"İmam", çok yönlü bir kavramdır. Konumuzda ise, namazda kendisine uyulan ehil kimse demektir. Bunun dışında kelime ola*rak şu manalara delalet eder:
a) Önder, lider.
b) Önde bulunan, söz sahibi olan.
c) Mezhep bahsinde kendisine uyulan, taklid edilen.
d) Şer'i konularda görüş ve rey sahibi bulunan.
e) İlmin herhangi dalında uzman olup sözü senet kabul edi*len.
f) İslam ülkesini idare etme makamından olan halife., îmanı, cami ve mescidde müslüman cemaatin önüne geçip
namaz kıldırırken, aynı zamanda birliği, dirliği, itaat ve saygıyı telkin etmekte, onlardan olan lider ve hükümdara meşru konular*da itaat ve bağlılığı kendi şahsında sembolize etmektedir.
Namazda, bütün rükün, farz ve vaciplerde, imama uymak vaciptir. Rükün, farz ve vaciplerde imamın önüne geçmek mek*ruhtur ve bazı hallerde böyle bir davranış namazın bozulmasına sebep olur.
Konuyla İlgili Hadisler:
Ebu Hureyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.vj efendimiz şöyle buyurmuştur: "İmam ancak, kendisine uyulması için öne geçip imamlık yapmaktadır. O bakımdan ona muhalefet etmeyiniz: Tekbir getirince, tekbir getiriniz, rüku1 a varınca siz de rüku'a varın. O, Semi'AUahu limen hamidehu deyince, siz "Allahümme Rabbena leke'l-hamd" deyin. O secde edince siz de edin. O oturarak namaz kılınca, siz de hepiniz oturai-ak namaz kılınız."
Diğer bir rivayette şöyle buyurulmaktadır:
"İmam ancak kendisine uyulmak için imamdır. O bakımdan imam tekbir getirince siz de tekbir getirin; ama o tekbir getirmeden tekbir getirmeyin. Rüku'a varınca siz de rüku'a varın; ama o rüku'a varmadan siz varmayın. Sec*de edince siz de secde edin; o secde etmeden siz secde et*meyin."
Ebu Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz imamdan önce başını kaldırınca, başının eşek başına çevirilmesinden endişe etmez mi veya Cenab-ı Hakk'm onun suretini eşek suretine döndürmesinden korkmaz mı?"
Enes b. Malik (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Ey insanlar! Şüphesiz ki ben sizin imamınızı m; o bakımdan rüku'da da, secdelerde de, ayakta dururken de, otururken de ve namazdan çıkıp ayrılırken de benim önüme geçmeyin,"
Yine Enes (r.a.) den yapılan rivayette, Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur; "İmanı ancak kendisine uyulsun diye öne geçip imam olmuştur. O halde o rüku'a var*madıkça rüku'a varmayın, o başını kaldırmadıkça başınızı kaldırmayın."
Hadislerin Işığında Mezhep İmamlarının İstidlal ve İihticacları
a) Hanefüere göre: İmama uyan kimsenin, imamdan önce rüku'a varması, secde etmesi ve rüku ile secdeden ondan önce kalkması mekruhtur.
İmama uyan kimse bir rükünde imamın önüne geçerse, is*terse bu geçişi kasden, isterse yamlarak olsun, namazı bozulur. Ancak geçtiği rüknü dönüp imamla birlikte veya imam o rüknü yaptıktan hemen sonra yaparsa, namazı bozulmaz.
b) Şafîilere göre: İmama uyan kimsenin namaz ef alinde imama uyması vacibdir; ama kıraat ve teşehhüdde öne geçmesi veya geri kalmasıyla namaz bozulmaz.
İmama uyanın başlama fiilinin, imamın başlama fiilinden hem sonra gerçekleşmesi hem d^ imanım bir fiili bitirmesiyle ona uyanın o fiile başlaması, imama fiillerde uymayı sağlamış olur. Bununla beraber fiil ve kavide imamla aynı anda başlarsa, na*mazına bir zarar vermez, sadece kerahet işlemiş olur. Ancak İftitah Tekbir'i bu genellemenin dışında kalır; yani namaza du*rurken bu tekbiri imamla birlikte getii-en kimsenin namazı bağlantı yapmaz, yani imama uymuş olmaz. O bakımdan imama uyan kimsenin bütün tekbirleri imamın tekbirlerinden sonra al*ması gerekir.
Me'mum (imama uyan kimse) bir rükünde imamdan geri kalır, mesela imam rüku'u bitirip başını kaldırırken me'mum henüz kıraatle meşgul olursa, en sahih kavle göre namazı bozul*maz. Ancak kerahet işlemiş olur. Tabii unutarak veya yanılarak böyle yapmasında kerahet de söz konusu değildir.
İmam iki rüknü tamamladığı halde me'mum geride kalırsa, mesela imam ikinci secdeyi tamamlayıp kıyama kalkarken me'mum henüz birinci secdede bulunursa, bu bir özürden dolayı değilse, namazı bozulur.
c) Hanbelilere göre: Rükünlerde imamın önüne geçmek caiz değildir. O halde imamının rüku'undan önce rüku'a varıp kalkar ve bunu kasden bilerek yaparsa, namazı bozulur mu? Bir kavle göre, namazı bozulur; diğer kavle göre, sadece bir rükünde öne geçtiği için bozulmaz. Mezhep imamlarının bir kısmına göre, hangi rükün olursa olsun, me'mum imamın önüne geçerse namazı hükümsüz olur. Bir kısmına göre ise, sadece rüku'da imamın önüne geçerse namazı bozulur, diğer rükünlerde geçmesinde kera*het varsa da namaz bozulmaz. Ama rüku'da da böyle yapmanın namazı bozacağım bilmiyorsa veya yanılarak öyle yapıyorsa, na*mazı bozulmaz.
İmamın herhangi bir rükünde nıe'mumun Önüne geçmesiyle me'mum arkadan acele edip ona yetişmek için kaçırdığı rüknü ye*rine getirir ve öylece namaza devam ederse, namazı bozulmaz.
d) Malikilere göre: Me'mumun imamını kasden bir rükün geçerse, mesela imam rüku yapmadan Önce o rüku' yaparsa, na*mazı bozulmaz. Ancak yanılarak böyle yaparsa, dönüp imamıyla birlikte yine o rüknü yerine getirir. Kasden bilerek yaptığı tak*dirde kerahet işlemiş olur.
Tahliller ve Diğer Rivayetler
Bu babda ayrıca Buhari, Müslim, Ebu Davud ve îbn Mace'nin Hz. Aişe (r.a.) dan; Müslim, Ebu Davud, Nesai ve İbn Mace'nin Cabir (r.a.) den; Ahmed ve Taberani'nin îbn Ömer'den; Taberi'nin el-Kebir'de Muaviye'den rivayet ettikleri hadisler vardır ki, hepsinin ricali sahihtir. Ayrıca îbn Hibban'm Ebu Ümanıe'den (r.a.) naklettiği bir hadis daha vardır.
Hadislerin zahiri delaletinden anlıyoruz ki, imamdan önce rüku' ve secdeye varmak, ondan önce başı kaldırmak mekruhtur, ama namazı bozmaz. Tavsiye edilen husus ise, me'mumun imama uyması, her rüknünde imamı takip etmesidir.
Nitekim Ebu Hüreyre (r.a.) hadisinde, imamdan önce rükünleri yapmaya başlayan, yani ondan önce rüku'a ve secdeye varan, ondan önce başını secdeden kaldırıp ayağa kalkan kimse*nin bu davranışının ahmaklığına delalet ettiğini anlıyoruz. Zira "eşek" e benzetilme mecazi bir anlatım tarzıdır ki, ahmaklığa ve bönlüğe delalet etmektedir.
Çıkarılan Hükümler
1- İmamdan önce rüku' ve secde etmek, ondan önce rüku ve secdeden baş kaldırmak mekruhtur.
2- İmamdan önce bir rüknü yerine getiren kimsenin namazı bozulur. Bu, imam Ebu Hanife'nin içtihadıdır.
3- Me'mumun bir rükün öne geçmekle namazı bozulmaz, sa*dece kerahet işlemiş olur. Bu Hanbeli ve Maliki imamlarının içti*hadıdır.
4- İmamdan bir rükün geride kalan me'mumun namazı bo*zulmaz, şu şartla kî, o rüknü selam vermeden Önce yerine getirmiş olsun. İki rükün geri kalırsa, namazı bozulur. Bu, daha çok Şafîi
imamların içtihadıdır.