34- (1565) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize VekT haber verdi. H.
Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yahya b. Saîd rivayet etti.
Bu râviler hep birden İbni Cüreyc'den, o da Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayette bulunmuşlardır. Câbir:
«Resûİüllah (SallaÜahü Aleyhi ve Seltemj suyun fazlasını satmaktan nehî buyurdu.» demiş.
35- (...) Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Bavh b. Ubâde haber verdi. (Dedi ki) : Bize İbni Cüreyc rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Ebu'z-Zübeyr haber verdi ki, kendisi Câbir b. Abdillâh'ı şun*ları söylerken işitmiş:
«Resûİüllah [Sattatlahii Aleyhi ve Sellem) devenin çiftleşmesini satmak*tan, suyu- ve ziraat yapmak için yeri satmaktan nehî buyurdu. (Evet) Resûİüllah [Sallallahü Aleyhi ve Sellem) işte bunları nebi buyurdu.»
36- (1566) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Ben Mâ-Jik'e okudum. H.
Bize Kuteybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys rivayet etti.
Bu râvilerin ikisi de Ebu'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hü*re yre'den naklen rivayet etmişlerdir ki, Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem):
«Akıbet ottan menedilmeye varacağı için suyun fazlası (başkasına) men'edilmez.» buyurmuş.
37- (...) Bana Ebu't-Tâhir ile Harmele rivayet ettiler. Lâfız Har-mele'nindir. (Dediler ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbni Şihâb'dan naklen haber verdi. (Demiş ki) ; Bana Saîd b. Müseyyeb ile Ebû Seleme b. Abdirrahmân rivayet ettiler ki, Ebû Hürey-re şunu söylemiş: Resûlüllah (Satlallahü Aleyhi ve Sellem):
«Akıbet otu menetmİş olacağınız için, suyun fazlasını başkasından esirgemeyin!» buyurdular.
38- (...) Bize Ahmed b. Osman En-Nevfelî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Âsim Dahhâk b. Mahled rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Cü-reyc rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Ziyâd b. Sa'd haber verdi. Ona da Hilâl b. Üsâme, ona da Ebû Seleme b. Abdirrahmân haber vermiş ki, kendisi Ebû Hüreyre'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem):
«Dolayısİyle ot satılmış olacağı için, suyun fazlası satılamaz.» buyur*dular.
Bu hadîsin Hz. Ebû Hüreyre rivayetini Buhâri «Ki-tâbü'I-Müsâkaat» ile «Terkü'l-Hıyel»de, Nesâî «İhyâü'l-MevâUda tahrîc ettikleri gibi, diğer Kütüb-ü Sitte sahipleri de rivayet etmişlerdir. İbni Mâce'nin tahrîc ettiği bir rivayette :
«Uç şey vardır ki, bunları başkasına vermemek olmaz : Su, ot ve ateş!» buyurulmuştur. İbni Merdeveyh'in tefsirinde Hz. Va*sile b. Eska 'dan şu hadîs rivayet olunmuştur:
Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem):
«Allah'ın kullarından suyun fazlasını, otu ve ateşi esirgemeyin, zîra Allah bunları kuvvetlilere menfaat, zayıflara kuvvet olmak üzere yarat*mıştır.»
Kele': Yaş olsun kuru olsun ot manasınadır. Kuru ota Araplar ha-Şİş ve heşîm; yaş ota da uşb ve rutb derler.
Bu rivayetlerde: Fazla suyu satmak, hayvanı çiftleştirmek için ki*raya vermek ve ziraat için yeri kiralamak yasak edilmektedir.
Fazla suyun satilamamasına sebep, dolayısiyle merayı satmış olmak*tır. Bu mesele şöyle îzâh olunur: Bir kimse kendine milk olmak üzere kırda mera kenarında bir su kuyusu kazar. Kuyudan ihtiyacına yetip artacak kadar su çıkar. Etrafındaki merada ise başka su yoktur. Hayvan sahipleri sürülerini bu merada otlatabilmek için bu kuyudan istifade et*meye mecburdurlar. Aksi takdirde meradan istifâde edemezler; çünkü hayvanları susuzluktan ölür. Bu hâl karşısında suyu vermemek, hayvan*ların otlamasına mâni' olmak mânâsına geleceği için fazlasını parasızca hayvan sahiplerine vermek emrolunmuştur. İbni Bezîze fazla suyu ihtiyaç sahiplerinden esirgemenin büyük günahlardan sayılacağını söylemiştir.
Hadîsin son rivayetinde :
«Dolayısiyle ot satılmış olacağı için, suyun fazlası satılamaz.» buyu*rulmuştur. Zîra kuyu sahibi suyun 'fazlasını parasız vermezse o merada hayvan otlatmağa imkân kalmayacaktır. Şu halde hayvan otlatabilmek için suyu satmak, milki olmayan merayı satmak gibidir.
Hadîsteki nehyin tahrîm mi yoksa tenzih mi ifâde ettiğinde ihtilâf olunmuştur. Tıybî : «Suyun milk olup olmamasını da bu esâsa bina etmişlerdir; evlâ olan: Nehyi kerahete hamletmektir.» diyor. Şafiî1er'in «Et-Tevdîh» adlı fıkhında bu mesele hakkında şu îzâhât veril*miştir : «Buradaki nehî İmam Mâlik ile Evzâi"ye göre tah-rîme hamledilmiştir. Hattâbî ile îbni Tîn bu kavli Şâfii'den de nakletmişlerdir. Bâzıları su vermeyi müstehap görerek nedb mânâsına hamletmişlerse de bizce esah olan kavle göre ekin için değil hayvanlar için suyu vermek vaciptir.» Bu meselede Hanefî1er'in mezhebi de budur.
Kuyu sahibinin suyu ihtiyâcına sarf etmek hususunda haklı olduğu ittifâkî bir meseledir. Çünkü Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) suyunfazlasını esirgemekten menetmiştir. Fazlası olmayan su bu nehîde dahil değildir. Kaplara doldurulan suyun fazlasını vermek vâcib değildir; me*ğer ki suyu isteyen muztar kalmış, ola!
Nevevi diyor ki: «Kuyu sahibinin ihtiyacından artan suyunu ekin sulamak için başkasına vermesi vâcib değil; hayvan sulamak için vermesi vaciptir. Vücubun da şartları vardır. Bunların birincisi: Hayvan sahibinin mubah su bulamaması; ikincisi: Suyun hayvan ihtiyacı için verilmesi; üçüncüsü.: Kuyu sahibinin ihtiyacı olmamasıdır.»
Yolculara ve hayvanlarına su verilir. O yerde oturmak isteyenler hakkında iki vecih vardır. Birinci veçhe göre onlara su vermek vâcib değildir; zira orada kalmalarına zaruret yoktur. Esah olan ikinci veçhe göre ise vaciptir. Bu takdirde su için onlardan para alınıp alınmayacağı hususunda da iki kavil vardır. Esah olan kavle göre para alınmaz; çünkü Resûlüllah (Saltaliahü Aleyhi ve Sellem) suyun fazlasını satmayı yasak et*miştir.
«Devenin çiftleşmesini satmak...»dan murad : Boğa ve aygır gibi hay*vanları çiftleştirmek için kiralamaktır. İmam Âzam, Şafiî, Ebû Sevr ve diğer bir takım ulema bunun bâtü ve haram oldu*ğunu söylemişlerdir. Hayvanı kira ile alan kimse onu kendi hayvanı ile çiftleştirse bile hiç bir ücret vermesi lâzım gelmez; çünkü satılan şey meçhul ve teslimi, imkânsızdır.
Ashâb ve tabiînden bir cemaat, İmam Mâlik ve diğer bâzı ulemâ malûm bir .müddet yahut malûm sayıda çiftleştirme için hayvan kiralanabileceğine kail olmuşlardır. Onlara göre bu bir ihtiyaç ve men*faattir; bu bâbtaki nehl tenzihe hamledilir.
«Zirâat için yeri satmak» arazîyi kâra vermektir. Ulemânın bu hu*sustaki kavillerini «Yeri kiraya verme» bahsinde görmüştük.