2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Helal Dairesi Yeter Artar

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 8.888, Level: 63
    Points: 8.888, Level: 63
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 162
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 162
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mehasin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Mesajlar
    1.152
    Points
    8.888
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Helal Dairesi Yeter Artar

    Bir insanın özellikle bir Müslümanın en çok dikkat etmesi gereken hususlardan biri, elinden geldiğince günahlara girmeden, temiz, iffetli bir hayat yaşayabilmesidir. Günahların sel gibi aktığı günümüzde bu mesele her devirden daha çok bir hayatî önem arzetmektedir/etmelidir. Televizyon, internet, gazete, dergi vs. gibi medya organları ve kitle iletişim vasıtaları insanlığın yararına pek çok güzelliğe vesile olduğu gibi günaha girme, düşme yollarını da hem genişletmiş hem de kolaylaştırmıştır.
    Günah insan hayatında her zaman öldürücü bir virüs gibidir. Hatta her bir günah içinde insanı inkâra, küfre götüren bir yol vardır. Çünkü günah işleyen insan zamanla işlediği günahtan dolayı hesaba çekilmek, cezalandırılmaktan kurtulmak isteyebilir. Günaha yelken açtığından yaptığı fiilin haram değil helal olmasını arzu edebilir. Günah işlerken meleklerin kayıt etmelerinden rahatsız olabilir. Ve neticede de -Allah korusun- Meleklerin olmamasını, onlara imanın inanç manzumesinde bulunmamasını isteyebilir. Bu da çok tehlikeli bir durumdur, insanı dinden çıkmaya götürür.
    Günahın insana en çok zarar verdiği dönem ise gençlik yıllarıdır. Çünkü gençlik insan hayatının dönüm noktasıdır. Her insan annesinden günahsız olarak tertemiz doğar. Tıpkı üzerine iyi-kötü her şeyin yazılıp çizilebileceği beyaz bir dosya kâğıdı gibidir. İnsanın donanımı çok zengindir. Hatta sahip olduğu potansiyel özellikler itibariyle meleklerden bile üstündür. Sahip olduğu bu potansiyeli, diğer bir ifade ile yaratılış hamuruna birer tohum halinde ekilen kabiliyetlerini inkişaf ettirip geliştirmesi şart-ı adi planında onun iradesine, yaşadığı çevreye bırakılmıştır.
    İnsandaki istidat ve kabiliyet çekirdeklerinin kabuğunu kırıp, filizini çıkardığı dönem gençlik yıllarıdır. Büluğ çağı ile birlikte insan sahip olduğu potansiyeli iyi veya kötü yönde kullanmaya başlar. İnsanın sermayesini kullanmaya başladığı bu dönem çok hayati bir dönüm noktası gibidir. Bu dönem tıpkı baharda ağaçların çiçek açma mevsimi gibidir. Ağaç çiçek açar, sonra meyve verir. Bazen ağaçlar çiçek açma döneminde kırağıya maruz kalır ve çiçekler ölür. Çiçeklerin ölmesi demek ağacın meyve verememesi demektir. Günahlara dadanan insanın imana ait latifeleri (manevî organları) ölmese de onun (terakkisine) yükselişine asansörlük edecek latifeleri ölebilmektedir. Bu da o insanın, maneviyat ve insanî değerler adına yükselişindeki donanımının güç kaybetmesi demektir.
    İnsanın hayatını devam ettirmesi için yeme, içme, giyinme, barınma gibi ihtiyaçlarını meşru dairede helalinden temin etmesi gerekir. Ağzına koyduğu lokmadan giydiği elbiseye kadar genel manada kullandığı her şeyin Allah Teala’nın mübah ve helal kıldığı şeylerden olması gerekir. Bu emir, Yüce Yaratıcı’nın emridir. İnsanı yoktan yaratan Allah olduğu gibi, onu en iyi bilen ve onun ihtiyaçlarını lütfeden de yine O’dur. Hikmeti Sonsuz, yeri, gökleri ve bunların içindekileri insanın istifadesine sunmuş bu arada bazı şeylerden uzak durmasını istemiştir. Bu uzak durmasını istediği şeyler de yine insanın lehine, faydasınadır. Hem de maddî-manevî, dünyevî-uhrevî pek çok açıdan. Allah’a ve onun Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile gönderdiği mesaja inanan her insanın alkol, zina, hırsızlık, yalan, iftira gibi günahlardan uzak durması gerekir. Bunlardan ve diğer haram kılınan şeylerden uzak durması insanın pek çok açıdan faydasınadır. Mesela alkol alındığında başta insanın vücud metabolizması beyni olmak üzere aklı, kalbi çok ciddi zarar görmektedir. Tıp ilmi gelişme seviyesine göre sürekli yeni zararları da tespit etmektedir. Oysa ki Allah Teala, alkolli içeceklerin dışındaki insan sağlığına zarar vermeyen her içeceği helal kılmıştır. Bunlar hem çoktur hem de insan sağlığına zarar vermemektedir. İnsan bu arzusunu helal içecekler kullanarak karşılayabilir. Haramların ambalajı şeytan tarafından iyi süslenilmektedir. Zira şeytan iyi bir ambalajcıdır. Ama bu cazip görünen ambalaj, tıpkı bir zehirli bal gibidir. Zehir yenildikten sonra tesirini gösterir. Haram, günah insanın vicdanını kanatır. İnsanî melekelerini söndürür.
    Meşru dairede olmayan keyif ve lezzetler, ahiret mesuliyetinden ve kabir azabından ve bitip-tükenmesinden gelen ızdırap ve günahlarla insanın kalbini, ruhunu kanatır. Haram yoldan tadılan her lezzetin içinde pek çok elem ve ızdırap vardır. Bunu aklı başında olan, vicdanı tamamen bozulmamış her insan anlar.
    Ayrıca çok önemli bir husus da şudur: Elemsiz lezzet, helal yolla elde edilendir. Haram yolla ulaşılan zevk ve lezzetler Bediüzzaman hazretlerinin ifadesi ile birer zehirli bal gibidir.
    Mesela, gençlik Allah’ın insana lutfettiği bir nimettir. Gençlik yılları, insanın hayatının en hareketli, en enerjik, en heyecanlı zamanlarıdır. Gençlikte insana verilen bu enerji, bu heyecan yanlış yerde tüketilmemelidir. Gencin hem dünyasına hem de ebedi hayatına fayda verecek bir yolda rantabl değerlendirilmedilir. Yoksa gençlik sermayesi yanlış yerlerde kullanılarak “hislerimi, arzularımı, duygularımı haram-helal demeden nereden olursa olsun tatmin edeyim, günümü gün edeyim” düşüncesi ile sefahatte geçilirse bunun faturası ağır olur. İnsan, sermayesini kar getirmeyen bir yolda harcadığından sonraki hayatında çok ciddi maddî-manevî sıkıntılar yaşar. Taşkınlıklarının cezası olarak hapishanelere, hastanelere ya da başka yerlere sürüklenebilir.
    Oysa ki bu gençlik sermayesi iffet ve istikamet dairesinde değerlendirildiğinde ebedi bir gençlik kazandıracağının bütün semavi dinler müjdelemektedir. Gençlik, hayırlı işlerde, hizmette koşturmak içindir. Gençliğinde bu alt yapıyı almayanlar ileriki yaşlarda bunun eksikliğini ciddi hissederler. En basitinden üniversite kazanma veya bir meslek edinme açısından baktığımızda bir-kaç yıllık performansın, istikametin neleri semere verdiği herkesin malumudur. Ayrıca gençliğini iyi değerlendirmemiş insanların yaşlandıklarındaki hallerine bakıldığında mesele daha iyi anlaşılır. Onlar bin bir pişmanlık ve teessüfle “Aman sakın ha benim gibi olmayın! Gençliğinizi iyi değerlendirin” derler. Evet, önümüzdeki yıllar kazanma yönünde sarfedildiğinde hem bu dünyada hem de ötede insana ebedi bir gençlik kazandırabilir.
    İnsanın donanımında neslinin üremesi için avans kabilinden verilen duygular, zevkler vardır. Gençlik yıllarında bu duygular, hisler Allah’ın her halimizi görüp bildiği inancı, cehennem korkusu ve iffetini muhafaza etme çizgisinde değerlendirilmezse insanı, insanlık zirvesinden başka varlık seviyesine düşürecek hallere sürükleyebilir. İnsandaki her arzu, her duyguda olduğu gibi bu his de helal dairede kullanılmadığında bir üzüm yedirse bin tokat atar. Mesela haram sevmekte bir kıskançlık, bir ayrılık elemi, ızdırabı ve sevdiğinden karşılık görememe acısı gibi çok arızalar ile o bir parça lezzet zehirli bir bal hükmüne geçer. İnsan bu ihtiyacını helal dairede hem de sevap boyutlu karşılayabilir. Karşılama imkânı olmayanlar da iffetli davranarak Allah’ın vicdanına verdiği manevi lezzetle kanatlanır. Ve ötede de gençliğini iffetle geçiren insana verilen herkesi gıptaya sevk edecek ekstra lütuflara mazhar olur.
    Ayrıca sürekli göz önünde bulundurulması çok önemli bir nokta vardır. O da “takva” dairesidir. Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirerek “ilahî muhafaza”ya girmedir. Günümüzde takvanın en önemli bir boyutu günahlardan uzak durabilmek hatta semtine bile sokulmamaktır. Bu şekilde hareket etmek, insanı hem koruyan hem de ona sevap kazandıran bir kale, sevap kaynağı gibidir. Zira insan her bir haramı terk ettiğinde dinin emrettiği bir vacibi işlemiş gibi sevap kazanmaktadır. Günümüzde bu negatif yönden sevap kazanma hemen hemen herkesin önünde bulunan bir yoldur. Bediüzzaman hazretlerinin şu sözü ne kadar önemli bir hayat düsturudur: “Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur. Ferâiz-i İlâhiye ise hafiftir, azdır. Allah'a abd ve asker olmak öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilmez. Vazife ise, yalnız bir asker gibi, Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabıyla vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı. Kusur etse, istiğfar etmeli: "Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et. Emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl. Âmin" demeli ve Ona yalvarmalı.” İnsan bu sözü levha yapıp, asarak ve her gün okusa ve hayatını ona göre dizayn etse ne kaybeder.
    Üstad hazretlerinin bu yaklaşımının, pek çok ayet ve hadisten ilham alınarak söylendiği anlaşılmaktadır. Biz sadece bir tanesini nakletmek istiyoruz. O da bütün hayatı talim etmek için gelen, her güzel ahlakta olduğu gibi iffet ve istikamette zirveyi tutan Peygamber Efendimizin bizlere öğrettiği şu mübarek duadır: “Allahım helal nimetlerinle benim gözümü, gönlümü öyle doyur ki harama dönüp bakmayayım” (Tirmizî, Dua, 110; Hakim, Müstedrek, 1/171)
    Evet, Yüce Mevla, Peygamber Efendimizin bizlere öğrettiği bu kutlu duayı dilimize pelesenk eylesin, hayatımızı düstur eylesin.
    Ergün Çapan
    ALLAH'I TANIYAN İTAAT EDEN, ZİNDANDA DAHİ OLSA BAHTİYARDIR.ONU UNUTAN SARAYLARDA DA OLSA ZİNDANDADIR, BEDBAHTTIR....

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.611, Level: 58
    Points: 7.611, Level: 58
    Level completed: 31%,
    Points required for next Level: 139
    Level completed: 31%, Points required for next Level: 139
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sitare - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Yer
    ankara
    Mesajlar
    881
    Points
    7.611
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Helal Dairesi Yeter Artar

    Allahım helal nimetlerinle benim gözümü, gönlümü öyle doyur ki harama dönüp bakmayayım...
    tşk güzel paylaşım için

Benzer Konular

  1. İbadet Artarsa Rızık da Artar
    By emacid in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 05.04.09, 20:54
  2. İbadet artarsa Rızıkta Artar
    By kamilya in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.01.09, 10:03
  3. Helâl olan helâl yiyenlere gelir
    By Reyhani in forum Menkibeler
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 01.01.09, 11:47
  4. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.10.08, 12:47

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •