3207... Hz. Aişe'den demiştir ki: Rasûlüllah (s.a):
"Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." bu*yurmuştur.

Açıklama


Cesedine verilen bir zarardan dolayı ölü aynen sağlığındaki gibi acı duyar. Bu sebeple nasıl olsa ölmüştür, düşüncesiyle, ölünün cesedine zarar vermek herhangi bir organını ya da kemiğini kırmak asla caiz değildir.
Hafız İbn Hacer el-Askalânî, İbn Ebî Şeybe'nin rivayet etmiş olduğu, "Mü'min'in ölüsüne eziyet etmek, diri*sine eziyet etmek gibidir" mealindeki hadis-i şerife bakarak "mü'minin diri iken hoşlandığı şeylerden ölüsünün de hoşlanacağı" hükmüne varmıştır.
Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte, "mü'minin ölüsünün bir ke*miğini kırmanın, diri bir mü'minin kemiğini kırmak gibi haram olduğu " ifade edilmek istenmektedir.
Suyutî (r.a)'nin Derecatu's-Sııııd isimli Ebû Dâvud haşiyesinde açıkla*dığına göre, bu hadis-i şerifin sebebi vurûdunu İbn Mes'ud, şöyle anlatmış*tır:
"Bir gün Rasûlüllah (s.a) ile birlikte, bir cenazeyi defnetmek üzere çık*mıştık. Bir ara Peygamber (s.a) kabrin kenarına oturdu, O sırada kabir ka*zıcı kimse kabirden ayak veya kol kemiği çıkardı ve onu kırmak istedi. Bu*nun üzerine Rasûlüllah (s.a):
"Onu Kırma! Onu bu şekilde ölü iken kırman, aynen diri iken kırman gibidir. Fakat onu kabrin bir tarafına gömüver" buyurd

Bazı Hükümler


1. Kabir kazıcıların kabirden çıkan kemiklere karşı, aynen canlı kişilerin kemikleri gibi dikkatli olmaları, onlara zarar vermekten sakınmaları, onları kırmadan toprağa gömmeleri icabeder. Bu mevzuda zimmilerin kemikleri de müslümanların kemikleri gibidir.
2. Müslüman ölüsü de dirisi gibi muhteremdir, ikram ve saygıya layıktır.
3. Ölü, cesedine verilen her zarardan diri gibi müteessir olur.