SEKIZINCI SUA
Üçüncü bir keramet-i Aleviye
Bir Ifade-i Meram

Mâlum olsun ki, ben Risale-i Nur'un kiymetini ve ehemmiyetini beyan etmekle Kur'ân'in hakikatlerini ve imanin rükünlerini ilân etmek ve zaaf-i imana düsenleri onlara davet etmek ve onlarin kuvvetlerini ve hakkaniyetlerini göstermek istiyorum. Yoksa, hâsâ, kendimi ve hiçbir cihetle begenmedigim nefs-i emmâremi begendirmek ve medhetmek degildir.
Hem Risale-i Nur zâhiren benim eserim olmak haysiyetiyle senâ etmiyorum. Belki yalniz Kur'ân'in bir tefsiri ve Kur'ân'dan mülhem bir tercüman-i hakikîsi ve imanin hüccetleri ve dellâli olmak haysiyetiyle meziyetlerini beyan ediyorum. Hattâ, bir kisim risaleleri ihtiyarim haricinde yazdigim gibi Risale-i Nur'un ehemmiyetini zikretmekte ihtiyarsiz hükmündeyim. Imam-i Ali'nin (radiyallahu anh) âyetü'l-Kübrâ namini verdigi Yedinci Suâ risalesini yazmakta çok zahmet çektigime bir mükâfat-i âcile ve bir alâmet-i makbuliyet ve bir medâr-i tesvik olarak bu keramet-i Celcelûtiye, inayet-i Ilâhiye tarafindan verildigine süphem kalmamis. Tahdis-i nimet kabilinden bunu Sekizinci Suâ olarak yazdim. Yoksa hasre dair mühim bir âyetin mucizeli olan bürhanlarini yazacaktim.