Sayfa 3/9 İlkİlk 12345 ... SonSon
81 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

  1. #21
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ALLAH'TAN BAŞKASI ADINA ADAK ADAMAK



    Kabirlere, kabirde yatanlara... Kısaca Allah'tan başkası adına yapılan adaklar şirktir. Çünkü adak ada mak ibadettir, ibadet ise Allah'tan başkası için caiz de ğildir. Yüce Allah:
    "Yaptığınız her harcamayı, adadığınız her adağı muhakkak Allah bilir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur." (Bakara Suresi, 270) buyurur.
    Ayetteki zalimden maksat müşriklerdir. Çünkü şirk, büyük bir zulümdür, ibadetini Allah'tan başkasına yapan, şüphesiz ona ortak kılmıştır.
    Bazı Alimler bu hususta şunları tesbit etmişler dir: Biraz ilgilenilince hemen görüleceği üzere halkın çoğu eşyalarını kaybettiklerinde, hastalandıklarında, bir şeye ihtiyaçları olduklarında hemen sarihlerin ka birlerine giderek
    "Ey falan zat; eğer Allah yitiğimi bana buldurur-sa, hastamı iyileştirirse, ihtiyacımı giderirse sana şu ka dar altın, yiyecek, yağ, vereceğim" der. işte bu tür adaklar ittifakla batıldır.
    Batıl oluş nedenlerini şöylece sıralayabiliriz:
    1. Bu tür adaklar, yaratıklardan biri adına yapıl maktadır. Halbuki herhangi bir yaratık adına adak ada mak caiz değildir. Çünkü adak adamak ibadettir. Al lah'tan başkasına ibadet ise caiz değildir.
    2. Ölülerin gücü yoktur.
    3. Kişi, Allah'ın değil de, ölülerin tasarruf sahibi olduklarını zanneder. Bu şekilde inanmaksa küfürdür.
    104
    Bu anlatılanları anladıysan bil, ki evliyalara ya kınlaşmak için toplanıp, onların kabirlerine götürülen paralar, mumlar, yağlar mûslüman alimlerin ittifakı ile haramdır.
    Başkası adına yapılan adak haram olduğuna göre, bu şekilde yapılan adağı yerine getirmek de üç neden den dolayı caiz değildir.
    1. Peygamberimizin sünnetinde böyle bir durum yoktur. Peygamberimiz (SAS) "Bizim sünnetimiz üzere yapılmayan her amel merduddur" (Müslim) buyur muştur.
    2. Allah'tan başkası adına yapılan nezir şirktir. Şirke ise hürmet edilmez. Tıpkı yaratıklardan biri adına yemin etmek gibi gereği yerine getirilmez. Bu hususta kefarette yoktur. Şüyhülislam ibni Teymiyenin dediği gibi bu gibi durumlarda yalnızca Allah'tan af dilenir.
    3. Bu tür nezirler günahtır. Sünnetin açıkladığı, üzere günah ve şirki içeren adakların gereğini yerine ge tirmek caiz değildir. Buharide Hz. Aişeden rivayet edilen bir hadiste peygamberimiz (SAS) şöyle buyurmuştur:
    "Kim Allah'a itaat etmeği adarsa, ona itaat etsin. Kim de ona isyan etmeyi adarsa, sakın isyan etmesin." (Buhari)
    Sabit b. Dehhaktan rivayet edildiğine göre, bir adam bir yerde deve kesmeyi nezretti (adadı). Daha sonra Allah Resulüne (SAS) nezrini yerine getirip getir meyeceğini sordu. Bunun üzerine Allah Resulü Ona;
    -Orda kendisine ibadet edilen cahiliye putu var mıydı? diye sordu. Adam:
    -Hayır dedi. Peygamberimiz (SAS):
    -Orda cahiliye şenlikleri, bayramları yapılıyor muydu? diye sordu. Adam:
    105
    -Hayır, dedi. Bu cevap üzerine peygamberimiz (SAS):
    -Öyle ise nezrini yerine getir. Şüphesiz Allah'a is yan olan nezirler yerine getirilmeyeceği gibi, güç yetiri-lemeyen nezirler de yerine getirilmez." (Ebu Davud)


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #22
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    KEHANET VE ARAFET


    Kahinler de ve araflarda tıpkı müneccimler gibi-
    Kahin: Gaibten ve gelecekten haber verenlere ve ya kalpten geçenleri bildiklerini iddia edenlere denir.
    Araf: Kahinler, müneccimler, falcılar gibi gaibten haber verenlere denir. Araf: Gelecekten haber verdiği gibi kalpten geçenleri söyler, ok atar, fincana bakarlar.
    Müslimden rivayet edilen bir hadiste, peyamberi-miz şöyle buyurmaktadır:
    "Kim bir arafa gider, ona birşey sorrr ve onun sözlerini kabul ederse 40 günlük orucu kabul edil mez."
    Ebu Davud'tan rivayet edilen diğer bir hadiste ise şöyle buyrulur:
    "Kim kâhine gider, onun sözlerini tastık ederse Muhammed'e ineni inkâr etmiştir."
    Bunun nedeni; peygamberimize (SAS) inen va hiyde, gaybin ancak Allah tarafından bilineceğinin ifa de edilmesidir.
    "De ki: Göklerde ve yerde Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez." (Nemi Suresi, 65)
    "Gaybin anahtarları Allah katındadır. Onu ancak Allah bilir." (Enam Suresi, 59)
    "O, bütün görülmeyenleri bilir. Sırlarına kimseyi
    102
    muttali kılmaz. Ancak (onu bildirmeyi) dilediği pey gamberler bunun dışındadır." (Cin Suresi, 26-27)
    Bunun içindir ki Peygamberimiz (SAS), dahi gaybi haberlerden ancak vahiy yolu ile kendisine bildi rilenleri biliyordu.
    Yüce Allah Araf suresinde Peygamberimize (SAS) şöyle hitap ediyor:
    "De ki: Ben Allah'ın dilediğinden başka, kendime herhangi bir fayda ve zarar verecek güce sahib değilim. Eğer ben gaybı bilseydim, elbette daha çok hayır yap mak isterdim. Ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben yalnızca, inanan kavim için uyarıcı ve müjdeciyim." (Araf Suresi, 188)
    Sihirbazların, kâhinlerin, yardım aldıklarını söy ledikleri cinler herhalde Hz. Süleyman'ın cinlerinden gaybi bilme konusunda daha güçlü değillerdi. Buna rağmen onların hiçbiri Hz. Süleyman'ın ölümünü bile mediler.
    "(Süleyman) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. O, suretle yere kapanıp yıkılınca öldüğü anla şıldı. Eğer cinler gavbı bilseydi, o küçük düşürücü azab içinde kalmazlardı.' (Sebe Suresi, 14)
    Bütün bunlardan dolayı gaybı bildiklerini iddia eden kahin ve Arafları tastik etmek, Allah'ın indirdiği apaçık ayetleri inkâr etmek anlamına gelir.
    Onlara giderek onları tastik edenlerin durumu böyle olunca kâhinlerin, Arafların durumları nasıl olur. Şüphesiz din onlardan uzak olduğu gibi, onlar da din den uzaktır. Nitekim Allah Resulü (SAS) bu insanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
    "Uğursuz sayan, uğursuz sayılan, kâhinlik ya-
    103
    pan, kâhine giden, sihir yapan, sihir yaptıran bizden değildir." (Bezzar)


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  3. #23
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    TILSIM; SİHİR VE ŞİRKTİR


    Eskiden sihirbazlar arasında yaygın olan sihirler den biri de tılsımdır, tılsım: Kadını erkeğe veya erkeği kadına sevdirme iddiası ile bir takım harfler, kelimeler
    101
    yazmak bazı şeyleri bir yerlerden asmak şeklinde yapı lan sihirdir.
    Önce de geçtiği üzere Peygamberimiz (SAS) bu hususta şöyle buyurmuştur:
    "Rükye, Nazarlık, tılsım şirktir."
    dir.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  4. #24
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    YILDIZ FALI SÎHÎRDÎR


    Sihir çeşitlerinden biri de, yıldız falı diye bilinen sihirdir. Yıldız falı ile uğraşanlar, kendilerinin yıldızlara bakarak gelecekte meydana gelecek özel ve genel hadi seleri bilebileceklerini iddia ederler. Peygamberimiz bunlar hakkında şöyle buyurur:
    "Yıldızlardan bir şey iktibas eden şüphesiz sihir den bir şey iktibas etmiştir." (Ebu Davud)
    Kuşkusuz bu hadis yıldızların büyüklüğünü, uzaklığını, yerini, hareketlerini ... inceleyen ilim hak kında değildir. Kozmografya, veya astroloji denen bu ilim belli kaideleri kanunları olan, yıldızları incelemek için çeşitli aletleri kullanan bir ilimdir.
    Lakin hadis, bu ilimden bazı şeyler öğrenip gaybi bildiğini iddia edenler hakkındadır. Çünkü onların yaptıkları bu iş küfre götüren sihirdir. Zira gaybı Al lah'tan başka hiç kimse bilmez.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  5. #25
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    SİHİR


    Islamın yasakladığı şirklerden biri de sihirdir. Si hir bir çeşit hayal ve zandan ibarettir. O, hastaya oku-
    99
    ma, rukye, düğüm ve nefes şeklinde yapılır.
    Şirk olarak kabul edilmesinin nedeni Allah yeri ne, cinlerden, şeytanlardan, yıldızlardan... yardım iste mektir. Bundan dolayı Allah Resulü (SAS) şöyle buyu rur:
    "Kim düğüm yapar ona üflerse sihir yapmıştır. Kim sihir yaparsa o Allah'a (cc) ortak kılmıştır." Sihir hem işlama hem de diğer semavi dinlere göre büyük günahtır. Örneğin Kur'an'da Hz. Musa (as) diliyle şöyle buyrulur:
    "Büyücü nereye giderse gitsin iflah olmaz." (Ta-ha Suresi, 69)
    "Musa dedi ki: Sizin getirdiğiniz sihirdir. Allah onun batıl olduğunu mutlaka açığa çıkaracaktır. Çün kü Allah, bozguncuların işini düzeltmez." (Yunus Sure si, 81)
    Allah Resulü (SAS) helak eden 7 hususu sayar ken sihri şirkten hemen sonra söylemiştir.
    Kur'an ise bize sihriden ve sihir yapanlardan Al lah'a sığınmamızı öğütlemiştir. "Üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden sabahın rabbine sığınırım." (Felak Suresi, 4) Sihirbazlar sihir yaptıklarında ipleri düğümler, her düğüm esnasında ipe üflerler. Nefes: Okuyarak bir şeye üflemeye denir.
    Selef imamlarından pekçoğu sihirbazların kâfir, sihrin ise küfür olduğu görüşündedirler, tmam Malik, Ebu Hanife, Ahmed b. Hanbel bu görüştedirler.
    PekÇok sahabeden, sihirbazın boynu vurularak cezalandırılması gerektiği rivayet edilmiştir. Sahihi Bu-hari Bicale b. Ubadeden şöyle rivayet etmiştir. "Ömer b. Hattab bize bir mektup yazarak Erkek kadın bütün sihirbazların öldürülmesini emretti. Bunun üzerine üç sihirbazı öldürdük."
    100
    Mü'minlerin annesi Hafsa ve Cündüp isimli sa habeden, sihirbazların öldürülmesinin yerinde bir ha reket olduğu rivayet edilmiştir.
    Sihir haramdır. Sihiri yaptıran da, onu onaylayan da günahta sihirbaza ortakdır. Bu konuda peygamberi miz şöyle buyurmuştur:
    "Üç sınıf insan cennete giremez. Bunlar; içkiye mübtela olanlar, sihiri tastik edenler ve akrabalarıyla bağlarını kesenlerdir." (Müsned ve Ibni Hibban)


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  6. #26
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    RÜKYE


    Tevhid inancına ters düşen bir başka husus da rukyedir. Rukye; cahiliye araplarının afetlerden, cinler den korunmak için bazı yabancı isimlerden, anlaşılmaz sözlerden oluşan kelimelerdir, islam gelince bunu iptal etmiştir. Peygamberimiz (SAS):
    "Rukye, nazarlık ve tılsım şirktir." buyurmuştur.
    Bir eserde Abdullah b. Mesud, (ra)'dan şöyle riva yet edilmiştir: Bir gün Abdullah b. Mesud hanımının boynunda bir nuskanın asılı olduğunu görür. Ona:
    -Bu ne? diye sorar hanımı:
    - İp. Huma hastalığından dolayı rukye yaptırdım, der. Abdullah b. Mesud o nuskayı çekip alarak koparıp atar. Ve:
    -Abdullah ailesi şirkten kurtuldu. Allah Resulü (SAS)'den:
    "Rukye, nazarlık, tılsım şirktir" dediğini duy dum, der. Bunun üzerine hanımı:
    -Gözüm ağınyordu. Falan yahudiye götürdüler. Rukye yapınca rahatladım, der. Abdullah:
    -Bu şeytanın işidir. Şeytan elini gözüne koyunca
    98
    ağırdı. Rukye yaptırınca elini gözünden çekti böylece gözün ağrısı geçti. Bu durumlarda rukye yaptırmak ye rine peygamber efendimizin (SAS) dediği gibi demen sana yeterdi: "Ey insanların rabbi! Bu darlığı kaldır. Şi fa ver, şifa veren sensin. Senin şifan öyle bir şifadır ki* ondan başka şifa yoktur ve hiçbir hastalığın izini bırak maz."
    Haram olan Rukye, Allah'tan başkasından yardım dilenen veya arapça olmayan sözlerle yazılan rukyedir. Yabancı dille yazılan rukyede kişiyi küfre veya şirke gö türecek sözler bulunabilir. Bu iki hususun dışında ruk ye yapmakta bir mahzur yoktur. Sahihi Müslimde Af b. Malikten şöyle rivayet edilmiştir.
    "Biz cahiliye döneminde rukye yaptırıyorduk. Birgün peygamberimize (SAS):
    -Bu hususta ne buyurursun diye sorduk. O:
    -Rukyelerinize bakayım. Şirki gerektirecek sözler olmadıkça, rukyede bir mahzur yoktur." buyurdu.
    Suyuti "Üç şartı içeren rukyenin caiz olduğunda alimler ittifak etmişlerdir. Bu şartlar:
    1. Allah'ın sözlerinden, isimlerinden ve sıfatla rından oluşması
    2. Arapça ve manası anlaşılır olmalı.
    3. Rukyenin bizzat tesir etmeyip, bilakis tesirinin Allah'ın taktiri ile olduğuna inanmak.
    Hadiste zikredilen tılsım ise erkeklerin, kadınla rın sevgisini, kadınlarınsa, erkeklerin sevgisini elde et mek için yapılan bir çeşit sihirdir.


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  7. #27
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    NAZARLIK TAKMAK


    Küçük şirkten biri de Nazarlık takmaktır. Nazar lık bir şeyden korunmak için takılan takıdır. Araplar, nazarlığı özellikle çocuklarına takıyor ve bu nazarlıkla rın kendilerini cinlerden ve göz değmesinden koruya caklarına inanıyorlardı. İslam gelince o, bu inanışı iptal ederek onlara Allah'ın dışında zarardan koruyacak hiç bir varlığın bulunmadığını öğretmiştir.
    Ahmed b. Hanbel Akabe b. Amir'den Merfu ola-
    96
    rak rivayet ettiği hadiste şöyle buyrulmuştur:
    "Allah, nazarlık takanı korumadığı gibi nazarlık boncuğu takanı da korumaz." Diğer bir rivayette ise;
    "Nazarlık takan Allah'a eş koşmuştur" buyur muştur. Hadiste belirtilen nazarlık hayra kavuşmak ve ya kötülükten sakınmak gayesi ile takılan nazarlıktır. Şirk sayılmasının nedeni ise, zarardan korunmayı Al lah'tan başkasından istemektir. Yüce Allah (cc) bunu red etmek için şöyle buyurmaktadır.
    "Eğer Allah sana bir zarar verirse, onu kendisin den başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır ve rirse (bunu da giderecek yoktur) şüphesiz o herşeye kadirdir." (Enam Suresi, 17)
    Hangi adla adlandırılırsa adlandırılsın nazarlıkla rın hepsi büyük günahtır. Gücü yeten herkesin bunları ortadan kaldırması vacibtir. Said b. Cübeyir şöyle de miştir:
    "Kim bir kişinin nazarlık takmasını engellerse bir köle azat etmiş gibi sevap alır."
    içinde Kur'an-ı Kerim ayetleri, Allah'ın isimleri ve sıfatları yazılan nuskalar bu yasağa dahil midir yok sa istisna mıdır?
    Selef bu hususta ihtilaf etmiştir. Bazıları buna izin verirken diğer bazıları ise caiz görmemiştir. Bize göre nazarlıkların her türü yasaktır. Bu hususta ayet ol masa dahi, pek çok delil vardır.
    1- Nazarlık hakkında genel yasak olmasına rağ men, hadisler muskayı bu genel yasaktan istisna etme miştir.
    2- "Kötülüğe götüren yolları kapamak" kaidesi gereğince caiz değildir. Çünkü nuskalarda Kur'an ayet leri yazılmış olsa da, benzerleri ile ilgisi açısından, na-
    97

    zarhk takma kapısını açacağı ve bu kapı açılınca bir da ha kapanmayacağı için caiz değildir.
    3. Kur'an yazılı bu nuskalarla tuvalete gidilmek te, cünübken, hayızken boyna asılmaktadır.
    4. Nuska Kur'an'ı hafife almak olduğu gibi getir diği esaslara da aykırıdır. Çünkü Allah (cc) Kur'an'ı in sanlara onların hidayete ermeleri, karanlıktan aydınlığa çıkmaları için gönderilmiştir. Yoksa nuska yazılması kadın ve çocukların korunması için gönderilmemiştir.

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  8. #28
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    HALKA VE İP TAKMAK


    Tevhid, Allah'ın kâinat içini koyduğu sebeplere başvurmaya aykırı değildir. Acıkınca yemek yemek, su sadığında su içmek, hastalmınca ilaç kullanmak, ken dini korumak için silahlanmak gibi. Allahu tealanın koyduğu sebeplere başvurmak bu kabildendir.
    Hastalanınca doktora başvurmak, verilen ilaçları kullanmak ve benzeri ihtiyaçları gidermek için sebeple re başvurmak, kişiyi tevhid çizgisinin dışına çıkarmaz.
    Bilakis tevhid anlayışına ters düşen şey; başına bela gelmeden önce ondan korunmak, geldikten sonra
    95
    -"Eğer onlara itaat ederseniz. Şüphesiz müşrik olursunuz." (Enam Suresi, 121) buyurmaktadır.
    Bir başka ayette ise şöyle buyrulur.
    "Yoksa onların, dini konularda Allah'ın izin ver mediği şeyleri dini kaide kılan ortakları mı var?" (Şura Suresi, 21)
    Kur'an ve sünnetin bu hükmü Allah'tan başka kanun koyucular tanıyıp Allah'ın yasakladığı hususlar da onlara tabi olanlar hakkındadır. Başkalarına tabi olanlar hakkında hüküm böyle olunca, kendi nefisleri ni Allah'a ortak kılıp ta kendilerini hüküm koyma helal ve haram kılma gibi uluhiyet özelliklerini taşıyan ma kamlarda görenlerin hükmü nasıldır.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  9. #29
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    ALLAH'TAN BAŞKASINA YEMİN ETMEK


    Allah'tan başkasına yemin etmek küçük şirkler den biridir, ister peygambere, ister kabei şerife isterse bir veliye, büyüklerden birine, vatana, atalarına veya diğer varlıklara yemin etsin. Farketmez. Bunların hepsi şirktir. Bir hadisi şerifte peygamberimiz (SAS):
    -"Kim Allah'tan başkasına yemin ederse .kafir ve ya müşrik olur" (Tirmizi) buyurmuştur.
    Zira yeminde, yemin edilene tazim vardır. Halbu ki tazim ve taktis yalnızca Allah'a mahsustur. Bundan dolayı yemin hususunda peygamberimizden pekçok hadis rivayet edilmiştir.
    94
    "Babalarınızın adına yemin etmeyin."
    "Kim yemin etmek durumunda veya adak adama durumunda kalırsa Allah'a adına yemin etsin, onun adına adak adasın" buyurmuştur.
    İbni Mesutta şöyle buyurmuştur.
    "Allah adına yalan yemin etmek, başkası adına doğru olarak yemin etmekten daha iyidir."
    Malum olduğu üzere Allah adına yalan yemin büyük günahlardandır. Ancak, küçükte olsa şirk, fakih sahabilere göre büyük günahların en büyüğüdür.
    Allah'tan başkası adına yemin edildiğinde, yemi nin gereğinin yerine getirilmesi gerekmediği gibi keffa-rette gerekmez. Çünkü bu şirktir.
    Şirke hürmet edilmez. Bilakis peygamberimizin buyurduğu gibi bu durumdaki kişinin, Allah'a tevbe et mesi gerekir.
    "Kim lat ve Uzza adına yemin ederse "la ilahe il lallah" (Buhari) desin. Bu hadis bize şirkin keffaretinin yemek yedirmek, oruç tutmak değil tevhidin yenilen mesini gerektirdiğini gösterir.


    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  10. #30
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah'ın varlığı ve Tevhid.

    KÜÇÜK ŞİRKTEN KESİTLER


    Büyük şirkin dışında çeşitli şekillerde ortaya çıkan diğer bir şirk çeşidi de, şirki asğar denilen küçük şirktir. Bu şirk Allah katındaki günahların en büyüğüdür.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Sayfa 3/9 İlkİlk 12345 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Allahın Varlığı
    By yagmurdamlasi in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.09.09, 23:13
  2. Allah'ın Varlığı
    By ÜMİT09 in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 05.08.09, 10:17
  3. Ruh: Varlığı, mahiyeti ve husûsî delilleri
    By BaRLa in forum İslami sorular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.06.09, 08:25
  4. Hayvan topluluklarının varlığı
    By Konyevi Nisa in forum Kur'an Mucizeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.10.08, 07:53
  5. Eşlerin mal varlığı
    By SiLa in forum Alış veriş bilgileri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.08.08, 16:27

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •