170- (2053) Bize Muhammed b. Müsennâ ile Ibni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbnİ Müsennâ'mndir. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'-fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be Simak b. Harb'den, o da Câbir b. Semûra'daıı, o da Ebû Eyyûb EI-Ensârî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Satlalhıhü Aleyhi ve Sellem)'e bir yiyecek getirildiği va*kit ondan yer; fazlasını da bana gönderirdi. Bir gün bana bir fazla gön*dermişti ki, ondan yememişti. Çünkü içerisinde sarmisak vardı. Kendi*lerine :
— Bu haram mıdır? diye sordum.
«Hayır! Lâkin ben kokusundan dolayı ondan hoşlanmıyorum.» buyurdular.
Ebû Eyyûb:
—Öyleyse senin hoşlanmadığından ben de hoşlanmıyorum, demiş.
(...) Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yah*ya b. Saîd, Şu'be'den bu isnadla rivayet etti.
171- (...) Bana Haccâc b. Şâir ile Ahmed b. Saîd b. Sahr dahi ri*vayet etti. Lâfızları birbirine yakındır. (Dediler ki) : Bize Ebû'n-Nu'man rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sabit rivayet etti. (Haccâc b. Yezid'in rivâyetinde : Ebû Zeyd El-Ahvel'dir) [11]. (Dedi ki) : Bize Asım b. Abdil-lah b. Haris, Ebû Eyyûb'un azatlısı Eflah'dan, o da Ebû Eyyûb'dan nak*len rivayet etti ki: Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Setlem) ona misafir ol*muş ve Peygamber (Sc.llaUahü Aleyhi ve Selle/n) alt kata Ebû Eyyûb da üst kata yerleşmişler. Derken Ebû Eyyûb bir gece intibaha gelmiş ve : Biz Kesûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve SelLm) !in başının üzerinde yürüyoruz, de*miş. Bunun üzerine çekilerek bir kenarda gecelemişler. Sonra Peygamber (Salîallahü A leyhi ve Seilem) 'e söylemiş. Peygamber (SallaUahü A leyhi ve Sellem)'.
«Alt kat daha yarayışlı.» buyurmuş.» Ebû Eyyûb :
— Sen altında bulundukça ben bir çatının üstüne çıkamam, demiş. Bunun üzerine Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) Üst kata, Ebû Eyyûb da alt kata değişmişler. Ebû Eyyûb Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Selîem)Je yemek yaparmış. Sofra (dönüp) getirildiği vakit onun parmak*larının yerini sorar, parmaklarının yerini araştırırmış. Bir gün ona sar*ımsaklı bir yemek yapmış. Sofra geri getirildiği vakit Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve Sellem)ym parmak yerlerini sormuş. Kendisine:
— O yemedi, demişler. Bundan ürkmüş ve hemen yanına çıkarak :
— Sarmısak haram mıdır? diye sormuş. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Değildir! Lâkin ben ondan hoşlanmıyorum.» buyurmuş. Ebû Ey*yûb :
— Öyle ise senin hoşlanmadığından yahut senin kerih gördüğünden ben de hoşlanmam, demiş.
Ebû Eyyûb: «Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seliem)'e gelinirdi.» de*miş.
«Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e gelinirdi.» cümlesinden murad, ona melekler ve vahiy gelirdi, demektir. Nitekim bir hadîste :
«Ben sizin görüşmediklerinizle görüşüyorum. Melekler insanların ra*hatsız olduğu şeyden rahatsız olur.» buyurulmustur. Resûlüllalı (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hiç bir zaman sarmısak yemezdi. Çünkü her an melek*lerin ve vahyin gelmesi mümkündü. Şâfiî1er'den Nevevî di*yor ki: «Ulemâmız Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hakkında sarmı-sağın ve keza soğan, pırasa gibi şeylerin hükmünün ne olacağında ihtilâf etmişlerdir. Bazıları haram olduğunu söylemişse de, esah olan kavle göre haram değil, kerâhet-i tenzihiyye ile mekruhtur. Çünkü «Sarmısak ha*ram mıdır?» suâline umumî olarak «Hayır!» cevâbını vermiştir. Sarmışağın ona haram olduğunu söyleyenlere göre bu cevabın mânâsı : Sizin hak*kınızda haram değildir, demektir.
Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem)'m misafirliği esnasında evvelâ alt kata yerleşmesi, kendisine ve ziyaretçilerine daha uygun geldiği için*dir. Hz. Ebû Eyyûb 'un buna razı olmaması ise büyük terbiye ve nezaketindendir.
Onun hoşlanmadığından hoşlanmaması da bunu gösterir.
Bu Hadisten Çıkarılan Hükümler:
1- Sarımsak yemenin, mubah olduğuna bu hadîste sarahat vardır. Bu cihet ittifakı ise de mescide veya kalabalık bir yere gidileceği, bü*yükler huzuruna çıkılacağı zaman sarımsak yemek mekruh olur. Soğan ve pırasa gibi kerih kokulu sebzeler de sarmısak hükmündedirier.
2- Yemek yiyen kimsenin yeyip içtiğinden fazlasını kendinden son*ra yiyeceklere bırakması müstehabdır. Bilhassa âdetleri icabı bütün yi*yeceklerini misafire yedirerek çoluk çocuğu bir şey yemeden misafirin yemesini bekleyenler hakkında hüküm daha da müekkeddir.
3- Fazilet sahiplerine hürmet ve ta'zimde bulunmak ve onlara karşı terbiye ve nezakette mübalağa göstermek müstehabdır.
4- Hadîs-i şerif Hz. Ebû Eyyûb'un menkabesine delildir.
5- Ehl-i hayr kimselerin eserleriyle yemek vesâirede teberrûk olunur.