Yirmi Yedinci Mektubun lâhikasindan alinmis mühim parçalar Birinci Mesele
Birinci Suada bir iki ayetin isaretinde, Risale-i Nur'un sadik talebeleri imanla kabre gireceklerini ve ehl-i Cennet olacaklarini kudsi bir müjde ve kuvvetli bir besaret bulundugu gösterilmistir. Fakat bu pek büyük meseleye ve çok kiymettar isarata tam kuvvet verecek bir delil ister diye beklerdim; çoktan beri muntazirdim. Lillahilhamd, iki emare birden kalbime geldi.
Birinci Emare: Iman-i tahkiki ilmelyakinden hakkalyakine yakinlastikça daha selb edilmeyecegine ehl-i kesf ve tahkik hükmetmisler. Demisler ki: "Sekerat vaktinde, seytan, vesvesesiyle ancak akla Süpheler verip tereddüde düsürebllir. Bu nevi iman-i tahkiki ise yalniz akilda durmuyor, belki hem kalbe, hem ruha, hem sirra, öyle letaife sirayet ediyor, köklesiyor ki, seytanin eli o yerlere yetisemiyor; öylelerin imani zevalden mahfuz kaliyor. "
Bu iman-i tahkikinin vüsulüne vesile olan bir yolu, velayet-i kamile ile, kesf ve suhud ile hakikate yetismektir. Bu yol, ehass-i havassa mahsustur, iman-i suhudidir:
Ikinci yol, iman-i bilgayb cihetinde sirr-i vahyin feyziyle bürhani ve Kurani bir tarzda akil ve kalbin imtizaciyla hakkalyakin derecesinde bir kuvvetle zaruret ve bedahet derecesine gelen bir ilmelyakin ile hakaik-i imaniyeyi tasdik etmektir. Bu ikinci yol, Risale-i Nur'un esasi, mayesi, temeli, ruhu, hakikati oldugunu has talebeleri görüyorlar. Baskalari dahi insafla baksalar, Risale-i Nur'un, hakaik-i imaniyeye muhalif olan yollari gayr-i mümkün ve muhal ve mümteni derecesinde gösterdigini görecekler.