îbn Abbâs ite Enes, ihrâmlının kesmesinde bir be's görmediler . B.u kesme, kesilecek şey avdan başka; deve, koyun, sığır, tavuk, at gibi bir hayvan olduğu hâldedir. Bunun Adli, bunun misli demektir. Ayn'ın kesriyle/rf/ olduğu zaman, bunun Idh, bunun ağırlığı; dengi demektir. "Kıyâmen" (ei-Mâide: 97) "Nizâmen" demektir . "Ya'dilûn" (eiEnâm: i), denk (yâhud misi) tutuyorlar demektir .
15-.......Abdullah şöyle demiştir: Babam Ebû Katâde, Hudeybiye yılında gitti. Arkadaşları ihrama girdiler, fakat kendisi ihrama girmemişti. Çünkü Peygamber'e bir düşmanın kendisiyle harbedece-ği haberi söylenmişti.
Peygamber gitti. Ben O'nun sahâbîleri arasında bulunduğum sı*rada, onların bir kısmı diğer bir kısmına doğru güldü. Ben etrafa bak*tım. Derhâl bir yaban eşeği ile karşılaştım. Üzerine hücum ettim. Onu mızrakla vurup yerinde hareketsiz bıraktım. Onu yükleyip getirmek için sahâbîlerden yardım etmelerini istedim. (İhrâmh olduklarından) bana yardım etmekten çekindiler. Nihayet (kendim getirdim ve) he*pimiz onun etinden yedik. Biz, Rasûluilah ile aramızın (düşman ta*rafından) kesilmesinden endîşe ettik. Ben Peygamber'i aradım. Atımı bâzan şahlandırıyor, bâzan-da mu'tâd yürüşle sürüyordum. Gece or*tasında Gıfâr oğulları'ndan bir kimseye kavuştum. Ve ona:
— Peygamber'i nerede bıraktın? diye sordum.
Gıfârh. bana:
— Ben Peygamber'i Ta'hune mevkiinde bıraktım. O es-Sukyâ köyünde kuşluk uykusu uyumak istiyordu, dedi.
Ben Peygamber'e eriştim ve:
— Yâ Rasûlallah, keşif kolundaki sahâbîlerin sana selâm ve Al*lah'ın rahmetini okuyorlar. Onlar, düşman tarafından seninle arala*rının kesilmesinden endîşe ediyorlar. Binâenaleyh onların gelmesini" bekleyin! dedim.
Rasûluilah beklemeye koyuldu. Bu sırada ben:
— Yâ Rasûlallah, ben bir yaban eşeği vurdum. Yanımda onun etinden artmış bir parça vardır, decjim.
Rasûlallah yanında bulunan cemâate hitaben:
— "Bu av etini yiyiniz!" buyurdu. Hâlbuki onlar ihrâmh idiler.
Ve Ebû Abdillah el-Buhârî: "Şe'ven", "Merreten" demektir, dedi