164- (2051) Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yahya h. Hassan haber verdi. (Dedi ki) : Bize Süleyman b. Bilâl, Hİşam b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen ha*ber verdi ki: Peygamber (SaUaUahü Aleyhi ve Sellem):
«Sirke ne güzel katıklardır. Yahut katıktır.» buyurmuşlar.

I65- (...) Bize bu hadîsi Musa b. Kureyş b. Nâfi' Et-Temîmi de ri*vayet etti. (Dedi ki) ; Bize Yahya b. Salih El-Vuhazî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman b. Bilâl bu isnadla rivayette bulundu ve :
«Ne güzel katıklardır.» dedi; şekketmedi.

166- (2052) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Avâne, Ebû Bişr'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi ki: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) ailesi efra*dına katık sordu. Onlar da :
— Bizde sirkeden başka bir şey yok, dediler. Onu istedi ve onunla yemeye başladı. Hem :
«Sirke ne güzel katıklardır; sirke ne güzel katıklardır!» diyordu.

167- (...) Bana Ya'kub b. İbrahim Ed-Devrakî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İsmail (yâni İbni Uleyye), Müsennâ b. Said'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bana Talha b, Nâfi' rivayet etti ki, kendisi Câbir b. Abdil-lah'ı şunu söylerken işitmiş:
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir gün benim elimden tutarak evine götürdü. (Hizmetçi) ona ekmek parçaları çıkardı. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Katık namına bir şey yok mu?» diye sordu. (Evdekiler) :
— Hayır! Yalnız biraz sirke var, dediler.
«Gerçekten sirke ne güzel kaîiklcîrdır.:> buyurdu.
Câbir demiş ki: Bunu Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)''den işi-teli beri sirkeyi severim. Talha dahi : «Ben bunu Câbir'den işiteli beri sir*keyi severim.» demiş.

168- (...) Bize Nasr b. Alî El-Cahdenıî rivayet etti. (Dedi ki) : Bana babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Müsennâ b. Saîd, Talha b. Nâfi'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bize Câbir b. Abdillah rivayet etti ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onun elinden tutarak evine götürmüş:
Râvi, îhni Uleyye'niu hadîsi gibi :
«O halde sirke ne güzel katıklardır...» cümlesine kadar rivayette bu*lunmuş; ondan sonrası almamıştır.

169- (...) Bize Ebû Bekr b. Eki Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Haccâc b. Ebî Zeyneb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Ebû Süfyân Taîha b. Nâfi' rivayet etti. (Dedi ki) : Câbir b. AbdİIIah'i dinledim, şunu söyledi:
Evimde oturuyordum, bana Resûlülînh (SailaUahü Aleyhi ve Sellem) uğ*rayarak işaret etti. Hemen kendisine ayağa kalktım. Elimden tuttu ve yürüdük. Nihayet kadınlarının evlerinden bîrine gelerek içeri girdi. Son*ra bana izin verdi. Ben de perdeye kadının yanma girdim. Derken Re-sûIüHah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem):
«Yiyecek bîr şey var mı?» diye sordu. (Evdekiler) :
— Hayır! cevâbını verdiler. Ve kendisine üç parça ekmek getirdiler. Bunları bir sofranın üzerine koydular. Müteakiben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir parça alarak onu kendi önüne koydu. Başka bir par*ça daha alarak onu da benim önüme koydu. Sonra üçüncüyü alarak onu ikiye kırdı ve yarısını kendi Önüne, yarısını da benim Önüme koydu. Sonra :
«Kafık namına bir şey var mı?» diye sordu.
— Hayır! Yalnız biraz sirke var, dediler. «Getirin onu! Ne güzel katıklardır ol» buyurdular.
Kaadî îyâz ile Hattâbî’ye göre bu hadisin muhtelif ri*vayetlerinden çıkan mânâ yemeklerde az bir şey ile kanaat edip, nefsi çeşitli yemek istinasından men etmektir. Burada'âdeta katık namına sirke ve o mânâda ucuz ve kolay bulunan şeyler yiyin, iştihah yemek çe*şitlerine rağbet etmeyin. Çünkü bunlar, hem dini bozar, hem bedeni has*ta eder, denilmiş gibidir. Fakat Nevevî bu mütalâayı beğenmemiş : «Cezmen kabulü gereken doğru söz şudur ki, hadîs-i şerif bizzat sirkeyi methetmektedir. Az yemek, iştiha verici şeyleri terk etmek başka kaide*lerden anlaşılır» demiştir.
Nebiyye : Hurma yaprağından örülen sofra manasınadır. Kaadî Iyâz birçok râvilerden bu kelimeyi «Betti» şeklinde rivayet etmiştir. Betti, yün veya yapağıdan dokunan kilimdir. Bazıları bunu «Bünnî» diye rivayet etmişlerdir. Kadı Kinâni : «Doğrusu budur,» demiştir. Bûnnı, yine hurma dalından yapılan tabaktır.

Bu Rivayetlerden Çıkarılan Hükümler


1- Sirkeye katık denilebilir. İyi ve makbuldür.
2- Yemek yiyecekleri eğlendirmek için yiyecek babında söz etmek müstehab dır.
3- Yolda yürürken arkadaşının elinden tutmak caizdir.
4- Ekmeği sofradakilerin Önüne müsavi olarak taksim etmek müstehabdır. Simit ve çörek gibi ufak çaptaki ekmekleri bütün olarak koy*makta da beis yoktur.