Ve hürriyete kavuşturmada şâhid getirme.

14-.......Ebû Hureyre, kölesiyle beraber İslâm'a girmek isteye*rek (Yemen'den Medine'ye) yönelip gelirken, bu iki yolcudan herbi-ri yolu şaşırıp birbirinden ayrı düşmüştü. Bundan sonra (günün birinde) Ebû Hureyre Peygamber'in beraberinde oturduğu sırada, köle çıkageldi. Peygamber (S) hemen:
— "Yâ Ebâ Hureyre! Şu kölendir. Sana gelmiştir" buyurdu.
Ebû Hureyre de:
— (Yâ Rasûlallah!) Ben de seni şâhid yapıyorum ki, o köle mu*hakkak (Allah için) hürrdür, dedi ve içinde Medine'ye ulaştığı vakti söylerken şu beyti inşâd etti:
Yâ îeyleten inin tvlihâ ve •anâihû Alâ eıuıehâ min dâreti'î-küfri necceti (Ey sefer gecesi! Uzunluğundan, yorgunluk ve meşakkatinden Allah'a sığınırım. Maamâfîh bu meşakkatli uzun gece küfür yurdun*dan beni kurtarmıştır.)

15-.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Ben (islâm'a girmek isteyerek) Medine'ye Peygamber'in huzuruna geldiğim zaman (yol*da söylediğim) şu şiiri inşâd ettim:
Yâ leyleten min tûlihâ ve anâihâ Ala ennehâ min dâreti'l-küfri necceti
Ebû Hureyre dedi ki: Bana âid olan bir köle yolda benden kaç*mıştı. Ebû Hureyre dedi ki: Peygamber'in huzuruna geldiğim zaman O'nunla İslâm üzerine bey'atlaştım. Ben Peygamber'in yanında bu*lunduğum sırada ansızın o köle çıkageldi. Rasûlullah (S) hemen ba*na hitaben:
— "Yâ Ebâ Hureyreîe! Şu senin köîendir!" buyurdu. Ben de:
— O, Allah rızâsı için hürrdür, dedim ve o köleyi âzâd eyledim. Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Ebû Kurayb, Ebû Usâme'den
yaptığı rivayetinde: ("O, Allah rızâsı içindir" dedi de) "Hürrdür" sözünü söylemedi.

16-.......Bize İbrâhîm ibn Humeyd, İsmail'den; o da Kays'tan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ebû Hureyre (R) İslâm'a girmek isteye*rek kölesiyle birlikte Medine'ye yönelip gelirken, bu iki yolcudan her-biri yolu şaşırıp kendi yol arkadaşından ayrı düştü. Hadîsin gerisi yukarıda geçen lâfız iledir. Sonunda da: Muhakkak ben seni şâhid yapıyorum ki, o köle Allah içindir, demiştir