***
DIŞARDA
Points: 18.904, Level: 87
Level completed: 11%,
Points required for next Level: 446
Overall activity: 7,0%
Achievements


Sen ve Son...
Sen ve Son...
Sen ve Son...
Unutmak ne dipsiz şeydir ki, unutanlara unuttuklarını bile unutturur
Unutmak ne acı şeydir ki; unutulanın unutuluşuna ağlayışını kimse hatırlamaz..
'Nisyan'dan unutuluşdan çıkarıldık her birimiz...
Yüzümüz gün yüzüne değeli tenimiz güneşe erişeli beri unutulmaktan alındık, unutmaktan sakındık...
Hatırı sayılır olduk...
N e var ki unutmak yaşamak kadar elimizin altında ve unutulmak ölüm kadar yanı başımızda...
Ölüm bize geldiğimiz yere 'nisyan' a götürüyor tekrar ...
Ölüm unutuluşlara gömüyor yüzümüzü tenimizi tanıdıklarımıza yabancı kılıyo...
Yaşarken ölümü anmıyoruz o yüzden ...
Yaşarken ölümle aramıza sahte uzaklıklar koyuyoruz...
Unutulmak korkusu buu...
Galiba en çok unutulacağımızı unutuyoruz...
Ve herkesin unuttuğu anlarda hatırlanmaya değer olmadığımız zamanlarda hatırımızı tek sayanın YARATICIMIZ olduğunu unutuyoruz...
Sen ki hiç unutmadın ve hiç unutmazsın bizi, bize senin Zikrini unutturma RABBİM...
Hatırlaki toprak ayağının altından çekiliyor...
Ellerin son defa dokunuyor güle ve güne...
Gözlerinin karası son kareyi alıyor ışıktan ve karanlığa hazırlanıyosun...
Göz kapaklarının kapanışı seni bir dağın ardına götürecek...
Unutmaya ve unutulmaya hazırlanıyorsun...
Varlığın incecik dudaklarda kuru bir söze dönüşecek...
Hatıran bir taştan ve hüzün renkli bir topraktan ibaret kalacak...
Kahkalar seni yanlız bırakacak ...
Mutluluklar seni hesaba katmadan tamam olacak...
Sana arkalarını dönecekler...
Dönüp yüzüne bakmayacaklar...
Senin kokun uzakları kokusu olacak...
Tenin toprağın soğunu tadacak...
Ve gelecek ÖLÜM...
Gözleri gözlerin olacak...
Hatırlaki yarın ki gün seni taze bir toprak yığınının altında bulacak...
Bir gün saatinin akrebi senin uzanamadığın zamanlara doğru dönecek...
Sen olmayacaksın...
Kolundaki saat sensiz zamanları tırmanıyor olacak ...
Sulamayı unuttuğun çiçek bile senden sonra solacak...
Yüzüne gün ışığı vurmayacak...
Hayatın ebedi rengini dar ve sessiz bir boşlukta bulacaksın...
Ya küle dönecek yada GÜLE DÖNÜŞECEKSİN...
Yarınsız ve sonsuz bir günün yanağında incecik bir gamze olup krıstalleşeceksin...
Yüzün solacak...
Ellerin hiç bi yere varmıyacak...
Parmakların hiç bişeyi göstermiyecek...
Ve ayaklarının altında hep boşluk kalacak...
Unutmaki şimdi toprak ayaklarının altından çekiliyor ...
Yürüdükçe ince bir hesap çizgisine doğru çekiliyorsun...
Unutmaki elinle ölüme dokunuyorsun...
Elinle ölümü dokuyorsun...
Hatırlaki gözlerin ölüme bakıyor...
Gözlerin bir cesedi alaca karanlığa taşıyor...
Hatırla o zaman ki, sen boz topraklar altında derin unutuluşlarda eriyorsun...
En son kaleminin karanlık izi kalıyor soğuk sayfalarda...
Ve sözlerin kırık dökük hatıralara dönüşüyor...
Solgun bir gül gibi elden ele dudaktan dudağa taşınıyor...
Hatırla...
Hatırlaki sen sözleri genç kalbleri taze aşklara taşıyan ölü bir şaiirsin...
Hatırla ki sen masum ve sonsuz bakışlı gözlerin kapı aralarında beklediği bir babasın...
''baba!'' çığlıklarını yetiştiremiyor sana oğlun...
Elinin sıcağı özlenen sevgilisin sen...
Hatırla...
Hatırlaki bir mezar taşında iki rakam arasında çizilmiş eğreti bir çizgiye indirgenmişsin...
Mezar taşın unutuldu ve hatta mezar taşın bile senii unuttu diyelim ...
Ve hep başkaları var dışarıda...
Hep yabancılar geziyor yıkık mezar taşları arasında...
Kimsenin tanıdığı değilsin artık...
Kimsenin özlediği değilsin artık...
Kimsenin beklediği değilsin artık...
Kimsenin ardı sıra göz yaşı döktüğü değilsin artık...
Kimsenin ölüsüde değilsin...
Tıpkı şimdi olduğu gibi...
Oysa sen ve sonun ne kadarda uzak görünüyordunuz birbirinize...
Ey Rabbim senden bi teşehhüt miktarı ömür...
Bir LA İLAHE İLLALLAH miktarı ölüm istiyorum senden...
LA İLAHE İLLALLAH......amin
Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..
