Nefis nedir? Nefsimizi tanıyor muyuz? Veya ne kadar tanımaktayız? Nefsin ölmesi ne demektir? Nefis terbiyesi nasıldır? Nefis gerçekten düşman mı? Nefsin azgınlığı nedir? Nefsin müslüman olması ne demektir? Daha ardı arkası kesilmeyen nefis hakkında bir yığın soru birikintisi var. Ve bütün bunlar insanı alakadar eden başlıca konulardır. Bütün bilim adamları bu konuya isteyerek ya da arızi olarak değinmişlerdir. Hakkında pek çok araştırmalar yapılmış ve kendini keşfetme yolunda olan insan, bu araştırmalar sonunda birçok hakikat bilgisine ulaşmıştır. Bu makalemizde, biz de bu sorulara cevap arayacağız. Bizi buna sevk eden husus, Nefis kavramının içeriği hakkında toplumumuzun yeterince bilgilendirilmemesinden doğan eksiklik sebebi ile, kimi insanlar nefis terbiyesini, nefsi öldürmek şeklinde algılıyor ve böylece hakikat ile zıtlaşıyor. Bu sebeple bu yazımızda, Kur’an’ın öğretisinde bizlere sunulan nefsin mahiyetini bir nebze anlamaya çalışalım istedik. Önce kavram olarak nefis nedir, Kur’an-ı Kerimde kullanılış şekilleri üzerinde duracağız. Kanaatimizce bir çok sorulara Kur’an’dan gerekli cevabı bulacağımızı ümit ediyoruz.


A KAVRAM OLARAK NEFİS
a.1. Lügat Bakımından Nefis
Nefis, lügatte bir şeyin hakikati, zat-ı, her şeyin karşılığı, cevheri, özü manalarına gelir. Nefis kavramı, eski Arap şiir edebiyatında bir şeyin özünü belirten bir zamir olarak kullanılmakta iken, zamanla bir çok manalarda kullanıldığı söylenmektedir. Bugün yirmiyi aşkın anlamda kullanıldığı görülmektedir.

a.2. Istılah Bakımından Nefis
Nefis, ıstılahta şehvet ve ğadabın (öfkenin) başlangıcı olan kuvve-i nefsaniye’ye denir. Nefis, insanda bütün hayvani arzuların ve isteklerin hemen tatbikini isteyen, fenalıklara ve kötülüklere taşmasını emreden, günah olan şeyi yapması için kolaylık sağlayan, faydalı olan işlerde de ağırlık ve zorluk hissini uyandıran, benlik, (ego) şöhret, şan, şeref, kibir (büyüklenme) kin (düşmanlık), haset (kıskançlık) gibi, duygu ve arzuları veren bir iç yönelimi, bir istekler ve arzular manzumesidir. Özellikle İslam düşünce yapısının temelini oluşturan Kelam, Felsefe ve Tasavvuf ekollerinin ilgi alanını oluşturan bir kavramdır.

a.3. Mefhum Bakımından Nefis
Nefsin hakikati hakkında İslam bilginlerinden, Kelam Alimleri, Filozoflar ve Mutasavvıflar farklı şekilde izahlar getirmişlerdir. Ortaya çıkan sonuç ise, kavramın anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Mesela Muhakkik kelamcılarla İslam filozofları ve İslam Mutasavvıflarının bir bölümü, nefsin soyut bir cevher olduğunu savunmuşlardır. Bunlara göre insanın mahiyeti ne cisimdir, ne de cisimseldir. Nefis, maddeden ayrık bir cevherdir. Ne var ki bunlar da kendi içinde iki fırkaya ayrılmışlardır. Muhakkik kelamcılara göre insan, bu nefis cevheriyle bedenin birleşmesinden oluşur. İkinci fırkayı oluşturan filozoflarla mutasavvıflara göre ise, nefis bedene iliştiğinde onunla birleşir. Nefis bedenin, beden de nefsin aynısı olur. Birleşmelerinden sonra ikisinin toplamı insanı oluşturur. Ölümle bu birlik bozulur. Nefis kalır, beden ise yok olur.