Sayfa 6/10 İlkİlk ... 45678 ... SonSon
95 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: günün sohbeti

  1. #51
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Seyyidlere hürmet
    Sual: Resulullah’ın soyundan gelenler, yani seyyidler ve şerifler, günah işleseler de, onlara hürmet etmek gerekir mi?
    CEVAP
    Elbette hürmet etmek gerekir. Bir kimseyi sevenin, onun sevdiklerini, çocuklarını, torunlarını da sevmesi gerekir. Düşmanlarını ise sevmemesi gerekir. Bir kimsenin çocuğu, torunu yaramazlık yapsa ona kızar, hatta belki döver, ama başkası yan gözle baksa üzülür, çocuğuna sahip çıkar, onu korur. İşte bütün seyyidler ve şerifler de Peygamber efendimizin torunlarıdır. Günah işleseler de, onlara kötü davranan, hürmetsizlik eden Resulullah’ı üzmüş olur.

    Peygamber efendimiz, (Benim evlâdımın iyilerini, Allah rızası için kerim tutun! Onlara hürmet edin! İyi olmayanlarına da benim hatırım için hürmet edin!) buyuruyor.

    Büyüklerden birisinin küçük bir kızı, oyuncak bebeklerine birer isim takar. Birine de, Seyyid ismini verir. Babası, bunlar put sayılır diye, oyuncak bebekleri ateşe atar. Kızı feryat eder, (Baba, onu ateşe atma, o Seyyid’dir) der. Babası, oyuncak bebek olduğu için, hiç aldırmadan ateşe atar. Bu zat rüyada Resulullah efendimizi kızgın bir halde görür. (Benim Ehl-i beytime bu hürmetsizliği niye yaptın?) diye azarlar. Âlim korkuyla uyanıp tevbe ve istiğfar eder. Bundan sonra Resulullahın soyundan gelen seyyidleri ve şerifleri çok aziz ve şerefli tutar. Onlara hürmeti kendine farz bilir. (Riyad-ün-Nasihin, Resail-i İbni Âbidin)


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  2. #52
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Dindar masonlar mı?
    Sual: (Ateist masonlar olduğu gibi, dindar masonlar da var. Bu tip masonlar çok kıymetlidir) diyenler oluyor. Dindarlıktan maksatları, bâtıl Yahudi dinine sıkı sıkıya bağlılık mıdır? Masonluk ne demektir?
    CEVAP
    Masonluk, daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı, millî ve manevî değerleri bozmak gayesiyle kurulmuş, idealleri çok gizli, fakat teşkilatları açık bir örgüttür. 1900 yılındaki toplantı zabıtlarının 102. sayfasında, (Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kâfi değildir. Asıl maksadımız, bütün dinleri yok etmektir) yazmaktadır. (Rehber Ansiklopedisi)

    Bu yönleriyle komünistlere çok benzerler. Masonlar, komünist ülkelerde komünist olarak, kapitalist ülkelerde kapitalist olarak çalışırlar. Yani bulundukları yerin rengini alırlar. Düşünce özgürlüğü adı altında, (Hepimiz bütün gücümüzle inanç özgürlüğü fikrini dünyaya yaymaya sarılarak, localarımızda verdiğimiz kararları her ülkeye duyurmalıyız. Din kardeşliğini yok edip, bunun yerine mason kardeşliği getirmeliyiz. Dinleri yok etmekten ibaret olan mukaddes gayemize, bu suretle kavuşacağız) diyorlar.

    Bu gizli maksatlarını saklamak için ise, (Masonlar Allah’a inanır) diyorlar. Hâlbuki tabiatı yaratıcı kuvvet olarak bilip, tabiat için (Kâinatın ulu mimarı) derler. (30. Derece Rituelinin Tetkiki, Dr. Selami Işındağ, Gün Matbaası 1966 S. 41, 54)

    Yine kendi yayınlarında diyorlar ki:
    Sizler Allah’ı, kader, tabiat, kanun, kuvvet gibi zekâ ve ruhunuzun temayülüne, inanç ve idrakinize göre herhangi bir isimle adlandırabilirsiniz. (Mimar Sinan Dergisi, 1982 Sayı: 45 S. 34)

    Bugün, artık en uygar ülkelerden, en geri kalmışlarına kadar tek geçerli bilimsel kuram Darwin'in yoludur, ama kilise de batmadı, diğer dinler de batmadı. Hâlâ Âdem ile Havva efsanesi öğretiliyor. (Mimar Sinan Dergisi 1980, Sayı: 38 S:18)

    Görüldüğü gibi, (Dinleri hâlâ yok edemedik, batıramadık) diye hayıflanıyorlar. Müslümanım diyen kimse, masonları nasıl över, onlara nasıl dindar der ki?
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  3. #53
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Masonluk (Farmasonluk)

    Sual: Masonluk nedir?
    CEVAP
    Daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı, millî ve manevî değerleri bozmak gayesiyle kurulmuş, idealleri çok gizli; fakat örgütleri açık bir teşkilattır. Eski Mısır'dan alınmış bazı sembollerle birlikte, Yahudi tarih, din ve sembolleriyle çok yakın bir bağlantısı vardır.

    1877 Mason Locaları Genel Toplantısında üyelerin yeminlerini kutsal kitaplar üzerine değil, namus üzerine yapmaları kararlaştırıldı. Masonların 1900'de bir toplantıda aldıkları kararla ilgili zabıtların 102. sayfasında, (Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kâfi değildir, asıl maksadımız dinleri yok etmektir) yazılıdır. Bu yönleriyle komünistlere çok benzerler. Masonlar, komünist ülkelerde komünist olarak, kapitalist ülkelerde kapitalist olarak çalışırlar. Yani bulundukları yerin rengini alırlar.

    Masonlar, İslâmiyet'i mason localarının direktiflerine uygun olarak anlatan din kitapları, Kur'an-ı kerim tefsirleri, ilmihaller yazdırdıkları gibi, bu kimselere, "büyük İslâm âlimi, müctehid, müceddid" gibi isimleri yakıştırarak Müslümanları gerçek İslâmiyet'ten uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza gibi kimseler, bunun önemli misalini teşkil ederler. Les Franco-Maçons kitabında bunlar övülerek, 127. sayfasında, (Mısır'da kurulan mason localarının başına Cemaleddin Efgani ve ondan sonra Muhammed Abduh getirildi. Bunlar Müslümanlar arasında masonluğun yayılmasına çok yardım ettiler) denilmektedir. Bu üç masonla çömezleri, mezhepleri yıkmak için çok önemli faaliyetler göstermişlerdir. Mezhepsiz Mevdudi de, İskoç masonuydu.

    Osmanlının son döneminde, İttihatçılar, Musa Kazım ve Ürgüplü Mustafa Hayri efendi gibi masonları Şeyhülislam yaparak, bunlar vasıtasıyla dinde reform yapmaya çalışmışlardır. Bunlara, diş dolgusu gusle mani değil dedirtmişler ve milleti cünüp gezdirmişlerdir.

    Masonluğun gizlilikle ilgili genel prensibi özetle şöyledir:
    (Masonluk kendini her yerde hissettirmeli; her yere hâkim olmaya çalışmalı; fakat hiç bir yerde görünmemelidir.)

    Dünyada en yaygın olan mason kulüpleri, Rotary ve Lions'tur. Zengin, devlet adamı, bilim adamı gibi şöhret ve itibar sahibi veya ileride mevki ve makam kazanabilecekleri tercih edip üye kaydederler.

    Kadın erkek eşitliğini savunmalarına rağmen, kendileri kesinlikle bir kadını, mason üye yapmamışlardır. Son zamanlarda, bu intibaı yıkmak için, telefon sekreterliği gibi görünen yerlere kadınlar almışlardır. Bu kadınlar, içeride olan gizli toplantılardan kesinlikle haberdar olamazlar. (Rehber Ansiklopedisi, F. Bilgiler)

    Dindar masonlar mı?
    Sual:
    (Ateist masonlar olduğu gibi, dindar masonlar da var. Bu tip masonlar çok kıymetlidir) diyenler oluyor. Dindarlıktan maksatları, bâtıl Yahudi dinine sıkı sıkıya bağlılık mıdır? Masonluk ne demektir?
    CEVAP
    Masonluk, daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı, millî ve manevî değerleri bozmak gayesiyle kurulmuş, idealleri çok gizli, fakat teşkilatları açık bir örgüttür. 1900 yılındaki toplantı zabıtlarının 102. sayfasında, (Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kâfi değildir. Asıl maksadımız, bütün dinleri yok etmektir) yazmaktadır. (Rehber Ansiklopedisi)

    Bu yönleriyle komünistlere çok benzerler. Masonlar, komünist ülkelerde komünist olarak, kapitalist ülkelerde kapitalist olarak çalışırlar. Yani bulundukları yerin rengini alırlar. Düşünce özgürlüğü adı altında, (Hepimiz bütün gücümüzle inanç özgürlüğü fikrini dünyaya yaymaya sarılarak, localarımızda verdiğimiz kararları her ülkeye duyurmalıyız. Din kardeşliğini yok edip, bunun yerine mason kardeşliği getirmeliyiz. Dinleri yok etmekten ibaret olan mukaddes gayemize, bu suretle kavuşacağız) diyorlar.

    Bu gizli maksatlarını saklamak için ise, (Masonlar Allah’a inanır) diyorlar. Hâlbuki tabiatı yaratıcı kuvvet olarak bilip, tabiat için (Kâinatın ulu mimarı) derler. (30. Derece Rituelinin Tetkiki, Dr. Selami Işındağ, Gün Matbaası 1966 S. 41, 54)

    Yine kendi yayınlarında diyorlar ki:
    Sizler Allah’ı, kader, tabiat, kanun, kuvvet gibi zekâ ve ruhunuzun temayülüne, inanç ve idrakinize göre herhangi bir isimle adlandırabilirsiniz. (Mimar Sinan Dergisi, 1982 Sayı: 45 S. 34)

    Bugün, artık en uygar ülkelerden, en geri kalmışlarına kadar tek geçerli bilimsel kuram Darwin'in yoludur, ama kilise de batmadı, diğer dinler de batmadı. Hâlâ Âdem ile Havva efsanesi öğretiliyor. (Mimar Sinan Dergisi 1980, Sayı: 38 S:18)

    Görüldüğü gibi, (Dinleri hâlâ yok edemedik, batıramadık) diye hayıflanıyorlar. Müslümanım diyen kimse, masonları nasıl över, onlara nasıl dindar der ki?

    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  4. #54
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Puta tapmak ve şirk
    Sual: Müşrikler de putların yaratıcı olmadığını bilip, sadece, putları Allah’a yaklaşmak için vesile yapıyorlar. Böyle yapan müşrik oluyor da, Evliyayı Allah’a yaklaşmak için vesile yapan niye müşrik olmasın?
    CEVAP
    Evliya-yı kiramı putlara benzetmek çok çirkindir.

    Müminler, Enbiyaya ve Evliyaya tapınmıyor, bunların Allahü teâlâya şerik [ortak] olmadığını biliyorlar. Enbiyanın ve Evliyanın, Allahü teâlânın sevdiği kulları olduğuna, Allahü teâlânın, sevdiklerinin bereketiyle, kullarına merhamet edeceğine inanıyorlar. (Zararı ve faydayı yaratan yalnız Allahü teâlâdır. Tapınmaya hakkı olan yalnız Odur. Sevdiklerinin bereketiyle kullarına merhamet eder) diyorlar. Müşrikler de, putlarının yaratıcı olmadığını söylüyorlarsa da, putların tapınmaya hakları olduğuna inanıyor, bunun için tapınıyorlar. (Putların ibadet edilmeye hakkı vardır) dedikleri için müşrik oluyorlar. Yoksa, (Bize şefaat etmelerini istiyoruz) dedikleri için müşrik olmuyorlar. Putlardan şefaat beklemek de elbette bâtıl, yani bozuk bir inanıştır. Böyle inanmak caiz değilse de, bâtılsa da, şirk de değildir. Putlara tapınmak şirktir. (F. Bilgiler)


    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  5. #55
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Nefse güvenmek
    Sual: Ben nefsime güvenirim, günahlara girmem demek doğru mu?
    CEVAP
    Doğru değildir. Her nefsin istediği kendi aleyhinedir. Nefsimiz hep günah işlemek ister. Özellikle kötü arkadaş vasıtasıyla insana kötülük eder. Nefse elini veren, kolunu alamaz. Nefsimiz Allahü teâlânın düşmanıdır. Nefsi düşman bilinip ona göre tedbir alınırsa, zararı asgariye indirilir.

    Büyük bir Peygamber iken, Yusuf aleyhisselamın, (Benim nefsim kötü şeyler istemez demiyorum) buyurduğunu, Kur'an-ı kerim bildirmektedir. Yusuf aleyhisselam böyle söylerken, artık başkalarına ne demek düşer?

    Peygamberler nefse uyup günah işlemezler, ama nefsimiz, yaratılış itibarıyla günah işlemek ister. Allahü teâlâdan korkan, nefsine uyup günah işlemez.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  6. #56
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    İlim öğretirken
    Sual: İlim öğretirken nelere dikkat etmelidir?
    CEVAP
    İlmi, öğrenip amel etmek isteyene öğretmeli! İlmin kıymetini bilmeyene, başka maksatla sual sorana, ilim öğretmek doğru olmaz. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
    (İlmi, ehli olmayana öğretmek, onu kaybetmek demektir.) [İbni Ebi Şeybe]

    (İlmi layık olmayana öğretmek, domuzun boynuna mücevher takmak gibidir.) [İbni Mace]

    Allah rızası için, ilim öğrenmek maksadıyla sual soranlara güzel muamele etmeli. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Sual sorup, ilim öğrenmek için gelenleri güzel karşılayın! “Resulullahın emrettiği ilmi öğrenmeye hoş geldiniz” diyerek sorularını cevaplandırın ve problemlerini güzelce çözmeye çalışın!)
    [İbni Mace]

    (İlim öğrendiklerinize hürmet edin ve ilim öğrettiklerinize de ikram edin!) [İbni Neccar]

    (İlim öğrettiklerinize de tevazu gösterin! Zorba âlim olmayın!) [Hatib]

    Bu husus, diğer ilimler için de geçerlidir. Mesela öğretmenlerin de bunlara dikkat etmesi, öğrencilerini sevmesi ve kendini de onlara sevdirmesi gerekir. Sevgi olmadan, öğrenmek ve öğretmek zordur.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  7. #57
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Fâsıkla evlenmek
    Sual: Namaz kılmayan ve tesettüre riayet etmeyen Hıristiyan bir kızla evlenmek caiz olduğuna göre, namaz kılmayan, oruç tutmayan açık saçık giyinen bir Müslüman kızla evlenmenin daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu görüşüm yanlış mıdır?
    CEVAP
    Hıristiyan kızla evlenmek tahrimen mekruhtur, harama yakındır. Yani Hıristiyan kızla evlenmek zaruretsiz caiz olmaz. Bugün kitap ehli yani Hıristiyan kız da bulmak çok güçtür. Çoğu müşriktir. Müşrikle evlenmek ise kesinlikle caiz değildir. Kitap ehli kız bulunsa bile, Hıristiyan yani kâfir kızla, fâsık Müslüman kız mukayese edilmez. Hıristiyan kızın başını kapatması ve hiçbir ibadeti yapması gerekmez, çünkü gayrimüslimin önce iman etmesi gerekir. İmansız ibadetlerin faydası olmaz. Âhirette Hıristiyan kadına, niye namaz kılmadın, niye oruç tutmadın, niye içki içtin diye sorulmaz. Ona sadece niye Müslüman olmadın diye sorulur, ama Müslüman kadının namaz kılma zorunluluğu vardır, içki içemez, saçlarını açamaz. Böyle bir kadın fâsık olur. Fâsık, çekinmeden, açıkça günah işleyen, mesela beş vakit namaz kılmayan, açık gezen kimse demektir. Fâsıkla evlenmemeli, çünkü Şir’at-ül İslam kitabındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Kızını fâsıkla evlendirenin duası ve ibadetleri kabul olmaz.)

    (Fâsıkla evlenmeye razı olanın, kabrinden kalkarken, alnında “Allah’ın rahmetinden ümidini kesmiş” yazısı bulunur.)

    (Şefaatime kavuşmak isteyen, kızını fâsıkla evlendirmesin!)

    S. Ebediyye
    ’deki bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (Bir kimse, kızını fâsıka [kötü kimseye] verirse, Allahü teâlânın emanetine hıyanet etmiş olur. Emanete hıyanet edenlerin gideceği yer, Cehennemdir.)

    Görüldüğü gibi, Hıristiyan kızla da, fâsık kızla da evlenmek uygun değildir. Saliha bir kızla evlenmek ise bir nimettir.



    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  8. #58
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    İslam peygamberi demek
    Sual: Peygamber efendimize, İslam peygamberi demek uygun mudur?
    CEVAP
    Kesinlikle uygun değildir. Peygamber efendimiz, Resulullah efendimiz demelidir. Kur’an-ı kerimde mealen, (Seni âlemlere rahmet olarak gönderdim) ve (Seni bütün insanlara Peygamber gönderdim) buyurulmasına rağmen, Miracı ve başka mucizeleri, tevil suretiyle inkâr eden Hamidullah ise, yazdığı kitaba, yalnız Müslümanların Peygamberi olduğunu anlatan İslam Peygamberi ismini vermiştir. Kâfirlerin inançları böyledir, ama Müslüman olan böyle inanmaz ve böyle yazmaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
    Peygamberlerin en yükseği, son Peygamber olan Muhammed aleyhisselamdır. Yeryüzündeki dinli dinsiz herkese, her yere, her millete Peygamber olarak gönderilmiştir. Bütün insanların, meleklerin ve cinlerin Peygamberidir. Dünyanın her yerinde, herkesin, o yüce Peygambere tâbi olması, uyması lazımdır. (Kimya-i saadet)

    İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (Ben insanların tamamına peygamber olarak gönderildim.) [Buhari]

    (Her peygamber yalnız kendi kavmine geldi, ben ise bütün insanlara gönderildim.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai]

    O halde her Müslüman, Hamidullah gibi İslam peygamberi dememeli, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bildirdiği gibi, bütün insanların peygamberi demelidir.
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  9. #59
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Evliya sevgisi
    Sual: Evliya menkıbelerine çok yer vermek doğru mudur?
    CEVAP
    Ne kadar çok yer verilse o kadar iyidir, çünkü Evliya zatlar, her işinde İslamiyet’e uyarak, Allahü teâlânın rızasını kazanmış kimselerdir. Onların yaşayışı, bizim için en güzel örnektir. Yani onların menkıbelerini, İslamiyet’i nasıl yaşamak gerektiğini anlatmak için, nakletmek gerekir.
    Eshab-ı kiramın ve Evliya zatların hayatlarını okumak, iyi huylu olmaya sebep olur. (Berika)
    Lüzumundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, Evliya zatların sözlerini ve hayatlarını öğrenmek müstehab olur. Bunları okumak, kalbde ihlâsı arttırır. (Hadika)
    İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
    Çok çalışınca, çok ibadet yapınca, beden yorulur. Hareket etmek istemez. Bu zaman uyumakla veya salih zatların hayat menkıbelerini okumakla yahut mubah olan eğlencelerle bedeni neşelendirmeli. Böyle yapmak, usanarak ibadet yapmaktan efdaldir. (İ. Ahlakı)
    Sıbgatullah Arvasi hazretleri de buyuruyor ki:
    Evliya menkıbelerini okumak, dinlemek Allah sevgisini artırır. Eshab-ı kiramın menkıbeleri, imanı kuvvetlendirir, günahları mahveder. (Evliyalar Ansiklopedisi)
    Evliya zatların menkıbeleri okununca onlar hatırlanır ve günahlara kefaret olur. Onların hatırlanması Allahü teâlânın hatırlanmasına sebep olur. Dört hadis-i meali şöyledir:
    (Salihleri [Evliya zatları] anmak günahlara kefarettir.) [Deylemi]
    (Evliya görülünce, Allah hatırlanır.) [İbni Mace]
    (Öyle zatlar vardır ki, Allah’ı hatırlamanın anahtarıdır. Onlar görülünce Allah hatırlanır.) [Taberani]
    (Allahü teâlâ buyurdu ki: “Ben zikrolunduğum zaman Evliyam hatırlanır. Onlar zikrolununca da, ben hatırlanırım.”) [İ. Begavi-Mesabih]
    İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
    Zikir, hatırlamak demektir. Allahü teâlâyı hatırlamak, Onun ismini söylemekle veya çok sevdiği Evliya bir zatı görmekle olur. Evliyayı severek, inanarak görünce, muhakkak hatırlanacağı müjdelendi. Görmek, gözle olduğu gibi, Evliya zatın şeklini, suretini, kalbine, hayaline getirmekle de, görmüş gibi olup, Allahü teâlâyı hatırlamaya sebep olur. (2/46)
    Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyuruyor ki:
    Hasta yanında, Evliya, âlim ve salih zatların menkıbeleri ve sözleri konuşulmalı, bunlara sevgisi arttırılmalıdır. Evliya-yı kiramdan bahsetmek, rahmete sebep olur. (Sefer-i ahiret risalesi)
    Nefsi tezkiye, dine uymakla, sonra La ilahe illallah zikrini çok söylemekle, sonra Evliya bir zatın sohbetiyle ve kitaplarını, menkıbelerini okumakla olur. (İ. Ahlakı)
    Bir başka husus da, dinin, imanın esası, Allahü teâlânın dostlarını sevmek ve sevmediklerini sevmemektir. Yani hakiki imana kavuşmak için, bu büyük zatları sevmek şarttır. İnsan, tanımadığı kimseleri sevemez. Evliya menkıbelerini okuyup, Allah dostlarını hatırlamak ve sevmek gerekir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    (İmanın temeli, Allah’ın dostlarını sevmek ve kâfirleri yani Allah’ın düşmanlarını, din düşmanlarını sevmemektir.) [İ.Ahmed]
    Fıkıh âlimi Muhammed bin Hüseyin Beclî de, Resulullahı rüyada gördü. En iyi amel nedir diye sordu. (Evliyanın yanında bulunmaktır) buyurdu. Yaşayan Evliya bulamazsak deyince, (Diriyken de, ölüyken de onu sevmek, en kıymetli ameldir) buyurdu. (Sefinet-ül Irakıyye)



    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  10. #60
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: günün sohbeti

    Akıntı abdesti bozar
    Sual: (Kadınların günlük akıntısı necis değildir, abdesti de bozmaz. Eski âlimler, akıntının özelliğini bilmedikleri için, abdesti bozar demişlerse de, teknolojinin ilerlediği günümüzde, akıntının necis olmadığı tespit edilmiştir) denilmesi uygun mudur? Akıntının necis olup olmamasının teknolojiyle ne alakası var? Mesela idrar necis midir değil midir? Din ilmi bunu bilemez mi? İlla tahlil mi yaptırmak gerekir? Dinimiz, (Önden ve arkadan çıkan şeyler abdesti bozar) dememiş midir? İdrar yolundan çıkan sıvı nasıl temiz olur? Normal bir su bile çıksa kirlenmez mi?
    CEVAP
    Eski âlimleri kötülemenin teknolojiyle alakası yoktur. Bu, dinde reformcuların bir oyunudur. Fıkıh kitaplarında buyuruluyor ki:
    Hanefi mezhebinde yedi şey, abdesti bozar: Birincisi, önden ve arkadan çıkan şeyler abdesti bozar. Lavman aletinin ucu ve insan parmağı, arkadan sokup çıkarılınca, etrafı yaşsa bozar. Bir şeyin hepsi girip çıkarsa, abdesti de, orucu da bozar. (Halebî)
    Kadın, [memba suyu ile] vajinal lavaj yapınca, çıkan sıvı, abdesti bozar. (S. Ebediyye)
    Temiz olan memba suyu bile, idrar yoluna girip çıkınca kirlendiği için, abdesti bozuyor. Öne veya arkaya sokulan parmak, ıslak çıkınca içeriden necis bir sıvı çıktığı için abdest bozuluyor. Kadınların tabiî akıntısının, memba suyu gibi temiz olduğunu kabul etsek bile, idrar yolundan çıktığı için abdesti bozuyor.
    Türedilerin, Resulullahın varisleri olan âlimleri cahillikle suçlamaları, kıyamet alametlerindendir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Bu ümmetin son zamanlarında gelenleri, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir]
    (Öyle bir zaman gelecek ki, sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [Asakir]
    (Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [Buhari]
    (Her asır, önceki asırdan daha bozuk olur. Böylece Kıyamete kadar hep bozulur.) [Tezkire-i Kurtubi muhtasarı, Hadika]
    (Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.) [İbni Mace]
    Eski âlimlerimizi kötüleyen türedilere yazıklar olsun!



    alıntı
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

Sayfa 6/10 İlkİlk ... 45678 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Horoz Ile Köpeğin Sohbeti
    By yagmurdamlasi in forum Hayata Dair
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31.12.09, 19:07
  2. Bediüzzaman'ın sarhoşla sohbeti
    By BaRLa in forum Bediüzzaman Talebeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.11.09, 06:53
  3. Erenlerin sohbeti
    By SiLa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 28.07.09, 10:38
  4. -horoz ile köpeğin sohbeti
    By SiLa in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 18:47
  5. Erenlerin sohbeti
    By Konyevi Nisa in forum Evliyayı sevmekle ilgili şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.12.08, 10:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •