40. Cafer b. Muhammed, babasından naklediyor: Mikdad b. Esved, Sükya'da Ali b. Ebî Talib'in huzuruna girdi. Hz. Ali deve yavrularına bulamaç yediriyordu.
«— Bak, Osman b. Affan hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyor» di*ye söze başladı. Bunun üzerine Hz. Ali, ellerinin unlu hamurlu ol*duğunu unutarak Osman b. Affan'm huzuruna kadar gitti.
«— Sen hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyormuşsun, öyle mi?» de*di. Hz. Osman:
«— Bu benim takdirim!» diye karşılık verince Hz. Ali kızgın bir vaziyette: «Emrine amadeyim Allahım, emret! Hacla umreye (Hacc-ı kıran'a) niyet ettim!» diyerek oradan çıktı.
îmam Malik'ten: Biz Medineliler arasında da durum aynı*dır. Hacc-ı kıran yapan kimse saçlarını kısaltmaz, eğer kurbanı yanında ise kesinceye kadar ihramlıya haram olan hiç bir şeyi yapmaz. Bayram günü Mina'da ihramdan çıkar.»

41. Süleyman b. Yesar'dan: Resûlullah (s.a.v.), veda haccına çıktığı zaman ashaptan bazısı sadece hac, bazısı sadece umre, ba*zısı da hacla umre için beraber ihrama girdi. (Tavaftan sonra) sırf hacca ve hacla umreye niyet edenler ihramdan çıkmadılar, sadece umreye niyet edip umre için ihrama girenler ise çıktılar.

42. tmam Malik'den: Bazı âlimlerin şöyle dediklerini işittim: Umre için ihrama girdikten sonra hac için de ihrama girmeyi iste*yen kimse eğer tavafını ve sa'yini yapmışsa olur. Çünkü tbn Ömer: «Eğer Kabe'yi tavanınıza engel olunursa Resûlullah (s.a.v.) ile be*raberken yaptığımız gibi yaparız» deyip arkadaşlarına dönerek: «ikisi de aynı şeydir, şahidim olun ki ben hacla umreye beraber ni*yet ettim.» dediği zaman böyle yapmıştı.
îmam Malik'ten: Veda haccında ashap umre için ihrama gir*mişti. Resûlullah (s.a.v.) onlara «Yanında hedyi (kurbanlığı) olan hacla beraber umre için de ihrama girsin. Sonra her ikisini bitirmeden ihramdan çıkmaz.» buyurdu.