Adamın biri, Resulullah'a (as), "farkında olmadan kurban kesmeksizin traş oldum" dedi. Resulullah (as), "kurbanını kes, herhangi bir sakıncası yoktur" dedi. Bir başkası ise "şeytan taşlamadan önce bilmeyerek kurban kestim" dedi. Resulullah (as), "şeytanı taşla (taşını al) herhangi bir sakıncası yoktur" dedi. Bu arada Resululah'a (as) haccın esaslarından öne alınıp da er-
telenmeyen bir şeyler soruldu. Resulullah (as), "yap, herhangi bir sakınca yoktur" buyurdu.
İîu hadis muttefekun aleyhtir.
İmam Ahmed'e göre ise, o gün, insanın haccın gereklerini yerine getirir*ken birbirlerine benzeyen şeylerde unutarak veya bilmeyerek yaptığı öne al*ma ve geciktirme hususu sorulmuştur. Yoksa Resulullah (as) "o işi yap, sa*kıncası yok" demezdi.
Bir rivayette de "kurban kesmezden önce" ibaresi yeralmaktadır. Resu*lullah (as), "kurbanı kes, bir sakıncası yoktur" buyurmuştur. Bir başkası, tıraş olmazdan önce kurban kesme yahut kurban kesmezden önce tıraş olma hu*suslarını sordu. Resulullah (as) "zararı yok" dedi. Rivayet eden şöyle dedi: insanlar Resulullah'm (as) yanına geliyorlardı. Onlardan biri, "ey Allah 'in el*çisi! Kabe'yi tavaf etmezden önce sa'y ettim. Bu arada bazı şeyleri erteleyip bazılarını önce yaptım" dedi. Resulullah (as), "bu sakıncalıdır, yaptıkların geçersizdir" buyurdu.
Hadisi Ebu Dâvûd rivayet etmiştir.
Müslim'de yeralan ve Muhammed b. Hatim'in Behz'den, O'nun Vehib'ten, O'nun Abdullah b. Tâvûs'tan, O'nun babasından, O'nun da İbn-i Abbas'tan rivayet ettiği hadiste şöyle geçiyor: Resulullah'a (as); kurban kes*mek, tıraş olmak, şeytan taşlamak, takdim ve te'hir gibi hususlar sorulduğun*da şöyle dedi: "Mahzuru yoktur"