Hacc (ayları) bilinen aylardır. İşte kim onlarda haccı (kendine) farz ederse, artık haceda kadına yaklaşmak (veya kötü söz söylemek), günâh yapmak, kavga etmek yoktur... (el-Bakara: 197)
"Sana yeni doğan aylan sorarlar. De ki: Onlar, insanların fâidesi için, bir de hacc için vakit
Ölçüleridir..." (el-Bakara: 189)
Ve İbn Umer (R): Hacc ayları Şevval, Zu'1-ka'de ve Zu'1-hicce'nin on günüdür, demiştir .
İbn Abbâs (R) da: Hacc için hacc aylarının dışında ihrama girmemek sünnettendir, demiştir .
Usmân ibn Affân (R) da; Horasan'dan yâhud Kirmân'dan ihrama girmeyi kerîh görmüştür °"
43-.......Âişe (R) şöyle demiştir: Biz Rasûlullah'ın beraberin*de, hacc aylarında, hacc gecelerinde ve hacc hâllerinde (Medine'den) çıktık. Nihayet (Mekke'nin hududu olan) Şerif mevkiine indik.
Âişe dedi ki: Rasûlullah, sahâbîlerine doğru çıktı da:
— "Sizden her kimin beraberinde hedyi (kurbânı) yoksa ve hac-cini umreye çevirmek isterse, o (haccmı feshedip) umre yapsın! Be*raberinde hedyi bulunan da haccını umreye çevirmesin" buyurdu.
Âişe dedi ki: Peygamber'in bu Öğretmesinden sonra, sahâbîle-rinden umreyi alanlar da oldu, terkedenler de bulundu.
Yine Âişe dedi ki: Fakat Rasûlullah ile sahâbîlerinden bir takım kimselerin -ki bunlar kuvvet sahibi kişilerdi- kurbanlıkları beraber*lerinde idi. Bunlar (hacci feshedip) umre yapmaya muktedir değiller*di. Âişe dedi ki: Rasûlullah bu emri verdikten sonra (çadıra) benim yanıma girdi. Ben ise ağlıyordum. Rasûlullah:
— "Ey kadın! Seni ne ağlatıyor ki?" dedi Ben de:
— Senin sahâbîlerine söylediğin sözünü işittim. Demek ki ben umreden (tavaf ve sa'y edemiyerek) men' olundum, dedim .
Rasûlullah:
— "Senin hâlin nedir ki?" dedi. Ben:
— Namaz kılamıyorum, dedim. Rasûlullah:
— "Bu sana zarar vermez. Sen de ancak Âdem kızlarından bir kadınsın. Allah, bütün Âdem kızları üzerine yazdığı şeyi senin üzeri*ne de yazmıştır. Böyle olunca sen hacca niyetinde sabit ol. Allah sa*na umreyi de nasîb eder" buyurdu.
Âişe dedi ki: Rasûlullah'ın bu (Veda) haccında Arafat'a çıktık. Nihayet Minâ'ya geldik. Ben de artık temiz olmuştum. Sonra Minâ'-dan çıktım. (Ve Mekke'ye gelip) Beyt'e ifâda tavafı yaptım. Âişe de*vam edip dedi ki: Sonra Minâ'dan sonuncu dönüşte, Rasûlullah'ın beraberinde yola çıktım. Rasûlullah Muhassab mevkiine gelip, ko*nakladı. Biz de O'nunla beraber orada konakladık. Rasûlullah, kar*deşim Abdurrahmân ibn Ebî Bekr'i çağırdı ve:
— "Kızkardeşini haremden çıkar, (hıll ile harem hududunda) um*re niyetiyle ihram ve telbiye yaptır. (Tavaf ve sa'y ettikten) sonra ih*ramdan çıkınız, sonra buraya geliniz. Ben burada ikiniz benim yanıma gelinceye kadar sizleri gözlüyorum" buyurdu.
Âişe devamla şöyle dedi: Kardeşimle birlikte çıktık. Nihayet (Ten'îm'de) ihrâmlandiktan; tavaf ve sa'yi de yaptıktan sonra, seher vaktinde Rasûlullah'ın yanına geldim. Rasûlullah:
— "Umreyi bitirdiniz mi?" dedi. Ben de:
— Evet bitirdik, dedim.
Bunun üzerine Rasûlullah, sahâbîlerine (Medîne'ye doğru) ha*reketi i'lân etti. İnsanlar hareket ettiler. Rasûlullah da Medîne'ye yö-nelici olarak yürüdü .
Buhârî dedi ki: Hadîsteki "Dayra", "Dara yadîru dayran" fii-Iindendir. Bu fiilde "Dara yadûru davran" dahî denilir. Ve (ma'nâ-si) "Darra yadurru darran"dır.