Haramla ilgili sorular

KKTC’den Ahmet Canlar: *“1- Elbiseme köpek salyasi döküldü; Safiî mezhebine göre nasil temizleyebilirim? 2- Ramazan’da fitir sadakasini Kibris sartlarina göre nasil ve ne kadar ödeyebilirim? 3- Elimizde olmadan faize girmissek günahindan kurtulmak için ne yapabilirim? 4- Elimizde olmadan haram ortaminda bulunursak kendimizi harama bakmaktan nasil koruyabiliriz? Meselâ üniversite ortaminda nisalari uygun olmayan elbise ile görünce ne yapmaliyiz? Harama bakma günahindan kurtulmak için ne yapmamiz gerekiyor?”



1- Bütün necasetler su ile temizlenir. Köpek salyasi bir elbiseye bulastiginda elbise bol su ile yikanarak temizlenir. Peygamber Efendimiz (asm) buyurmustur ki: “Birinizin kabindan bir köpek su içerse, o kabi biri toprak ve su ile karisik olmak üzere yedi defa yikasin.”1

2- Ramazan’da bir kisiye ait fitir sadakasi iki yemek bedeli kadardir. Iki yemek bedelinin fitir sadakasi niyetiyle bir fakire verilmesiyle fitir sadakasi verilmis olur.
3- Bütün günahlardan arinmanin tek yolu tövbe ve istigfar ederek Allah’in affina siginmaktir. Cenâb-i Allah: “De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhine asiri giden kullarim! Allah’in rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Süphesiz Allah, bütün günahlari affeder. Çünkü O, çok bagislayandir, çok merhamet edendir’”2 buyurmustur.
4- Haram ortamda bulunursak harama bakmaktan kendimizi korumak pek kolay olmaz. Kendimizi mümkün mertebe haramlara karsi korumakta sikinti çekecegimiz ortamlardan çekip uzaklastirmak en etkin çözüm olarak gerekiyor.
Günümüzde yolda, sokakta, çarsida, okulda, is hayatinda açik saçiklik maalesef bir medeniyet ukalaligi halinde görgüsüzce yasandigi için, ne yazik ki, takva sahibi Müslüman’in cihansümul ahlâkî degerlerini bu ortamlarda yasamasi, köyde ya da dagda yasamaya göre daha büyük manevî çaba gerektirmektedir. Hiç süphesiz çabasi derecesinde sevabinin ve feyzinin de büyük olmasi Allah’in rahmetinden umulmalidir. Biz günah cihetini bir tarafa birakip, sakinildigi takdirde sevabinin büyük oldugunu asla unutmayalim ve mutlaka sakinma gayreti içinde olalim. Gayretimizin bizi büyük sevaba ulastiracagini aklimizdan çikarmayalim.
Kur’ân’in nazarinda imandan sonra en ziyade esas olan takvanin ve salih amelin günümüz sartlarinda nasil kazanilacagi konusunda Bediüzzaman Hazretleri ehemmiyetli degerlendirmelerde bulunmustur. Bediüzzaman’a göre, bu tahribat, sefahet ve cazibedar hevesat zamaninda, günahlardan uzaklasmak ve günahlari terk etmek takva olarak ön plâna geçmis bulunmaktadir. Bu zamanda ahlâkî yozlasma hizlandigi ve ahlâkî bozulmalar arttigi ve maalesef bu süreç savunuldugu ve yerlestirilmeye çalisildigi için, unutmamaliyiz ki, bu büyük yikima ve kiyima karsi en büyük güç, yasadigimiz takva olacaktir. Bu çerçevede bu zamanin reçetesi, farzlari yapmak ve günahlardan sakinmaktan ibarettir. Yani farzlari yapan ve günahlari islemeyen bu zamanda kurtulur. Az bir salih amel, böyle agir sartlar altinda çok hükmündedir. Çünkü bir haramin terki vaciptir. Bir vacibi islemek, çok sünnetlerden daha fazla sevap getirir. Böyle binler günahin hücumu zamanlarinda bir tek sakinmak, az bir amel ile yüzer günah terkiyle, yüzer vacip islenmis olmaktadir. Bu ehemmiyetli sevap serveti, niyetle, takva namiyla ve günahtan kaçinmak kastiyla elde edilebilir.3
Dipnotlar:
1- Müslim, 279; Darekutnî, 1/65.
2- Zümer Sûresi: 5.
3. - Kastamonu Lahikasi (yeni), s. 206