Ve Yüce Allah'ın şu kavli:
"And olsun siz zaîf ve dûn iken, Allah size Bedir'de kat'î bir zafer verdi. Allah'tan sakının, tâ ki şükretmiş olasınız. O vakit sen mü 'minlere: İndirilen üçbin melekle Rabb Hnizin imdâd etmesi yetişmez mi size? diyordun. Evet, siz sabreder, (itaatsizlikten) sakınırsanız, bunlar (yânî düşmanlar) da ansızın üstünüze gelecek
olurlarsa, Rabb 'iniz size nişanlı beşbin melekle imdâd edecektir. Allah bu imdadı size, başka değil, sırf (zaferin) bir müjdesi olsun, kalbleriniz onunla yatışsın diye yaptı.
Yoksa nusrat (ve zafer) ancak yegâne gâlib ve yegâne hüküm ve hikmet sahibi olan Allah cânibindendir. (Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri kessin yâhud onları tepesi aşağı getirsin de (geri kalanlar da) emellerine kavuşamayanlar olarak dönüp gitsinler.(diye yaptı)'1 (Âlu îmrân: 123-127).
Ve Vahşî ibn Harb el-Habeşî: Hamza ibnu Abdilmuîtalib, Bedir gününde Tueyme ibn Adiyy ibni'l- Hıyâr'ı öldürdü, demiştir. Ve Yüce Allah'ın şu kavli:
"Hani Allah size iki taifeden birinin muhakkak siz olduğunuzu va 'dediyordu, siz ise kuvveti ve silâhı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz* Allah da emirleriyle hakkı açığa çıkarmayı, kâfirleri arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu" (ei-Enfâi: 7).
Ebû Abdillah el-Buhârî: "eş-Şevke", keskinlik ve silâhtır, demiştir.
3-.......Abdullah ibn Ka'b şöyle demiştir: Ben babam Ka'b ibn Mâlik(R)'ten işittim, şöyle diyordu: Ben Tebûk gazasından başka Ra-sûlullah'ın yaptığı gazalardan hiçbirinde Rasûlullah'tan geri kalma^ dım, Şu kadar var ki, ben Bedir gazvesinde geri kalıp ona katılmadım. Fakat Bedir'den geri kalıp ona katılmayanlar itâb edilmedi. Çünkü Rasûlullah bu sefere ancak Kureyş kervanını karşılamak isteğiyle çık*mıştı. Nihayet Allah, müslümânlarla onların düşmanlarını, umma*dıkları bir zamanda harbetmek üzere bir yere getirdi