3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Bİrbİrİmİzİ sevelİm

    Share
  1. #1
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Bİrbİrİmİzİ sevelİm

    Allahu Zülcelal’in rızasına kavuşmak ve hakiki kul olmak üzere çıkılan seyru süluk yolundaki en büyük engellerden biri de birbirimizi Allah için sevemeyişimizdir.

    Özellikle İslami hizmetlerde bulunan müminler, cehalet ve şuursuzluğumuzun da yardım ettiği Şeytanın, sürekli saldırı noktalarından birini teşkil etmektedir.

    Oysa hatalı ve noksanlı da olsa kardeşini sevebilmek, gerçek bir müminin, en önemli vasıflarından biridir. Zaten önemli olan, birbirini hata ve kusuru varken sevebilmektir.

    Bütün dünyaya hâkim olan Batılı kültür ve maddeci dünya görüşünün getirdiği benlik hastalığı, bunun en büyük engelidir. İnsan sürekli ‘Ben!’ Ben!’’ derken, nasıl ‘Sen!’ ‘Sen!’ diyebilecek? Diyemiyoruz işte…

    Bu engeli aşmak için İslami dünya görüşünü çok iyi araştırmalıyız. Müslüman kimdir? Bu dünyadaki amacına nasıl ulaşabilir? İslam’ın; dünyaya, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi hayata bakan prensipleri nelerdir? Bunlarla birlikte, sağlam bir itikadi ve fıkhi altyapı da oluşturulursa işte, ancak bu temel üzerine tasavvuf ve ahlak inşa edilebilir.

    Tasavvuftaki “Fena fil Şeyh”, “Fena fil Resul” ve “Fena fil Allah” aşamaları, her bir durakta sevgi yumağı ile donanmakla elde edilir. Zaten süluktan maksat, bir ‘muhabbet insanı’ olabilmektir. Sırf Allah için sevebilmek…

    İşte, bu yüce, mukaddes muhabbete ulaşabilmek için önce yol arkadaşını, beraber Hak yoluna gidilen yoldaşı sevebilmek gerekir. Amiyane tabirle, insan, sevmediği bir kimse ile yola gider mi?

    Eskilerin “Fena fil İhvan” dedikleri, ‘sofi kardeşinde fena olmak’ tabiri ve kuralı vardı ki artık umuma hitab eden kollarda uygulan(a)mamaktadır. İnsanların imanı kurtulsun diye, herkesin kabul edildiği bu ortamlarda, çoğu defa, değil tasavvufun, İslam’ın bile temel kaidelerinin bilinmediği durumlara sıklıkla rastlanır.

    Ne kadar olumsuz ve bozucu şartlar oluşursa oluşsun, aslında bu tür ortamları olumlu ve yapıcı hale getirmek gayet kolaydır. Yeter ki samimiyet ve yol yöntem doğru olsun.

    Sözünü ettiğimiz, sofi kardeşinde fena olmaktan kasıt, -Mürşidi Kamil’de olduğu gibi- onun nurlarında fena olmak değil; beraber yola gittiği kardeşini, kendi nefsine, her hususta tercih etmek ve öne geçirmektir. Onun sevdiğini sevmek, nefret ettiğinden yüz çevirmektir.

    Bu sayede, insan bir derece nefsini aşmayı öğrenir. Benlikten, bencillikten sıyrılmaya başlar. Öyle ya, başka bir kimse için kendi arzusunun zıddına hareket etmektedir.
    Böyle bir kardeşi olmadan, çok zorlukla terk edilebilecek işler, hevesler; böyle bir kardeşlik bağı sayesinde kolaylıkla nefse öğretilir, kabul ettirilir. Tıpkı, Medine’ye hicret eden muhacirlere yardım edip onlarla kaynaşan Ensar-Muhacir kardeşliğinde olduğu gibi…

    Yok, eğer bulunulan ortamlarda, kardeşlik esasları uygulanmaz, benlik ve enaniyetler ön plana çıkarılırsa işte, o zaman Şeytana gün doğdu demektir. Zaten “sürüden ayrılanı kurt kapar” misali pusuda bekleyen Şeytan, o kardeş olması gerekenleri, sürekli dürterek, birbirinin aleyhine düşündürmeye ve çalıştırmaya başlar. Ve özellikle, cahil ve nefis muhasebesi nedir bilemeyen insanları, parmağında oynatır! (Allahu Zülcelâl bizleri böyle bir duruma düşmekten muhafaza buyursun, âmin.)

    Seyru sülukta, kardeşlerinde fani olma aşaması, sonraki aşamalar için bir hazırlık ve alıştırma sürecidir. Nefis, öyle kısa bir sürede, taleplerinden vazgeçmez. Bu yüzden, nefsin eğitimi tamamen tedricidir. Her aşamada, biraz daha benlikten kurtulur insan.

    Günümüzde, nefislerdeki terakkinin, bir ileri bir geri yalpalayıp durmasının belki de en önemli sebebi, sözünü ettiğimiz, “kardeşinde fani olmak” kaidesinin tatbik edilmemesidir. Bu kaideye uyulmadığı sürece, birbirini Allah için sevebilmek mümkün değildir. Birbirini sevmeyenler ise asla Rahmeti İlahi’ye ve yardıma mazhar olamazlar.

    Demek ki Allah için mümin kardeşini sevmek, hem seyru süluk için hem de İslami hizmetlerde başarılı olabilmek için vazgeçilemez, temel bir kaidedir.

    Kaynak: Seyda Muhammed Konyevî Hz. ; Gelin Allah İçin Birbirimizi Sevelim, (3. Baskı) Reyhanî Yayınları, İstanbul, 2009.



  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Bİrbİrİmİzİ sevelİm

    İşte, bu yüce, mukaddes muhabbete ulaşabilmek için önce yol arkadaşını, beraber Hak yoluna gidilen yoldaşı sevebilmek gerekir. Amiyane tabirle, insan, sevmediği bir kimse ile yola gider mi?

    ASla gitmez çok doğru bir yazı Allah razı olsun


    Seni çok Özledim Annem

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.273, Level: 46
    Points: 5.273, Level: 46
    Level completed: 62%,
    Points required for next Level: 77
    Level completed: 62%, Points required for next Level: 77
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    suqunet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    324
    Points
    5.273
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: Bİrbİrİmİzİ sevelİm

    Bu güzel paylaşım için teşekkür ediyorum..

    Emeğinize, gönlünüze sağlık..

    Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım!..

    Kalplerimizi Müslümanların sevgisi ile doldur!..

    Amin!..

    Bilmezmisin Ey Sevgili/İsmini her duyuşumda/Kalp Kalemimi Cennet Hokkana Bandırır ALLAH..

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •