar ve iskânı için, 21 Eylül 1571 tarihli Padişah fermanı ile İç Anadolu'nun (Karaman vilayeti) belli şehir ve köylerinden adaya mecburi iskan yapılması kararlaştırıldı ve adaya Türkler yerleştirilmeye başlandı. Dört sancağa (Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Baf) bölünen Kıbrıs, Alanya, İçel, Tarsus ve Sis (Kozan) sancaklarının da bağlanmasıyla bir eyalete dönüştürüldü ve adada Karaman vilayeti kanunlarının yürürlüğe konulması kararlaştırıldı.



    Osmanlı zamanında Cezire-i Kıbrıs (Kıbrıs adası)

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 12.470, Level: 73
    Points: 12.470, Level: 73
    Level completed: 5%,
    Points required for next Level: 380
    Level completed: 5%, Points required for next Level: 380
    Overall activity: 99,9%
    Overall activity: 99,9%
    Achievements
    Ekrem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yer
    (Ebedi dünyasına göç etti)
    Mesajlar
    964
    Points
    12.470
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvası


    Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvası:
    "Sâbıkâ vilâyet-i dâr-ı İslâm'dan olup ba'de-zamânin küffâr-ı hâksâr müstevlî olup medâris ü mesâcidin harâb u mu'attal ve menâbir ü mahâfilin alâim-i küfr-ü dalâl ile mâl-â-mâl idüp nice dürlü ef'âl-i habîse ile dîn-i İslâm'a ihânet kasdın eyleyüp ve etrâf-ı âleme evzâ'-ı kabîhaların işâ'at eyleseler pâdişâh-ı dîn-penâh hazretleri hamiyyet-i İslâm muktezâsınca diyâr-ı mezkûrı küffâr-ı dû siyâh elinden alup dâru'l-İslâm'a ilhâk eylemeğe azîmet ü himmet buyursalar sâbıkâ mezkûr keferenün tasarruflarında olan âhar vilâyetler musâlaha olundukda ellerine virilen ahidnâmede mezkûr vilâyet dâhıl olmak ile Şerî'at-i Mutahhere mûcebince mezkûr ahidnâme nakzına azîmet buyurmalarına mâni' olur mı?" Beyân buyurıla.

    El-Cevâb:
    "Aslâ mâni olmak ihtimâli yokdur. Pâdişâh-ı ehl-i İslâm e'azza'llâhü ensârahû tavâ'if-i kefere ile sulheylemeği ol vakıt meşrû' olur ki; kâffe-i müslimîne menfa'at ola, menfa'at olmayıcak aslâ sulh meşrû' değildür. Müşâhede olunup mü'ebbed yâhûd muvakkat sulholundukdan sonra menfa'at bu zamânda bozılması enfa' görilse elbette bozmak vâcib ü lâzim olur. Hazret-i Rasûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Hicret-i Nebeviye'nün altıncı yılında küffâr-ı Mekke ile on yıla sulhidüp Hazret-i Alî kerrema'llâhü vechehû mü'ekked ahidnâme yazup mu'âhede-i mukarrere kılındukdan sonra gelecek yıl bozmak enfa' görilüp Hicret'ün sekizinde üzerlerine varup Mekke-i Mu'azzama'yı feth buyurmışlardur. Hazret-i Halîfe-i Rabbü'l-âlemîn halleda'llâhü te'âlâ zılâle saltanatihî alâ-mefârikı'l-müslimîn ve eyyedehû bi'n-nazari'l-azîz ve'l-fethı'l-mübîn hezîmet-i hümayûnlarında Cenâb-ı Risâlet-penâh salla'llâhü aleyhi ve sellem hazretlerinün sünnet-i şerîfelerine ıktidâ'en buyurmışlardur. Müstedbi' feth-i mübîndir. Bi-ınâyeti'l-lâhi'l-meliki'l-mu'in."

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •