Şeyh Sa’di Şirazî k.s. anlatıyor.

Deniz kenarında, bir kaplan tarafından yaralanmış bir derviş gördüm. Yarası ağırdı, ilaç tesir etmiyordu. Uzun zamandan beri bu yaranın acısını çekmesine rağmen sabrediyordu. Durmadan Cenab-ı Hakk’a şükrediyor ve şöyle diyordu:

– Çok şükür ki bir belâya uğradım, bir günaha değil.

. . .

Can dostum bana gücenip ölümüme ferman verse, sakın beni o anda can kaygısı üzer sanmayın. “Ne yaptım da yâri huzursuz ettim acaba?” diye endişelenirim.

Şeyh Sa’dî Şirazî, Gülistan