Garcia'ya Mektup

Mehmet Şirin Seven

“Önünde, dikenli bir ağacın kabuğunu soymak kadar güç engeller var.”

Arap atasözü


1904 Rus-Japon harbinden önceydi. Amerikan

gazetelerinin birinde “Garcia’ya Götürülecek Mektup”

başlıklı bir yazı çıktı. Yazarı tanınmamış bir

muhabirdi. Fakat bu kısa yazının anlattığı gerçekler,

yüzlerce kitapla anlatılanlardan daha derin, daha özlü

idi. Yazı nasıl olduysa Çarlık Rusya’sının demiryolları

Nazırı’nın eline geçti. Nazır, bütün memurlarının bu

yazının kopyasını yanlarında taşımasını sağladı. O

sırada Rus-Japon savaşı başladı. Japonlar esir

aldıkları Rus demiryolları mensuplarının hepsinin

üzerinde bu yazıyı görerek meraka düştüler. Japon

Maarif nezareti bu yazıyı inceledikten sonra birer

nüshasının bütün Japon yurttaşlarının okuyup

yanlarında taşımalarını emretti. Bu yazı, şimdi

Birleşik Amerika’da bütün Kara ve Deniz Kuvvetleri

mensuplarına ve izcilere verilmektedir. Bu bir gelenek

olmuştur.



Amerika Kurtuluş Savaşı’nın bir safhasında

İspanya Sömürge Ordusu’nu tecrit edebilmek için Kübalı

General Garcia’nın ordusuna talimat göndermek

icabetti. Cumhurbaşkanı Mc. Kinkey, General Garcia’ya

bir mektup yazdı. Mektubun süratle yerine ulaşması

gerekiyordu. Başkomutanlık karargahında Garcia

hakkında bilgi yoktu, neredeydi, nasıl gidilirdi,

hepsi meçhuldü.


Mektubu götürmeye Teğmen Rowan görevlendirildi.

Rowan mektubu alınca: “Bu Garcia da kimdir?

Nerede bulunur? Oraya nasıl gidilir? Atla mı, trenle

mi? Harcırahını kim verecek? Arkadaşım Thomas ata daha

iyi biner,onu gönderseniz olmaz mı? Eşim biraz

rahatsız, hem bu hafta izin sırası bende” demedi.

Mektubu torbasına koydu, gitti, döndü, tekmilini verdi. Garcia talimata uyacaktı.



Benim burada anlatmak istediğim , Teğmen Rowan’ın

dört gün sonra Küba kıyılarına ulaşmasının, ormanlara

dalarak üç haftalık bir seyahati yaya olarak

tamamlamasının, dağlarda ve ormanlarda Garcia’yı

bulmasının hikayesi değildir. Burada anlatmak

istediğim husus, bu adamın kişiliğinin her insana örnek

insan modeli olarak tanıtılmasının gerekliliğidir.

Dünyanın her yerinde, Allah’ın her günü, milyarlarca

yöneticinin Garcia’ya gönderecek mektubu vardır. Öte

yandan, gençlerin muhtaç oldukları bilgiler sadece bir

dizi teoriler değildir. Kendilerinden istenen

vazifeleri kendi iradeleri ile sonuçlandırma idrakine

ve eğitimine de sahip olmalarıdır. Bugün en çok muhtaç

olduğumuz budur.



Hizmette fertlerin ilgisizliği ve bilgisizliği,

toplumları ve gurupları felç eder. Hizmetin çarkı

dönerken, çarkın her dişlisinin her defasında yeni

baştan bilinmesi için zaman yoktur. Öte yandan hizmet

devamlı akmaktadır. Çarkın bir dişlisi kendi işini

hiçbir nedenle durdurmaya yetkili değildir. Aksi takdirde hizmette durur.



Avukat Bekir BERK, bir gün İstanbul’un

Anadolu yakasında oturan bir dostuna telefon açar:

“Aziz kardeşim, filan mahkemeden

beraat kararını al bir saat içinde büroya getir.”

Bir müddet sonra telefon çalar:

“Ağabey, Boğazda korkunç bir fırtına var, ne vapurlar

çalışıyor, ne motorlar. Ne yapayım?”

Bekir BERK, karşı tarafın yakınmasını duymamış gibi sorar:

“İstediğim belgeleri aldın mı kardeşim?”

“Evet ağabey, aldım.”

“Şimdi tekrar ediyorum, beni iyi dinle: O belgeleri

hemen buraya getireceksin. Alıp mahkemeye ibraz

edeceğim. Ve biiznillah, mevkuf üç kardeşim serbest

kalacak.”

“Ama ağabey, vapurlar...”

Bekir Bey karşı tarafın sözünü keserek:

“Yüzme biliyor musun?”

“Evet, ama...”

“Yüz, kardeşim!”

“İstersen köprünün tellerine yapış, karşıya geç!” (O

zaman Boğaz köprüsü henüz inşa halindedir.)

Tabii yüzmedi, fakat şartlara teslim olmaktan da

vazgeçti. Bütün iskeleleri dolaştı. Nihayet Bekir BERK

gibi şartlara meydan okuyan cesur bir kaptan buldu,

motorla karşıya geçip Bekir BERK’e kavuştu.


Dolayısıyla, Hizmette “olmaz”lar olamazdı. Yapılması

gereken her iş mutlaka yapılmalı, hizmetin önüne

“olmazlar”dan , “gitmezler”den maniler

çıkarılmamalıydı. “Bana neden olmayacağını değil,

nasıl olacağını söyleyiniz.”diyordu kahraman,

fedakar, cefakar, gayyur Bekir BERK.

Garcia’ya götürülecek mektup var. Bekir BERK’ler öne

çıksın. Çünkü, insanlığın Garcia’ya mektup götürecek,

fedakar hizmet erlerine ihtiyacı var.


--------------------------------------------------------------------------------