10. Enes b. Malik'ten: Resûlullah (s.a.v.), Uhud dağı görünün*ce şöyle dedi: «Bu Öyle bir dağdır ki biz onu severiz, o da bizi sever. Allahım! İbrahim, Mekke'yi harem (kutsal) kıldığı gibi, ben de iki kara taşlığın arasındaki Medine'yi harem kılıyorum.»
11. Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle derdi: «Ben Medine'de ceylanları otlar halde görsem onları ürkütmem. Çünkü Resûlullah (s.a.v.) «İki kara taşlığın arasındaki Medine haremdir (kutsaldır. Hiç bir şeye ve hiç kimseye tecavüz edilemez)» buyurdu.
12. Ebû Eyyüb el-Ensârî (r.a.)'den: «Bir grup çocuğun bir tilki*yi avlamak için Medine'nin bir köşesine sıkıştırdıklarını görünce onları kovdum tilkiyi kurtardım» dedi. îmam Malik der ki: Ebû Eyyüb el-Ensârî, çocuklara:
«— Resûlullah (s.a.v.)'in hareminde bu yapılır mı?» demiştir.
13. îmam Malik'e rivayet edildiğine göre bir adam: «Ben Medi*ne'nin Esvaf mevkiinde bir kuş avladığım sırada Zeyd b. Sabit ya*nıma gelerek kuşu elimden alıp serbest bıraktı» dedi.