90- (2009) Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Ebû İshâk'dan, o da Berâ'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş ki) : Ebû Bekri Siddik şunu söyledi. Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Seiîem) ile birlikte Mekke'den Me*dine'ye müteveccihen çıktığımız vakit bir çobanın yanma uğradık. Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) susamıştı. Ben kendisine biraz süt sa*ğarak getirdim. Onu içti, ben de razı cldum.
91- (...) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşâr rivayet etti*ler. Lâfız İbn-i Müsennâ'nmdır. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be rivayet etti. (Dedi ki) : Ebû İshâk El-Hemdâni'yi şöyle derken işittim. Berâ'ı dinledim. Şunları söylüyordu. Re-sûlüUah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) Mekke'den Medine'ye yöneldiği ve ken*disini Suraka b. Mâlik b. Cu'ş'un takib ettiği vakit Kesûlülİah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) ona beddua etti. Bu sebeple atının ayakları yere battı. Bunun üzerine Sürâka :
— Allah'a benim için dua et! Sana zarar vermİyeceğim, dedi. O da Allah'a dua etti. Derken EesûlülJah (Sailaîlahü Aleyhi ve Sellem) susadi. Ve bir koyun çobanının yanma uğradılar.
Ebû Bekr Sıddîk diyor ki: Ben bir tas alarak ona Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) için biraz süt sağdım da kendisine getirdim. O içti, ten de rahat oldum.
92- (168) Bize Muhammed b. Abbâd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız İbni Abtâd'ındır. (Dediler ki) : Bize Ebû Saffan rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yûnus, Zührî'den naklen haber verdi. (Demiş ki) : İbn-i Müseyyeb şuna söyledi. Ebû Hüreyre (Dedi ki) : İsrâ' gecesi Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemfe ilyada şarabla sütten iki kadeh getirildi. O bunlara bakarak sütü aldı. Bunun üzerine Cibril (Aîeyhisselâm) kendisine şunu söyledi. Seni fjtrata hidayet buyuran Allah'a hanıd olsun. Şarabı aJ-mış olsaydın ümmetin sapardı.
(...) Bana Seleme b. Şebib de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hasen b. A'yen rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'kıl, Zührî'den, o da Saîd b. Mü-seyyeb'den naklen rivayet etti ki, Ebû Hüreyre'yi şöyle derken işitmiş. Resûlüllah (Saüaliahü Aleyhi ve Sellem)e... getirildi.
Râvi y'ukarki hadîsin mislini rivayet etmiş. Yalnız İlya'y anmamıştır.
Bu hadîsin Ebû Bekr rivayetini Buhâri «Menâkib-i En-sâr» ve «Lukata» bahislerinde Ebû Hüreyre rivayetini «Kitâ-bu't-Tefsir»le «Kitâbu'l-Eşrifce»'de; aynı rivayeti Nesaî «Kitâbu'l-Eşribe»'de tahrîc etmişlerdir. İlya'dan murad : Kudüs 'teki Beyt-i Makdis'tir. Fıtrattan murad ise : İslâmiyettir.
Hz. Ebû Bekr'in : «Onu içti, ben de razı oldum...» sözünden maksadı: İhtiyacına kadar içtiğini gördüm; benim de gönlüm rahat oldu, demektir.
Hadîsin muhtelif rivayetlerinden anlaşıldığına göre : Ebû Bekr'in sağdığı koyunlar Medîne1i bir çobana ait olup, sahipleri yanların*da yokmuş.
Buradaki Medine sözünden Mekke şehri kastedilmiştir. Bir rivayette koyunların Kureyş'den bir adama ait oldukları bildi*rilmiştir. Burada şöyle bir sual hatıra gelebilir : Acaba Resûlüllah (Saliaîlahü Aleyhi ve Sellem) sahibinden izin alınmadan sağılan sütü nasıl iç*miştir? Bu suale dört vecihle cevap verilmiştir. Şöyle ki:
1- Koyun sahibi kendisine izin ve emniyet verilmeyen (pasaport*suz) bir gayri müslimdir. Şu halde onun malı izinsiz alınabilir.
2- İhtimal o adamı Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) tanıdığı için yanma uğramış, sütünü içmeyi kerih görmemiştir.
3- Caiz ki, o zamanın örf ve âdetine göre izinsiz bir bardak süt iç*meye herkes için müsaade edilir; bu hususta çobanlara talimat verilirmiş.
4- Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz muztar kalmış*tı. Zaruretler ise memnu' olan şeyle mubah kılar.
Hadîsin buradaki rivayetleri muhtasardır. îmam.ı Müslim kitabın başında onun tamamım rivayet etmiştir. Orada da görmüştük ki, Allah Teâla Peygamber-i Zişân'ma sütü tercih etmesini ilham buyurmuş. Bununla ümmetine taltif ve tevfikde bulunmayı dilemiştir. Cebrail (Aleyhisselâm)'ın :
«Seni fıtrata hidâyet buyuran Allah'a hamd olsurj.» sözü hakkında muhtelif kaviller vardır. Onların muhtar olanına göre Cebrail (Aleyhisselâm) 'a netice bildirilmiş; sütü içerse iyi olacak, şarabı tercih ederse ümmeti sapacak denilmiştir. Hadîsin geniş izahı «İsrâ'» bahsinde geçmişti.
Hadîs-i şerîf Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem)'in açık bir muci-zesidir. İnsanın yeni yeni nimetlere nail oldukça Allah'a hamd etmesinin müstehab oluşu bu hadîsle sabittir.