EL-MUÎD (C.C.)

“Mahlûkatı yok ettikten sonra tekrar yaratan.”

Kâinatta hiçbir şey ebedî değildir.

Her şeyin mutlaka bir ömrü, muayyen bir vakti vardır.

O bittikten sonra ölüm gelir.

Canlılar kâinata veda ederler.

Gün gelecek kâinatın da ömrü bitecek.

Kıyamet dediğimiz dehşetli saatler bütün varlıkları titretecektir.

Yani her şey yok ola­cak, yalnız Allahü Teâlâ kalacaktır.

Dünya dolusu insan ölüm ırmağı ile ahiret gölüne akıtılmıştır.

Fakat ölmekle iş bitmiş değildir.

Eğer öyle ol­saydı, zalimlerin yaptığı yanlarına kâr kalırdı.

İyiler, muhsinler, güzel kulluk edenler, Allah yolunda can verenler mükâfatsiz bırakılmış olurdu.

Allahü Teâlâ'nın kudretine, emr ü fermanına karşı gelecek hiçbir varlık mevcut değildir.

Bütün varlıkları ya­ratan O'dur.

Ölülere yeniden hayat verecek olan da elbet O!..

İşte Allah'ın tayin buyurduğu o gün gelince, mezar­larında toz toprak olmuş, dağılmış, belki hiçbir eser kal­mamış ölüler diriltileceklerdir.

Kalk borusu vurduğunda, tâ Hazreti Adem'den son insana kadar kimler varsa, kim­ler ölüm uykusuna dalmışsa herkes ayağa kalkıverecek.

Hiç yoktan yaratan, sonra diriltmeğe kadir olmaz mı?

İnsanın ne dünyaya gelişi, ne dünyadan gidişi, ne ölümü, ne de dirilişi kendi elinde değildir.

Hayatı yara­tan, ölümü yaratan, herkesi hesaba çekecek olan ancak Yüce Allah'tır.

Diyeceğim o ki:

Sen bu handa yolcusun, ey kuzum, işte gerçek,

Ölüm gelmezden evvel nefsini hesaba çek! Mustafa Necati Bursalı, Esma-i Hüsna Şerhi, Erhan Yayınları: 221-222.