Hakiki Bütün Elem Dalalette, Bütün Lezzet Imandadir
Hayal libasini giymis muazzam bir hakikat


Ey yoldas-i hüsdar! Sirat-i müstakimin o meslek-i nurani, magdub ve dallinin o tarik-i zulmani, tam farklarini görmek eger istersen ey aziz!
Gel, vehmini ele al, hayal üstüne de bin; simdi seninle gideriz zulümat-i ademe. O mezar-i ekberi, o sehr-i püremvati bir ziyaret ederiz.
Bir Kadir-i Ezeli, kendi dest-i kudretle bu zulümat-i kitadan bizi tuttu çikardi, bu vücuda bindirdi su dünyaya, su sehr-i bilezaiz.
Iste simdi biz geldik su alem-i vücuda, o sahra-i haile. Gözümüz de açildi, ses cihette biz baktik. Evvel istitafkarane önümüze bakariz.
Lakin beliyyeler, elemler önümüzde düsmanlar gibi tehacüm eder. Ondan korktuk, çekindik. Saga sola, anasir-i tabayie bakariz, ondan medet bekleriz.
Lakin biz görüyoruz ki, onlarin kalbleri kasiyye, merhametsiz. Dislerini bilerler, hiddetli de bakarlar; ne naz dinler, ne niyaz!
Muztar adamlar gibi meyusane, nazan yukanya kaldirdik. Hem istimdatkarane ecram-i ulviyeye bakariz; pek dehsetli tehditkar da görürüz.
Güya birer gülle bomba olmuslar; yuvalardan çikmislar, hem etraf-i fezada pek süratli geçerler, her nasilsa ki onlar birbirine dokunmaz.
Gel birisi yolunu kazara bir sasirtsa, el-iyazübillah, su alem-i sehadet ödü de patlayacak. Tesadüfe baglidir; bundan dahi hayir gelmez.
Meyusane nazari o cihetten çevirdik, elim hayrete düstük. Basimiz da egildi, sinemizde saklandik, nefsimize bakariz; mütalaa ederiz.
Iste isitiyoruz; zavalli nefsimizden binlerle hacetlerin sayhalan geliyor, binlerle fakatlerin eninleri çikiyor. Teselliyi beklerken tevahhus ediyoruz.
Ondan da hayir gelmedi. Pek ilticakarane vicdanimiza girdik; içine bakiyoruz, bir çareyi bekleriz. Eyvah! Yine bulmayiz; biz medet vermeliyiz.
Zira onda görünür binlerle emelleri, galeyanli arzular, heyecanli hissiyat, kainata uzanmis. Herbirinden titreriz, hiç yardim edemeyiz.
O amal, sikismislar vücud-u adem içinde; bir tarafi ezele, bir tarafi ebede uzanip gidiyorlar. Öyle vüsatleri var; ger dünyayi yutarsa o vicdan da tok olmaz.
Iste, bu elim yolda nereye bir bas vurduk, onda bir bela bulduk. Zira magdub ve dallin yollari böyle olur. Tesadüf ve dalalet, o yolda nazarendaz.