74- (2324) Bize Mücahid b. Musa ile Ebû Bekr b. Nadr b. Ebi'n-Nadır ve Harun b. Abdillah toptan Ebu'n-Nadır'dan rivayet ettiler. Ebû Bekr (Dedi ki) : Bize Ebû'n-Nadır (yâni Hâşim b. Kaâsım) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman b. Muğîra Sâbit'ten, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldığı vakit Medine'nin hizmetçileri içlerinde su bulunan kaplarıyle gelirlerdi. Kendisine hiç bir kab getirilmezdi id, içine elini daldırmasın. Çok defa soğuk sabahda gelirler ve yine elini o kaplara daldırırdı.

75- (2325) Bize Muhammed b. Kâfi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû'n-Nadr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman Sâbit'ten, o da Enes'-den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Vallahi Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'i gördüm. Berber kendisini tıraş ediyordu. Ashabı etra*fını sarmıştı. Bir kılın bir adamın elinden başka bir yere düşmesini iste*miyorlardı.

76- (2326) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezid b. Hârun Hammâd b. Seîeme'den, o da Sâbit'ten, o da Enes'den naklen rivayet etti ki : Bir kadimi: aklında bir şey varmış ve:
— Yâ Resul a İlah! Benim sana (danışacak) bir hacetim var, demiş. Bunun üzerine :
«Ey Ummü filân, yollardan hangisini dilersen bak da senin için ha*cetini göreyim.» buyurmuşlar ve onunla yollardan birine çekilerek kadın hacetini arzetmiş.
Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve S«Jtemj ashabına daima yakın bulunur, onların haklarını gözetir, sorularına ezvzb "erir, fiil ve hareketçine uy*malarım kolaylaştırırdı. Ashabı Kutun da unun mübarek eli dokunan au ile teberrük etmek için soğuk günlerde bile sabah namazından ,sonxa hizmetçilerini su kaplarıyle göndererek elini kaba sokmasıni rica ederlerdi. Tıraş olurken kesilen saçlarını toplarlardı. Nevevî «Ülû'1-Emir» olanlara yaraşan da budur, diyor.
Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) 'a fetva sormağa gelen kadın Hz. Hadîce'nin baş tarayıcısı Ümmü Züfer 'di. Kadının hacetini gizli söylemek istediği anlaşılıyordu. Onun için Peygamber (Sallallakü Aleyhi ve Sellem) bir yol seçmesini söyleyerek onunla yol üzerinde konuş*tu. Ve fetvasını verdi. Bu, ecnebi bir kadınla başbaşa kalmak manâsına gelmez. Çünkü herkesin gelip geçtiği bir yol üzerinde konuşumuştur. Yal*nız kadın söyleyeceğini gizli söylemek istediği için sesi işitilmesin diye insanlardan birkaç adım uzağa çekilmiştir.

Bu Rivayetlerden Çıkarılan Hükümler:


1- Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendisine bir hacet soran veya teberrük için elini suya daldırmak ricasında bulunan ashabına der*hal icabette bulunurdu.
2- Sülehânın eserleriyle teberrükde bulunmak caizdir. Ashabı kiram bu hususta âdeta birbirleriyle yarış ederlerdi.
3- Hadîsler Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in sabrına ve müs-lümanlann maslahatı için meşakkatlere tahammülüne delildir.