2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Peygamberlerin (Aleyhimüsselâm) İsimlerini Koymanın Müstehab Oluşu Babı

    Share
  1. #1
    ACİZKUL
    ACİZKUL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Peygamberlerin (Aleyhimüsselâm) İsimlerini Koymanın Müstehab Oluşu Babı

    22- (2144) Bize Abdü'1-A'lâ b. Haramâd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammâd b. Seleme, Sabit EI-Bûnânî'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Abdullah b. Ebî Talhate'l-Ensâri doğduğu vakit onu Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi veSeltem)'e götürdüm. Resûfüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir aba içinde devesini katranlıyordu. (Bana) :
    «Yanında kuru hurma var mı?» diye sordu.
    — Evet! dedim. Ve kendilerine birkaç hurma verdim. Onları ağzına atarak çiğnedi. Sonra çocuğun ağzını açtı ve hurmayı içine püskürdü. Ço*cuk onu yalamaya başladı. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
    «Ensârın sevgilisi hurmadır.» buyurdu. Ve çocuğa Abdullah adını verdi.

    23- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezîd b. Hârûn rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ibni Avn Ibni Sîrîn'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi. Enes şöyle demiş: Ebû Talha'-nın hasta bir oğlu vardı. Ebû Talha (bir haceti için) dışarı çıktı ve ço*cuk öldü. Ebû Talha döndüğü vakit: Oğlum ne yapıyor? diye sordu. Üm-mü Süleym: O eskisinden daha sakindir, dedi. Ve ona akşam yemeğini yedi. Sonra Ümmü Süleym'e yakınlık etti. Bundan fariğ olunca Ümmü Süleym:
    — Çocuğu defnedin! dedi. Sabaha çıkınca Ebû Talha Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e gelerek (olanı) ona haber verdi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
    «Bu gece gelin güveyi oldunuz mu?» diye sordu.
    — Evet! cevâbını verdi.
    «Al la hım! Bunlara bereket ver!» diye dua etti. Sonra Ümmü Süleym bir oğlan doğurdu. Ebû Talha bana :
    — Bunu yüklen de Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e götür, dedi.
    Enes çocuğu Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e götürmüş. Ümmü Süleym onunla birkaç kuru hurma göndermişmiş. Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem) çocuğu almış ve :
    «Enes'in yanında bir şey var mı?» diye sormuş.
    — Evet! Birkaç hurma var, demişler. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bu hurmaları alarak çiğnemiş. Sonra onları ağzından alarak ço*cuğun ağzına koymuş. Sonra tahnik yapmış ve çocuğa Abdullah ismini vermiş.

    (...) Bize Muhammed b. Beşşâr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Haramâd b. Mes'ade rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ibni Avn, Muhammed'den, o da Enes'den naklen bu kıssa ile Yezid'in hadîsi gibi rivayette bulundu.

    24- (2145) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Abdullah b. Berrâd El-Eş'arî ve Ebû Küreyb rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Ebû Üsâme, Bû-reyd'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. Ebû Mûsâ şöyle demiş : Bir oğlum dünyaya geldi de, onu Peygamber (Salİalîahü Aleyhi ve Sellem)'e getirdim. Ona İbrahim adım verdi. Ve bir kuru hurma ile tahnik yaptı.
    Bu rivayetleri Buhâri «KitâbıTl-Akîka»'da tahrîc etmiştir.
    Ebû Talha (Radhallahü anh) Hz. Enes'in üvey babası oldu*ğunu evvelce görmüştük. Şu halde yeni doğan Abdullah b. Ebî Talha, Enes (Radiyallahu anh) 'in anne bir kardeşi demektir.
    «Ensârıri sevgilisi kuru hurmadır.» diye terceme ettiğimiz cümlesi ha'nm zamme ve kesresiyle okunmuştur. Kesre ile okunduğu takdirde mahbub mânâsına gelir. Ve kelimenin son merfu' oku*narak bir mübteda haber cümlesi meydana gelir ki, bizim verdiğimiz mâriâ buna göredir. Bu kelime ha'nm zammı ile Hub okunursa masdardır. Bu takdirde sonunu mansûb ve merfu okumak caizdir. Mansûb kıraati daha meşhurdur. Mansûb okunduğu takdirde cümle : «Ensann sevdikleri kuru hurmaya bakın!» diye takdir olunur. Temr kelimesi dahî mansûb okunur. Hub kelimesini merfu okuyan, onu mübtedâ yapmış olur. Haberi mah-zufdur. «Lâzımdır yahut âdettir...» gibi bir haber takdir olunur.
    Ümmü Sü1eym'in: «O eskisinden daha sakindir...» sözü ica*bında tevriyeli konuşmanın caiz olduğuna delildir. Bu sözden çocuğun sa§ olduğu ve hastalığının hafiflediği anlaşılır. Hakikatte ise ölmüştür. Fakat annesi kocasına karşı vazifesinde kusur etmemek için böyle kapalı konuşmuştur. Nitekim ortada hiç bir şey yokmuş gibi kocasına akşam yemeği getirerek onu doyurmuş, sonra onun cima isteğini de reddetme*yerek itaatta bulunmuştur. Hersey bittikten sonra da çocuğun öldüğünü söylemiştir. Resûlüllah (Sattallakti Aleyhi ve Sellem) Hz. Ümmü Sü1eym'in bu eşsiz sabır ve metanetine hayret etmiştir.
    «Siz bu gece gelin güveyi oldunuz mu?» diye sorması bundandır. "Tahnikin kuru hurma gibi tatlı bir şeyi çiğneyerek yeni doğan bir çocuğun ağzına sürmek mânâsına geldiğini de evvelce görmüştük.

  2. #2
    ACİZKUL
    ACİZKUL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Peygamberlerin (Aleyhimüsselâm) İsimlerini Koymanın Müstehab Oluşu Babı

    Bu Rivayetlerden Çıkarılan Hükümler:


    1- Yeni doğan bir çocuğa tatlı bir şey çiğneyerek yalatmak bilitti-fak sünnettir. Bunu sulehadan bir kimsenin yapması mendupdur.
    2- Tahnîki kuru hurma ile yapmak müstehabdır. Gerçi kuru üzüm ve şkeer gibi her nevi tatlı ile tahnik caizse de efdal olan kuru hurmadır.
    3- Sulehânın eserleriyle teberrük olunur.
    4- Aba giymek caizdir.
    5- Büyük bir zâtın tevazu göstererek kendi işlerini görmesi müste*habdır. Bu onun kıymetini küçültmez.
    6- Doğan çocuklara Abdullah ve İbrahim isimlerini koymak müstehabdır.
    7- Çocuğun ismini salâh ve takva sahibi birine koydurmak müste*habdır.
    8- Çocuğa doğduğu gün isim koymak caizdir.
    9- Enes hadîsi Hz. Ümmü Süleym'in menakıbına de*lildir.
    10- îcabında kapalı konuşmak caizdir.

    25- (2146) Bize Hakem b. Musa Ebû Salih rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şuayb (yâni İbni îshâk) rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Hişâm b. Ur-ve haber verdi. (Dedi ki) : Bana Urve b. Zübeyr ile F&tıtne binti Münzir b. Zübeyr rivayet ettiler. (Dediler ki) : Esma binti Bb4 Bekr Abdullah b. Zübeyr'e gebe olarak hicret ettiği vakit çıktı da Küba'ya geldi. Ve Kü*ba'da Abdullah'ı doğurdu. Doğurduktan sonra ona çiğnem yaptırmak üze*re Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına çıktı. Resûlüllah (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) çocuğu ondan alarak kendi kucağına koymuş. Sonra bir kuru hurma istemiş. Âîşe demiş ki: Biz onu buluncaya kadar bir müddet aradık durduk. Onu çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına tükürdü. Ve karnına ilk giren şey Resûlüllah (Saltallahü Aleyhi ve Sellem)'in tükruğü oldu. Sonra Esma şunu söylemiş: Sonra çocuğu sıvazladı, üzerine dua etti. Ve ona Abdullah ismini verdi. Bilâhare hu çocuk yedi veya sekiz yaşlarında iken Kesûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bey'at etmeye gel*di. Bunu ona Zübeyr emretmişti. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onun kendine doğru geldiğini görünce gülümsedi. Sonra çocuk ona bey'at etti.

    26- (...) Bize Ebû Küreyb Muhammet! b. Alâ' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme Hişâm'dan, o da babasından, o da Esmâ'dan naklen rivayet etti ki: Esma Abdullah b. Zübeyr'e Mekke'de iken gebe kalmış. Esma şöyle demiş: Müddetimi tamamladığım halde çıktım Medine'ye gel*dim. Ve Küba'ya müsafir oldum. Onu Küba'da doğurdum. Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e geldim. Onu kucağına koydu. Sonra bir kuru hurma isteyerek onu çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına tükürdü. Böylece ço*cuğun karnına giren ilk şey Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in tük-rüğü oldu. Sonra onu hurma ile tahnik etti. Sonra ona dua etti. Bereket diledi. Bu çocuk İslâmfyette doğan ilk çocuktur.

    (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) . Bize Hâlid b. Mâhled, Alî b. Müshir'den, o da Hişam b. Urve'den, o da babasından, o da Esma binti Ebî Bekr'den naklen rivayet etti ki, Esma Abdullah b. Zübeyr'e gebe olduğu halde Resûlüllah (Sallaltahü Aleyhi ve Sellcm)'in yanı*na hicret etmiş.
    Râvi, Ebû Üsâme'nin hadîsi gibi rivayette bulunmuştur.

    27- (2147) Bize EihY Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hişam (yâni İbni Urve) babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti ki, Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem)'e çocuklar getirilir de onlara bereket duasında bulunur. Ve hurma çiğnermiş.

    28- (2148) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti, (Dedi ki) : Bize Ebû Halid El-Ahmar, Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Abdullah b. Zübeyr'i tahnik ettirmek için Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) 'e getirdik. Bir hurma aradık ama bulması bize hayli güç oldu.

    29- (2149) Bana Muhammcd b. Sehl Et-Temînıî Ue Ebû Bekr b. İshâk rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize İbni Efcî Meryem rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed (Bu zat Ebû öassan İbni Mutarrîfdir) riva*yet etti. (Dedi ki) : Bana Ebû Hazım, Sehl b. Sa'd'dan rivayet etti. (De*miş ki) : Münzir b. Ebî Üseyd doğduğu zaman onu Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e getirdiler. Peygamber (Saflatiahii Aleyhi ve Sellem) de onu uyluğunun üzerine koydu. Ebû Üseyd oturuyordu. Derken Peygamber (Sallallahü Aîeyhi ve Sellem) önünde bir şey'e meşgul oldu. Ebû Üseyd de emir verdi. Ve oğlu Resıılüllah (Saflalhhfi Aleyhi ve Sellem)'in uyluğu üzC-rinden kaldırıldı. Onu geri çevirdiler. Bunun üzerine Resûlüllah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendine gelerek:
    «Çocuk nerede?» dîye sordu. Ebû Üseyd :
    — Biz onu geri çevirdik, yâ Kesûlallah! dedi. «Onun ismi ne?» diye sordu. Ebû Üseyd :
    — Fülân yâ Resûlallah! dedi. Reşûlüliah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) : «Hayır! Velâlcin onun ismi Münzir'dir.» buyurdu. Ve ona o gün Mün*zir adını verdi.

    30- (2150) Bize Ebû Rabi' Süleyman b. Dâvud El-Atekî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdû'l-Varİs rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû't-Teyyah rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Enes b; Mâlik rivayet etti. H.
    Bize Şey ban b. Ferrûh da rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize Abdü'l-Vâris, Ebû't-Teyyah'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen ri*vayet etti. Enes şöyle demiş : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ahlâkça insanların en güzeli idi. Benîm bîr kardeşim vardı ki, ona Ebû Umeyr denilirdi. (Râvi demiş ki: zannederim memeden ayrılmıştı, dedi.) Re*sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem} (bize) gelip de onu gördüğü zaman:
    «Ebâ Umeyr! Ne yaptı Nugayr!» derdi. Ebû Umeyr bu kuşla oynardı.
    Esma hadîsini Buhârî «Menâkıb-ı Ensâr»'da, Sehl ve Enes rivayetlerini >Kitâbu'J-Edeb»'de tahrîc etmiştir.
    Hz. Esma'nın : «Müddetimi tamamladığım halde Medine'ye gel*dim» sözünden muradı: Ekseriyetle doğum müddeti olan dokuz ayı ta*mamladım, demektir.
    Hz. Abdullah'in İslâm'da doğan ilk çocuk olması mutlak de*ğildir. O Medîne'ye hicretten sonra orada doğan ilk muhacir çocu*ğudur. Yoksa Ensâr'dan Nu'man b. Beşîr Medine'de on*dan önce doğmuştur. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Hz. .Abdu11ah için hurma çiğneyerek ağzına çalmış, mübarek eliyle onu meshet-miş, onun hakkında hayır ve bereket niyazında bulunmuştur. Filhakika Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyin duası kabul buyurulmüş, be*reketi Abdullah'in üzerinde zuhur etmiş, Abdullah insan*ların en faziletli, en cesur ve hilâfet hususunda en âdillerinden biri olmuş*tu. Nihayet şehid edilmiştir. Hz. Abdullah yedi sekiz yaşlarına gelince babası tarafından Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bey'at etmeye gönderilmiş, o da gitmişti. Onun geldiğini görünce Peygamber (Sallatiahü Aleyhi ve SellemYm gülümsemesi; ya sevindiğinden yahut istik*balde Abdullah 'in başına geleceğinden dolayıdır. Hz. Abdul*lah 'in bu bey'atı teberrük ve teşerrüf içindi. Çünkü henüz bulûğa er*memişti. Mükellef değildi.
    Ebû Üseyd'in ismi Mâlik b. Ebî Rabîa 'dır. Fakat oğluna verdiği ismin ne olduğu malûm değildir. Yalnız çirkin bir isim olduğu söylenmiştir. Bundan dolayı Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) o ismi değiştirerek çocuğa Münzir ismini vermiştir. Bâzılarına gö*re buna sebep babasının amcası oğlunun Münzir adını taşımasıydı. Bu zâta Münzir b. Amr denilirdi. Ve kabilesinin reisiydi. Bi'ri Maûne vak'asında şehid düşmüştü.
    Hz. Enes'in bahsettiği kardeşi Ebû Ümeyr onun anne bir kardeşidir. Bu çocuk sütten yeni kesilmişti. Resûlüllah (Sattallahü Aleyhi ve Sellem) ziyaretlerine geldikçe ona şaka yapar: .
    «Yâ Ebâ Umeyr! Ne yaptı Nuğayr?» derdi. Nuğayr mi tasgiridir. Nogar serçe büyüklüğünde kırmızı gagalı bir kuştur. Ümeyr'in bu ünsden bir kuşu vardı. Bir gün kuş ölmüş; Ebû Ümeyr buna çok üzülmüştü. Resûli Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in şakalaş*ması bundandı.

    Bu Hadisten Şu Hükümler Çıkarılmıştır:


    1- Çocuğu olmayanlara ve küçük çocuklara künye takmak caizdir. Yalandan ma'dud değildir.
    2- Günah olmayan hususta şaka caizdir.
    3- Bazı isimlerin tasgiri ve çocuklara serçe ile oynamaya müsaade etmek caizdir.
    4- Külfetsiz olarak güzel sözlerle seci yapmak caizdir.
    5- Çocuklarla şakalaşmak ve Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in gösterdiği tevazu ve güzel huyu göstermek caizdir.
    6- Akrabayı ziyaret sünnettir. Çünkü Hz. Enes'in validesi Ümmü Sü1eym Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in mahrem akraba-sındandi.

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.06.09, 20:36
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.06.09, 20:34
  3. Kural Koymanın En Pratik Yolu
    By SiLa in forum Kurs İnternet
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.02.09, 21:32
  4. 35)Dosya ve Klasör İsimlerini Değiştirmek
    By SiLa in forum Kurs Pratik
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.01.09, 20:20
  5. MÜstehab
    By SiLa in forum M- Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.12.08, 08:39

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •