Sayfa 4/9 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
81 sonuçtan 31 ile 40 arası

Konu: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

  1. #31
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ALLAH'TAN BAŞKA KANUN KOYUCU TANIMAK BÜYÜK ŞİRKTİR


    Pekçok insanın bilmediği gizli şirklerden biri de, Allah'tan başkasını kanun koyucu olarak tanımaktır. Diğer bir deyişle, şartsız olarak kanun koyma hakkını Ttnr ferde veya bir cemaata vermektir. Kanun koyma yetkisi verilen kişiler dilediği şeyi helal, dilediklerini haram kılar, diledikleri kanun ve nizamı koyarlar. Al lah izin versin vermesin, dine uygun olsun olmasın di ledikleri düşünceleri ve yolları ortaya atarlar. Diğer in sanlar da onların koydukları bu kanunlara sanki ilahi kiinun, semavi hükümmüş gibi tabi olur, kesinlikle on lara aykırı hareket etmezler.
    Halbuki kanun koyma yetkisi yalnızca Allah'a aittir. Zira insanları yaratan, onlara rızık veren, açık gir,li hertürlü nimeti ihsan eden Allah'tır. Emretme, ya saklama, helal-haram ve mükellef kılma yetkisi ona ait tir. Çünkü inanların rabbi maliki, ilahı O'dur. O'ndan başka rab, malik, ilah yoktur ki hüküm verme, kanun koyma yetkisi ona verilsin.
    Kâinat Allah'ın mülküdür. İnsanlar ise onun ku ludur. Arzın tek sahibi, tek hakimi O'dur. Kanun koy ma, hükmetme, helal ve haram kılma yetkisi yalnızca ona üttir. Kulun görevi, yalnızca dinlemek ve itaat et mektir.
    Kim-Arzın hakimi ve sahibi olan Allah'ın izni dı şında -birinde emir verme, yasaklama, helal ve haram kılma kanun koyma yetkisinin varlığını iddia ederse bilsin ki o kişi, Allah'ın bir kuluna mülkünde ona ortak kılmıştır.
    92
    Bunun içindir ki Kur'an; Kitap ehlini şirkle suç layarak onları müşrik diye adlandırmıştır. Çünkü ehli kitap, kanun koyma yetkisini din adamlarına ve alimle rine vererek onların helal ve haram kılma hususundaki hükümlerine itaat etmişlerdir. Onların bu durumunu Kur'an şöyle dile getirmektedir.
    "(Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini (haham larını), (Hıristiyanlar) da rahiplerini ve meryem oğlu Mesihi rablar edindiler. Halbuki hepsi de tek ilaha kul luk etmekten başka birşey emrolunmadı." (Tevbe Sure si, 31)
    Allah Resulü (SAS) bu ayeti Adiy b. Hatimi Tai'ye tefsir etti. Adiy cahiliye döneminde Hristiyandı. Müslüman olunca Allah Resulünün (SAS) yanına gele rek ona bu ayeti okudu. Ve Allah Resulüne, -"Onlar rahiplerine ibadet etmiyorlar" dedi. Bunun üzerine Al lah Resulü ona
    -"Bilakis: Onlar haramı helal, helali da haram kı lıyorlar. Hristiyanlar da onlara tabi oluyorlar. Bu ise on lara ibadettir." (Tirmizi) ayetini okudu.
    Bu ayet ve hadis gösteriyor ki, günahta başkasına itaat eden, Allah'ın izin vermediği bir hususta onlara tabi olan kişiler onları rab ve mabud kabul etmiş, ve ona ortak kılmış sayılırlar. Bu ise Allah'ın dininin ta kendisi olan Tevhide ve "la ilahe illallah" sözünün an lamına aykırıdır. Çünkü ilah demek, kendisine ibadet edilen demektir. Allah ise onların ehbarlarına ve ruh banlarına itaati onlara ibadet etmek olarak değerlendir miş, rahipleri de rab olarak adlandırmıştır, işte bu bü yük şirktir. Buna göre kim, islami ölçüler dışında, iste yerek bir kişiye itaat edip, ona tabi olursa, onu kendisi ne ibadet ettiği rab edinmiştir, isterse bunu yapan olayı böyle değerlendirmesin. Çünkü yüce Allah (cc):
    93
    -"Eğer onlara itaat ederseniz. Şüphesiz müşrik olursunuz." (Enam Suresi, 121) buyurmaktadır.
    Bir başka ayette ise şöyle buyrulur.
    "Yoksa onların, dini konularda Allah'ın izin ver mediği şeyleri dini kaide kılan ortakları mı var?" (Şura Suresi, 21)
    Kur'an ve sünnetin bu hükmü Allah'tan başka kanun koyucular tanıyıp Allah'ın yasakladığı hususlar da onlara tabi olanlar hakkındadır. Başkalarına tabi olanlar hakkında hüküm böyle olunca, kendi nefisleri ni Allah'a ortak kılıp ta kendilerini hüküm kayına helal ve haram kılma gibi uluhiyet özelliklerini taşıyan ma kamlarda görenlerin hükmü nasıldır.


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #32
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ÖLÜLERDEN YARDIM İSTEMEK GİZLİ ŞİRKTİR


    Çoğu insanın farkında dahi olmadığı pek çok gizli şirk vardır. Ölmüş salih kullardan bir şey talep et mek, yardım istemek, hastalık, sıkıntı, fakirlik, düşman ve sıkıntılardan kurtulmak için yardım istemek gizli şirktir. Bu şekilde dua edenler, dua ettikleri ölülerin fayda ve zarar verebileceklerine inanırlar, lbni Kay-yım'ın da dediği gibi bu tür şirk çok yaygındır.
    Bu şirkin gizli olmasının iki sebebi ardır.
    1. İnsanlar duanın ve yardım istemenin ibadet olmadığını sanmaktadırlar. Onlara göre yalnızca na maz, oruç, zekat gibi hususlar ibadettir.
    Halbuki önce de belirttiğimiz gibi dua ibadetin ruhudur. Peygamberimiz (SAS) "Dua ibadetin ta kendi sidir" buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir.
    2. Ölülerden yardım isteyenler diyorlar ki: Biz dua ettiğimiz, yardım istediğimiz ölülerin ilah, veya rabbimiz olduğuna inanmıyoruz. Bilakis onlarda bizim gibi insanlardır. Lakin biz, onların bizimle Allah arasın da bir vasıta olduğuna, Allah katında bize şefaatçi ola caklarına inanıyoruz.
    İşte bu inanç onların Allah'ı tanımadıklarını gös terir. Maalesef Allah'ı kendilerine ancak bir vasıta, bir şefaatçi ile ulaşılabilen diktatörlerle, zalim hükümdar kıyaslıyorlar. Bu Mekke müşriklerinin, putları ve ilah ları hakkında sorulduğunda cevap olarak söyledikleri vehmin ta kendisidir.
    "Dikkat et. Halis din Allah'ındır. Onu bırakıp kendilerine birtakım dostlar edinenler "Biz onlara bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler." (Zümer Suresi, 3)
    90
    "Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve "Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır" diyorlar." (Yunus Su resi, 18)
    Meke müşrikleri de ilâhlarının kendi elleri ile yaptıkları putların insanları yaratmadığını, diriltip, öl dürmediklerini, kendilerine rızık vermediklerini bili yorlardı. Yüce Rabbimiz bu hususu şöyle ifade etmek tedir:
    "Onlara yer ve gökleri kim yarattı diye sorsanız: "Aziz ve Alim olan Allah yarattı" derler." (Zuhruf Sure si, 9)
    "De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor. Ya da kulaklara ve gözlere kim kadir olabilir? Ölüden diriyi diriden ölüyü kim çıkarıyor? Yaratma işini kim idare ediyor? (Bütün bu sorulara) "Allah" diye cevap verecekler." (Yunus Suresi, 31)
    Ayette de belirtildiği gibi onlar Allah'a, yer ve göklerin yaratıcısı, rızık veren, öldüren ve dirilten ola rak inanmıyorlardı. Putları ise yalnızca vasıta ve şefaat çi olarak görüyorlardı. Buna rağmen Kur'an onların ta mamını müşrik sayıyor.
    Bununla da kalmayıp şirkten tevbe edip "la ilahe illallah" deyinceye kadar öldürülmelerini emrediyor. Bu kelimeyi söylediklerinde islamın hakkı hariç kanları ve malları korunur.
    Yüce Allah (cc)'ın şefaatçiye vasıtaya ihtiyacı yoktur. O insana şah damarından yakındır. Nitekim yüce Allah (cc) şöyle buyurur:
    "Kullarım beni sorarsa de ki; ben herhalde yakı nım" (Bakara Suresi, 186)
    "Rabbiniz "bana dua edin ki size icabet edeyim" buyurur"
    91
    Allahın kapısı, o kapıdan girmek isteyen herkese açıktır. O'nun kapısında ne bekçi, ne de kapıcı yoktur.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  3. #33
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    BÜYÜK ŞİRK


    Büyük şirk iki kısımdır. Açık ve gizli şirk Açık şirk: Allah'la birlikte başka bir ilaha ibadet etmektir. Bu ilahın ay, güneş, yıldız, gibi cansız varlık lardan, buzağı, inek gibi hayvanlardan, firavun gibi ilahlık iddia edenlerden Hazreti İsa gibi peygamberler den, cin, şeytan, melek gibi gaybi varlıklardan olmasın da hiçbir fark yoktur. Saydıklarımız bu varlıklara kul luk eden çeşitli ümmetlere mensup pek çok insan var dır.
    89
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  4. #34
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ŞİRKİN ÇEŞİTLERİ


    Şirk iki kısımdır: Şirki Ekber, Şirki Asgar (küçük) Şirki Ekber: Allah'ın sahibini ebedi olarak affetmeyeceği, cennete koymayacağı şirktir.
    Şirki Asgar: Yapmakta ısrar edinin kâfir ola rak öleceğinden korkulan büyük günaha denir. Eğer Allah'ın rahmetinden kovulmazsa ölmeden ön ce tevbe nasib olur.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  5. #35
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ŞİRK


    Şirk: Yalnızca Allah'a ait olan herhangi bir husus ta ona ortak kılmaktır. İbadet, itaat, yardım isteme vb. hususlarda Allah'a ortak kılmak gibi.
    Tarifini yaptığımız şirk, Şirki Ekberdir. Onunla birlikte değil salih amel, bilakis hiçbir amel kabul edil mez. Çünkü amelin kabul edilmesi, amel sayılabilmesi için ilk şart, onun yalnızca Allah için yapılmasıdır.
    "De ki: Ben yalnızca sizin gibi bir beşerim (şu kadar var ki) bana, ilahınızın bir tek ilah. olduğu vah-yolunuyor." (Kehf Suresi, 110)
    Şirk affedilmeyen, terketmedikçe sahibinden iyi lik kabul edilmeyen, büyük bir günahtır.
    88
    "Şüphesiz ki Allah şirki bağışlamaz. Onun dışın daki günahlarda ise dilediği kişiyi bağışlar." (Nisa Sure si,'il 6)
    Cennet müşriğe haramdır. Cehennem ise onun ebedi karargahıdır.
    "Biliniz ki kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar. Artık onun yeri ateştir ve zalimler için hiçbir yardımcı yoktur." (Maide Suresi, 72)


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  6. #36
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ŞİRKTEN SAKINMAK


    Tevhidin gerçekleşmesi için gereken üçüncü un sur ise şirkten sakınmaktır. Şirkten sakınmanın yolu ise onun; küçük, büyük, gizli açık her türünü bilmek ve şirk kokusu olan her şeyden uzaklaşmaktan geçer.
    Daha önce de belirttiğimiz gibi "Herşey zıddı ile bilinir" Öyle ise tevhit te ancak zıddı olan şirkin bütün yönleri ile bilinmesi ile kavranabilir.


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  7. #37
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    TAĞUTU RED


    Tevhidin gerçekleşmesi için ilk adımın, Allah'a samimiyetle ibadet etmek, uluhiyete uygun tazim, itaat ve sevgi gibi yalnızca Allah'a karşı yapmamız gereken görevleri yapmak olduğunu belirtmiştik.
    Tevhidin gerçekleşmesi için gereken ikinci adım, Tağutların inkârı ve Allah'ın dışında ibadet yapılan veli edinilen her varlıktan uzak durmaktır. Öyle ki, Kur'anı Kerimin pek çok yerinde, tağutun reddi Allah'a (cc) imandan önce zikredilmiştir.
    "O halde kim tağutu inkâr edip Allah'a inanırsa, sağlam kulpa yapışmıştır. O kulp hiç bir zaman kop maz." (Bakara Suresi, 256)
    Allah'ın Resulü ise şöyle buyurmuştur.
    "Kim, Allah'tan başka ilah yok der ve Allah'ın dı şında tapılanları reddederse, onun malı, kanı haram olur. Hesabı ise Allah'a aittir." (Müslim)
    86
    Dikkat edilirse malın ve kanın korunma altına alınması için yalnızca kelimeyi tevhid yeterli sayılma mış aynı zamanda kendisine tapınılan tağutun da inkân şart koşulmuştur. Zira eşya zıddı ile kaimdir. O halde iman; ancak tağutu inkâr edip ona tabi olanlar dan uzak olmakla gerçekleşir.
    Bunun içindir ki tevhid ehlinin imamı İbrahim (as) kavminin ilahlarından, putlarından uzak olduğu nu ve bunlara düşman olduğunu ilan etmiştir.
    "İbrahim ve onunla beraber olanlarda sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine de mişlerdir ki: "Biz sizden ve sizin Allah'ın dışında taptı ğınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." (Mümtehine Suresi, 4)
    Bu ve benzeri ayetlerden anlıyoruz ki Tevhid yal nızca Allah'a inanmak ve ona ibadet etmekle tamam lanmaz. Bilakis bunun yanısıra tağutu inkâr, ona uyan lardan uzak olmak gerekir. Allah resulü (SAS) kavmine "yalnızca Allah'a ibadet edin. Tağutlardan sakının." (Nahl Suresi, 36) buyurarak bu gerçeği açık bir şekilde ifade etmiştir.
    Peki tağutun anlamı nedir?
    Tağut; Tuğyan sözünden türeyen bir kelime olup haddi aşan anlamındadır, tağutun kimleri kapsayacağı hususunda alimler ihtilaf etmişlerdir. Hz. Ömer (ra): "tağut şeytandır" buyurmuştur. Cabir (ra) ise: "Tağut şeytanlarla ilişkisi olan kahinlerdir" demiştir. İmamı Malik de "Allah'ın dışında ibadet edilen şeylerin hepsi tağuttur" demiştir.
    Bu sözler tağutu tarif etmekle birlikte kapsamlı değildir. Bu husustaki en kapsamlı tarif imam İbni Kay-yimin yapmış olduğu tariftir.
    87
    "insanın haddi aşarak ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her varlığa tağut denir. Her kavmin tağutu, bir meselede Allah ve Resulünün dışında hükmüne başvurduğu, ibadet ettiği, islami sınırlar dışında tabi ol duğu ve Allah'ın rızası dışında itaat ettikleri varlıklar dır. Bu tağutlar ve onlara tabi olanlar incelendiğinde, hepsinin Allah'a ibadet etmekten yüzçevirip tağutlara ibadet ettiklerini, Allah Resulüne itaat etmekten yüzçe virip tağutlara itaat ettikleri görülür.

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  8. #38
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ALLAH'A KULLUKTA SAMİMİYET


    Allah'a samimi olarak kulluk; onu tam olarak ta zim etmek, mutlak olarak boyun eğmek ve sevmektir. Gerçek kulluk bu üç esasla gerçekleşir.
    1. Kişi, hiçbir insana Allah'a gösterdiği gibi saygı göstererek, onu rab yerine koymamalıdır.
    "De ki; Allah herşeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mi arayacağım?". (Enam Suresi, 164)
    İnsanların Allah'ın dışında veya Allah'la birlikte ibadet ettiği, tazim ettiği, Rab olarak kabul edilen her şeyin yok edilmesi gerekir. İlah edilen bu Rablerin in san veya taş olmasında hiçbir fark yoktur. Bunun için dir ki Allah Resulü melikleri İslama davet ederken: "Al lah'tan başka hiçbir varlığa ibadet etmeyelim, Ona hiç bir şeyi ortak kılmayalım. Allah'tan başka biribirimizi rab edinmeyelim." (Ali İmran Suresi, 64) buyurmuştur.
    2. Allah'ı sevdiği kadar sevdiği, bir veli edinme mek:
    "De ki gökleri ve yeri yoktan vareden Allah'tan başkasını mı dost ediniyorsunuz?" (Enam Suresi, 14)
    Br başka ayette ise şöyle buyrulur:
    "İnsanlardan bazısı, Allah'tan başkasını Allah'a ortak edinir de onları, Allah'ı sever gibi sevreler. İman edenler ise, onlardan daha çok Allah'ı severler. Başkala rına tabi olanlar, "Ah keşke, bir daha dünyaya geri gel memiz mümkün olsaydı da, şimdi onlar bizden uzak laştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık." derler" (Bakara Suresi, 165-167)
    Burdaki sevginin anlamı: Kişinin Allah'a ortak kıldığı varlığı veya veliyi korkarak, tazim ederek, ona boyun eğerek veya Allah'a mahsus herhangi bir halle sevmektir.
    84
    Şeyhülislam Muhammed b. Abdülvehab bu hu susta şöyle der:
    Ayette "Edindikleri ortakları Allah'ı sever gibi se verler" buyrulması bu kişilerin Allah'ı da çok sevdikle rini gösterir. Ancak bu sevgileri onları İslama girdire-mez. Hal böyle olunca edindikleri ortakları Allah'tan daha çok severler. Yahut Allah'ı hiç sevmeyenler nasıl müslüman olabilirler."
    Tevhid, kişinin Allah'ı samimiyetle sevmesini, Allah'ı sevdiği gibi sevdiği ortaklar, veliler edinmemesi ni gerektirir. Velilik, ancak Allah için olursa caiz olur.
    "Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı ediniyor lar? Halbuki dost Allah'tır. O, ölüleri diriltendir. Herşe-ye kadirdir." (Şura Suresi, 9)
    3. Allah'ın hükmüne uydukları gibi, hükmüne uydukları, hakemler edinmek. Nitekim bu tür kişiler hakkında Allahu teala şöyle buyurur:
    De ki: Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitabı açık olarak indiren odur." (Enam Suresi, 114)
    Kullarının dini ve dünyevi bütün işlerinde hü küm verme yetkisi Allah'a aittir. Çünkü, yarattıklarını en iyi tanıyan, onlara karşı en merhametli, onları ıslah edecek veya bozacak şeyleri en iyi bilen Allah'tır.
    "Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve herşeyden haberdardır." (Mülk Suresi, 14)
    Bir başka ayette ise -Kanun anlamındaki- hük mün yalnızca Allah'a ait olduğu belirtilerek şöyle buy rulur.
    "Hüküm yalnızca Allah'a aittir. O da, kendisin den başkasına ibadet etmememizi emretmiştir. İşte dos-
    85
    doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Yusuf Suresi, 40)
    Kur'an; bir mesele olduğunda Allah'ın hükmünü bırakıp başkasının hükmüne başvuranların, imandan çıkarak şeytana itaat etmiş olacağını beyan ederek şöyle buyurur.
    "Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Onlar, inan mamaları kendilerine emr olunduğu halde şeytanın önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki, şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. Onlara: Gelin Al lah'ın indirdiğine ve resule başvuralım." denildiği za man, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görür sün." (Nisa Suresi, 60-61)


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  9. #39
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    TEVHİD NE İLE GERÇEKLEŞİR


    Bütün peyamberlerin tebliğ ettiği esaslar ve isla mm insanlar arasında yaymaya, güçlendirmeye ve Ko rumaya çalıştığı tevhid, ancak şu unsurlarla gerçekleşip dalbudak salar:
    1. Allah'a samimiyetle ibadet etmek.
    2. Bütün tağutları inkâr edip, kulluk ettiği bütün putlardan ve Allah'ın emri dışındaki bütün dostluklar dan uzaklaşmak.
    3. Şirkin her çeşidinden sakınmak.
    83
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  10. #40
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    TEVHİDİN DİĞER ÜMMETLERE TEBLİĞ EDİLMESİ


    Her müslüman, tevhid inancı üzere yaşamakla görevli olduğu gibi onu bütün insanlığa tebliğ etmekle de görevlidir. Bundan dolayı Allah Resulü (sav) ömrü nün sonlarına doğru kisrayı, kayseri ve diğer melikleri İslama davet etmiştir. Bu husus Kuran'ı Kerimin zariyet suresi 56-57. ayetlerinde dile getirilmiştir.
    Sahabei kiram (ra) ve onların yolunu takib eden tabiin de bu sorumluluklarını çok iyi kavramışlardı. Nitekim kadisiye savaşında, İran Komutanı müslüman-ların elçisi Rebi b. Amire:
    -Siz kimsiniz, ne yapmak istiyorsunuz? diye sor duğunda Rebi şöyle cevap verir:
    -Biz, insanları Kula kul olmaktan kurtarıp yal nızca Allah'a kulluk ettirmek, dünyayı bela yeri olmak tan çıkarıp huzur yeri yapılarak, insanları dinlerin zul münden kurtarıp islamın adaletine kavuşturmak için gönderilen bir Kavimiz."


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Sayfa 4/9 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Allahın Varlığı
    By yagmurdamlasi in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.09.09, 23:13
  2. Allah'ın Varlığı
    By ÜMİT09 in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 05.08.09, 10:17
  3. Ruh: Varlığı, mahiyeti ve husûsî delilleri
    By BaRLa in forum İslami sorular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.06.09, 08:25
  4. Hayvan topluluklarının varlığı
    By Konyevi Nisa in forum Kur'an Mucizeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.10.08, 07:53
  5. Eşlerin mal varlığı
    By SiLa in forum Alış veriş bilgileri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.08.08, 16:27

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •