Hazımsızlık ve mide ekşimesihastaların üst gastrointestinal (GI) sisteme ait kimi zaman kullandıkları çeşitli semptomlar içinde bulunan terimlerdendir.
Tanımlamalar:
Dispepsi: Tıp dilinde tanımlandığı adıylaaşağıda sıralananları da içersinde bulundurur: Bulantı / Mide ekşimesi ve regürgitasyon / Asit / Üst abdominal rahatsızlık / Göğüs alt bölgesinde rahatsızlık / Epigastrik dolgunluk / Abdominal distansiyon.
Mide Ekşimesi: Retrostrenal ya da epigastrik bölgede hissedilen ve boğaza doğru bir yayılma gösteren yanma hissidir.
Flatülans: Aşırı yellenmedir. İçersinde geğirmekarın şişkinliği ya da aşırı yellenme isteğini bulundurur.
Tanısal yaklaşım:
Dispepsinin çeşitli nedenleri arasında bir ayırım yapmak klinik olarak oldukça zordur. Geçmişte ileri sürüldüğü gibi dispepsiyi%2’den azında gastrik kanser bulunmakta ve %50-60’ında (non-ülser dispepsi) endoskopik bir patoloji saptanmamaktadır.
Dispepsi: Stratejik tanı modeli
1.Olası tanılar:
Üst gastrointestinal sistem irritasyonu (fonksiyonel dispepsi)
GÖR
Özofagus motilite bozukluğu (dismotilite)
2. Kaçırılmaması gereken ciddi durumlar:
Neoplaziler ( Mide- pankreas-özofagus karsinomları)
Kardiyovasküler sistem (İskemik kalp hastalığıKonjestif kalp yetmezliği)
Pankreatit
Peptik ülser (PÜ)
3. Gözden kaçan durumlar:
Miyokard infarktüsü (MI)
Gıda allerjisi (ör.laktoz entoleransı)
Gebelik (erken)
Biliyer motilite bozukluğu
Diğer safra kesesi hastalıkları
Vagotomi sonrası
Duodenit
Nadir durumlar: Hiperparatiroidizm / Zollinger Ellison sendromu / Mezenter iskemisi / Renal yetmezlik
Aşağıdaki algoritmreflü ve dispepsiyi değerlendirmede ve her biri için idare stratejisinin taslağının oluşturulmasında hekime yardımcı olacak özellikleri tanımlamaktadır.
Hikaye: Dispepsinin merkezi üst abdomen olmakla birlikteözellikle de yemek sonrası veya spesifik bir yemek sonrası olması çok önemlidir.
Semptom analizi:
Yer ve yayılım
İnterskapuler bölgede hissedilen yakınma; özofagus spazmı- safra kesesi hastalığı-duodenal ülseri
Epigastrik rahatsızlık hissi; Biliyer sisteme ait hastalıklar- Mide ve duodenum hastalıklarını düşündürmelidir.
Ağrı karakteri
Yanıcı ağrı: GÖRŞiddetli ve ‘öldürücü’ ağrı: Psikojenik ağrı düşünülür.
Tetikleyici ve kötüleştirici faktörler
Yemek yeme gastrik ülseri (GÜ) kötüleştirebilir ancak duodenal ülserde (DÜ) iyi etki gösterir. Kızarmış ya da yağlı gıdaların yenmesi safra kesesi hastalıklarıPÜ ve pankreatiti kötüleştirebilir.
Birlikte bulunan semptomlar
Yutma zorluğu: özofagus bozuklukları; Boğazda yumru ve daralma hissi: psikojenik; Asit regürgitasyon: GÖRyellenme ve anormal barsak hareketleri: İBS; Yemekten 30 dak.sonra diyare: mezenter iskemisini düşündürür.
Klasik GÖR semptomlarıbazı ilaçlar ve eğilme ya da uzanma ile kötüleşir. Reflünün derecesinin semptomlarla büyük ölçüde uyumlu olduğu söylenemez; endoskopi ve pH testi sonucu aşırı asit reflüsü olan hastaların çoğunda herhangi bir semptom bulunmamaktadır.
Burada safra kesesi koliği de göz önünde tutulmalıdır:-):-):-):-)bolik bozukluklar (ör. hiperkalsemi) ve diğerleridir.
Fizik muayene: Fizik muayene her zaman tanıda anahtar değildir ancak dikkatli bir inspeksiyon ve palpasyon yapılması çok önemlidir. Fizik muayenede dikkat edilmesi gerekenler; hastanın kilosuorgan büyümesinin ya da lenfadenopatinin var olup olmadığıdır.
İlaçlar: Birçok ilaç dispepsiyi ya da GÖR hastalığını kötüleştirmektedir. Bu ilaçlar arasında; antibiyotiklerkalsiyum kanal blokerleri ve hatta son yapılan bir çalışmaya göre asetaminofen bulunmaktadır.
Laboratuar Testleri: Düşünülebilecek testler arasındasafra kesesi taşları için incelemeye alma (ör.ultrasonografi ile) önerilmemektedir.
Alarm veren semptomlar: *Kilo kaybıpeptik özofageal darlıklar ve özofagusun intestinal :-):-):-):-)plazisi (Barret’s özofagus) GÖR hastalığının komplikasyonları arasında bulunan durumlardır.
Disfaji sıklıkla eroziv özofajit veya darlıkların varlığını düşündürür. Odinofaji çoğunlukla şiddetli özofajite işaret eder. GÖR hastalığı bulunan kişilerin çoğunda özofajite ait endoskopik bir kanıt bulunmamaktadır. Komplikasyonların prevalansı; ileri yaşlarailede gastrik kanser bulunması ve pozitif Helicobacter pylori serolojisi ile ilişkilidir.
Yaş: Genellikle gastroenterologlar yeni başlayan dispepsisi olan yaşlı hastaların endoskopi için sevk edilmeleri gerektiğini düşünürler. ABD ve Batı Avrupa’da 45 yaşın altında gastrik kanser insidansı 100.000’de 1’den azdır ancak bu yaştan sonra anlamlı olarak artmakta bu nedenle de bu yaş başlangıç yaşı olarak kabul edilmektedir. Gastrik kanserin daha genç yaşlarda sık görüldüğü Japonya ve diğer toplumlarda ya da ailesinde gastrik kanser veya pernisyöz anemi ya da bilinen gastrik polipler gibi diğer risk faktörlerine ait öykünün bulunması durumunda belirtilen yaş sınırının daha aşağı çekilmesi önerilmektedir.
GÖR Hastalığı:
G. Ekstraözafageal (özofagus dışı) veya atipik semptomlar: Angina benzeri göğüs ağrısı%62’sinde astımın ilaç tedavisini azaltmış ancak çeşitli çalışmaların yaptığı veri sonuçlarını inceleyen son bir derlemeye göre spirometride bir düzeltme yaratmamıştır.
H. Yaşam tarzının değiştirilmesi: Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ya da çeşitli ilaç dışı yaklaşımlar bir ölçüde yararlı olabilir. Bunlar arasında; yatak başının 15 cm (6 inch) yükseltilmesihasta düz bir şekilde yattığında etkili olmaz.
I. Tedavi: H2 reseptör blokerlerinin hepsi birbirine eşit şekilde etkilidirler ancak özofajiti iyileştirmeleri için sıklıkla çok yüksek dozlara ihtiyaç vardır; hafif özofajiti olan vakaların %75-90’ı iyileşmekte iken ciddi özofajitli vakaların ancak %40-50’si iyileşmektedir. Proton pompa inhibitörleri (PPIs) potent birer uzun etkili asit sekresyon inhibitörleridir ve hangi grade’de olursa olsun her aşamadaki özofajiti iyileştirmede büyük oranda etkilidirler. Proton pompa inhibitörleri H.pylori ile enfekte olan hastalarda gastrik atrofinin gelişmesine yol açabilir ve bu atrofi gastrik kanserin bir öncüsü olabilir. Bu bulgunun klinik önemi belirsiz olmakla birliktekanıtlanmış ciddi bir asemptomatik özofajit ya da Barret’s özofagus olmadıkça semptomlar farmakolojik tedaviye rehberlik etmelidir.
J. Endoskopi: Barret’s özofagus ile mukozal bir hasarın var olup olmadığını saptamada en iyi metot endoskopidir. Kolumnar epitele benzeyen alanlar gerçekte her zaman adenokarsinomun histolojik bir prekürsörü olmayacağından biyopsi gerekmektedir. Son yapılan çalışmaların birindehepsi özofagus kanseri gelişme riski ile büyük oranda bağlantılı olduğu gösterilmektedir. Endoskopi büyük ölçüde işlemi yapan kişinin becerisine bağlıdır: bazı çalışmalara göre bu girişimi hastalar baryumlu tetkike tercih etmekte olduğu da bildirilmektedir. İşlem çok daha pahalı olmakla birlikte direkt olarak doku örneklemesi ile darlığın dilate edilmesi gibi tedavilerin yapılmasına olanak sağlar.
K. Antireflü cerrahisi: Yaşam boyu medikal tedavi gerektiren ve darlıkları olan ya da tedaviye rağmen rekürren semptomları olan ciddi GÖR hastalığı olan genç kişilerde antireflü cerrahisi düşünülebilir. Deneyimli ellerde bu cerrahinin etkinliği yaklaşık %90 kadardır. Normal özogagus peristaltizm bulunduğunun doğrulanmasındasintigrafi gibi) geçmişe göre günümüzde çok daha az kullanılmaktadır; gerekli ise de en uygunu gastroenterologlar tarafından istenmesidir.
L. Baryumlu tetkik: Baryumlu tetkik özellikle disfajisi olan genç hastalarda yararlıdır. Çözülmesi zor darlık ve halkalarda endoskopiden daha sensitiftir ancak bir çalışmaya göre de hafif reflü özofajitteki sensitivitesi yalnızca %24 olarak bulunmuştur. Bunun ötesindeherhangi bir histolojik tanı koyma veya evreleme olanağı sağlamaz.
M. Özofageal pH testi: Özofageal pH testi (24 saatlik)bu test ayrıca kimileri tarafından non-kardiyak göğüs ağrısı nedenlerinden olan reflüyü ayırt etmede de kullanılmaktadır. Bir çalışma sonucuna göre bu ‘omeprazol testi’nin %78 sensitivitesi ve %86 spesifitesi vardır.
N. Barret’s özofagus: Barret’s özofagusun tanıbunların tümü hasta kişinin mevcut durumunun ışığı altında ( beklenen yaşam süresini uzatmada potansiyel olarak ve hastanın tedavi için seçilmesi gibi) değerlendirilmesi gerekmektedir.
DİSPEPSİ
O. Ampirik tedavi: Dispepsinin ampirik tedavisi (genellikle H2 reseptör blokerleri veya prokinetik ajanlar)ampirik tedavi stratejisi eleştirilmektedir.
P. Helicobacter pylori: H.pylori’ninyalnızca omeprazol ile tedavi edilenlerin %7’sinde; metranidazol tabanlı eradikasyon rejimi uygulananların ise %21’inde dispepsi semptomlarının 1 yıl içinde düzeldiğini öne sürmekte iken; diğer çalışma benzer şekilde rasgele seçilmiş hastalar arasında anlamlı bir fark bulamamıştır. Bununla birlikte her 2 çalışmada da hastaların %70’den fazlasında H.pylori’nin eradikasyonu sonucunda anlamlı bir rahatlama olmamıştır. Bazı yazarlar H.pylori testinin dispeptik yakınmaları olan 45 yaş altındaki kişilerde risk belirlemesi amacıyla kullanılmasını ileri sürmektedir.
Erişkinlerde Dispepsi:
1. GÖR:
Özellikleri: Mide ekşimesiAğızda ekşi tat bulunur. Tanı sıklıkla hikaye anamnez ile konur. Genellikle ek araştırma gerekmemektedir.
Komplikasyonları: Özofajit- Fe eksikliği anemisi- Darlık- Kronik öksürükastım ve horlama gibi solunum problemleri- Barret’s özofagus (uzamış reflüye bağlı).
Barret’s özofagus: Premalign bir olaydır. Özofagus alt kısmında (en az 3 cm.) gastrik mukoza gelişir. Ülserasyona eğilimlidir. İki yılda bir biyopsinin de birlikte yapıldığı endoskopiler yapılmalıdır.
Tedavi yaklaşımları:
Safha 1:
Hastanın eğitilmesi
Asit supresyonu ya da nötralizasyonu düşünülmeli
Yaşam şeklinin düzenlenmesi/ değiştirilmesi
Aşırı kilolu ise kilonun azaltılması
Sigaranın bıraktırılması ya da azaltılması
Alkolün bıraktırılması ya da azaltılması (özellikle akşam yemeğinde)
Yağlı gıdalardan kaçınılması
Kahveçay ve çikolatanın bıraktırılması ya da azaltılması
Gece geç vakit alkol ve kahve almaktan kaçınılması
Gazlı içeceklerden kaçınma
Akşam yemeğinin yatmadan en az 3 saat önce yenmesi
Öğle yemeğinin ana yemek niteliğinde olupgeceleri hafif yenmesi
Acılı gıdalar ve domatesli ürünlerden kaçınılması
Kaçınılması gereken ilaçlar
Antikolinerjikdemir sülfat gibi…
Antiasitler: En iyisi sıvı alginate /antiasit karışımı olanlardır. Ör.Gaviscon
Yatak başının yükseltilmesi (10-20 cm)
Safha 2: Haftalar sonrasında iyileşme yoksa uygun yaklaşım basamak şeklindedir:
Birinci basamak: Asit sekresyonunun azaltılması
H2 reseptör antagonistleri (8 hafta süreyle oral kullanım)
Cimetidine 400 mg 2×1 veya 800 mg gece 1×1
Famotidine 40 mg gece 1×1
Nizatadine 150 mg 2×1 veya 300 mg gece
Ranitidine 150 mg 2×1 veya 300 mg gece
Proton pompa inhibitörleri (bir önceki ilaca yanıt yoksa; 4-8 hafta süre ile)
Lansoprazole 30 mg
Omeprazole 20-40 mg
Pantoprazole 40 mg
İkinci basamak: Prokinetik ajanlar
(Gastrik boşaltmayı kolaylaştırma; reflü ve dismotilitede çok yararlıdırlar)
Domperidone 10 mg 3-4×1
Metoclopramide 10 mg 3×1
Cisapride 5-10 mg 3×1
Not: Metoclopramide’in uzun süre kullanımı ajitasyongenellikle aşırı reflüsü olan genç hastalarda tercih edilir.
2. Fonksiyonel (non-ülser) dispepsi: Altta yatan herhangi bir organik hastalık bulunmaksızın yemekle birlikte ortaya çıkan rahatsızlık şeklindedir. *Ülser benzeri dispepsi ve *Dismotilite benzeri dispepsi olarak 2 bölümde incelenir. Ülser benzeri dispepside tedavi GER’deki gibidir.
Dismotilite benzeri dispepside; Yemekle birlikte kısa sürede çıkan dolgunluk hissi şeklinde rahatsızlıkbirinci (H2 reseptör antagonistleri )ve ikinci basamak (prokinetik ajanlar) tedavi protokolleri kullanılmalıdır.
3. Peptik Ülser (PÜ):
Genel özellikleri:
Sık görülür. Yaşam boyunca%10-20’lik insidans bildirilmektedir. DÜ/GÜ: 4/1. DU’ler erkeklerde sıktır (3:1). Kümülatif mortalite %10 kadardır.
Risk faktörleri: Erkek cinsiyet/ Aile öyküsü / Sigara / Stres/ Kan grubu O olanlar / NSAI kullanımı (GÜ ve ülser komplikasyonlarını 2-4 kat arttırır)/ H.pylori
Tam olarak kanıtlanmamış risk faktörleri: Kortikosteroidler / Alkol / Diyet
Ülser tipleri: Aşağı özofagus / Gastrik / Stomal / Duodenal
Klinik özellikler:
Yemeklerle ilişkili olan (1-2 saat sonra) dönemsel gelen epigastrik yanma
Gıda ya da antiasit alma ile semptomların düzelmesi (genellikle)
Sıklıkla dispepsi
Yaşlılarda ya da NSAI alanlarda ‘sessiz’ belirtisiz görülebilir
Fizik muayene sıklıkla yardımcı değildir.
Yapılacak araştırma metotları:
Endoskopi ( %92 prediktif değeri var)
Baryumlu tetkik (%54 prediktif değeri var)
Serumda gastrin bakılması ( çok sayıda ülseri olanlarda düşün)
H.pylori testi:serolojik yoldan veya üre soluma testi; tanı genellikle endoskopi sırasında yapılan üreaz testi ile konur)
Komplikasyonlar:
Perforasyon
Kanama :Hematemez ve melena
Obstrüksiyon :Pilor stenozu
(kan kaybı) anemi
Karsinom (mide ülserinde)
Özofagus stenozu
Yaklaşım:
Tedavinin ana hatları: *Semptomların iyileştirilmesi / Ülser iyileşmesinin arttırılması / Komplikasyonlardan korunma / * Tekrarlama riskini en aza indirme şeklindedir.
Tedavi yaklaşımları:
Safha 1:
GÖR hastalığı ile aynı prensipler
Sigaranın bırakılması
İrritan olabilecek ilaçlardan kaçınma ( NSAIAspirin)
Normal diyet ancak rahatsızlık yaratabilecek gıdalardan kaçınma)
Antiasitler
H2 reseptör antagonistleri (ilk basamak ilaçları; 8 hafta süreyle oral kullanım)
Cimetidine 400 mg 2×1 veya 800 mg gece 1×1
Famotidine 40 mg gece 1×1
Nizatadine 300 mg gece 1×1
Ranitidine 150 mg 2×1
Yaşlılardakaraciğer hastalığı bulunanlarda ve warfarin-antikonvülzif-beta bloker gibi ilaçları kullananlarda dikkatli olunmalı!
Safha 2: (farmakolojik ajanlar)
H2 reseptör antagonistlerine cevap vermeyen ülserlerdesık tekrarlama gösteren olaylarda veya komplike ülserlerde aşağıdakiler kullanılır:
Proton pompa inhibitörleri (Omeprazole 20 mg cap po. 4-8 hafta süre ile; Lansoprazole 30 mg po.)
Sitoprotektif ajanlar (Sukralfat 1 gr tb.)
Prostaglandin analogları (Misoprostol 800 μg/ gün)
Kolloidal bizmut subsitrat (KBS)
H.pylori’nin eradikasyon tedavisi:
Bu organizmanın PÜmide karsinomu ve maltoma ile olan bağlantısı kanıtlanmıştır.
Tedavi:
KBS 1 tb. + 2 Antibiyotik ( Tetrasiklin veya Amoksisilin + Metronidazol)
PPI + Amoksisilin + Metronidazol
PPI + Klaritromisin + Amoksisilin veya Metronidazol
PPI + Klaritromisin + Tinidazole
Cerrahi ne zaman yapılmalı: *1 yıl süren medikal tedavi başarısız olmuşsa; *Kontrol edilemeyen kanamaperforasyon veya pilor stenozu gibi komplikasyonlar varsa; *Gastrik ülser zemininde malignite geliştiği düşüncesi; *Yapılan cerrahi girişimden sonra tekrar ülser gelişen durumlardır.
Hasta ne zaman sevk edilmelidir?
Alarm semptomları (yukarıda belirtilen) olan hastalar bir gastroenterologa sevk edilmelidir.
45 yaş üzerindeki hastalarda veya mide kanseri açısından risk faktörleri bulunan kişilerde yeni başlayan dispepsi yakınması varsa sevk edilmesi tercih edilir.
Dirençli GÖR’sü olan ve basit yaklaşımlarla önlenemeyen bebekler;
Dirençli ya da tekrarlayan ülseri olan hastalar
5 yıldan uzun süredir reflü yakınması olan hastaları sevk etme gerekliliği tartışma konusudur; ancak hekim bu kişilerin özofagus kanseri açısından daha fazla risk taşıdıklarını akılda tutmalıdır. Bununla birliktegözetimin yararı kanıtlanmamıştır.
GÖR hastalığı ile birlikte özofagus dışı semptomları bulunan hastalar kulak burun boğaz bölümüne sevk edilmelerinden yarar görebilir.
Barret’s özofagusu bulunan tüm hastalar bir gastroenteroloji uzmanı tarafından izlenmelidir.
Dispepsisi olan ve alarm semptomları bulunmayan genç hastaların refere edilmesinde cost-efektiflik ve yarar açısından tartışmalar bulunmaktadır.
Kaynaklar:
Fernandez L. Indigestion and heartburn. In: Textbook of Primary Care Medicine. Editor-in-chief: Noble J. Third ed. Mosby IncUSA; 2001: 189-92.
Murtagh J (ed.).General Practice. Second Ed. The Mc Graw-Hill ComAustralia; 1998: 435-43.