Sayfa 21/22 İlkİlk ... 19202122 SonSon
217 sonuçtan 201 ile 210 arası

Konu: Kırık Mızrap 1 - 2

  1. #201
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    İKBAL YILDIZI



    Ufukta ikbal yıldızı ve ardında ışık,

    Tomurcuklar üzerinde taptaze jâleler..

    Dün başka, bugün başka, zaman buna alışık,

    Bir bir umranlaşıyor o eski virâneler...



    Tik-takı kesilmiş bir saat gibiydi zaman,

    Ölüm sessizliğine tutsak olmuştu beşer;

    Buzullara dönmüştü âdeta bütün cihan,

    Gün döndü, diriliyoruz artık dörder-beşer.



    Tepeler mor, yeşil, sarı, bütün renkleriyle,

    Birer mesaj âdeta o mutlu gelecekten;

    Tüllenen şafaklar sırlı güzellikleriyle,

    Hep ışık besteleri sunuyorlar felekten...



    Ufuklar masmavi, göklerinki kadar derin,

    Üfül üfül yılların sararttığı yaylalar..

    Ve meltemleşiyor kasırgaları kaderin,

    Her yerde bir başka türlü köpürüyor bahar.



    Yeis cadısının gayri büyüsü bozuldu,

    Zulmet delik-deşik, her yana nûrlar yağıyor..

    Yollar, metâı ışık süvarilerle doldu,

    Şimdi her ufukta ayrı bir güneş doğuyor.



    Diriliyor yeniden tarih, yüzünde peçe,

    Geçmişteki bütün ihtişamıyla rengârenk..

    Şanlı mâziler, mutlu yarınlarla iç içe,

    Göklerin yerle ilk buluştuğu günlere denk...



    Bir "olma" hummâsı yaşanıyor için için

    Herkes yöneliyor kendi iç aydınlığına;

    Germiş kanatlarını âdeta uçmak için,

    Varlığı canlara can O Dost yakınlığına.



    Ömrün en tatlı rüyâsıyla sürekli mahmûr,

    Yol azığı ihlâs ve sermayesi muhabbet;

    Hisleri nûr, fikirleri nûr, simâları nûr,

    Işık alıp ışık vermedeler ebet-müddet...




  2. #202
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    SÜRPRİZ VEDÂ

    – Hacı Kemal Erimez’e... –



    Ölüm kapımız önünde bir davetsiz konuk,

    Kimine muştuyla, kimine hasretle gelir;

    Hiç beklenmedik bir yerde ansızın belirir..

    Ötesi ya bir Cennet bağı, ya da bir kovuk...



    Rûh, artık dünyadan kaçmak için heyecanda,

    Soluklar ard arda ve nefesler boğuk boğuk;

    Herkeste hafakan, mevtâ ortada sopsoğuk,

    Duyulur Azrail’in solukları her yanda.



    Yalnız yaşayanlar yalnızlık içinde ölür,

    Bu kapkara vahşetle düşer-kalkar-emekler,

    Ufku, onun korkusuna ne korkular ekler!.

    En son, gider rûhundaki yokluğa gömülür...



    Mü’mine öteler ses verir kendi sesinden,

    Düşse de bir damla gibi ummana ulaşır,

    Aşar kendi çerçevesini ve sonsuzlaşır,

    Kurtulur fâni varlığın dar hendesesinden.



    Erer rûhânîlerin gezindiği bahçeye

    Hep gök kuşağı gibi tâklar altında yürür;

    Yol boyu neş’eler yağar, sevinçler köpürür;

    Anlar neymiş bu uzun yoldaki sırlı gâye...




  3. #203
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    YOBAZ



    Masum duygularımızın korkulu rüyâsı,

    Her baskınında zulmü bir başka kan kırmızı..

    Kaba kuvvetin mazlum vicdanlara cezası;

    Din’le, düşünceyle savaşmada bütün hızı...



    Her zaman aynı "yâ leyl" tekmil mırıltıları,

    Rûhu da ufkuna benzeyen sisle örtülü,

    Vahşi sesleri andırmada hırıltıları..

    Duyguları, düşünceleri kinle örülü.



    Zulme programlı ondaki hayâller, düşler,

    Kurmuş her köşe başında ürperten bir pusu;

    Kimini ezer, kimini de sürekli fişler..

    Herkesin ense kökünde korkunun korkusu...



    Zulmün en sağlam bir sütunu gibidir yobaz,

    Ona göre "yaşam", bir başka yıldızda hayat!

    Onun ikliminde eser hummâlı bir poyraz..

    Ona benzemiyorsa kafan, onu kaldır at!



    O bir yana, ya ona çengilik yapan zümre,

    Bilgileri gibi doğruları da mevsimlik..

    Bitirdiler millî rûhu kemire kemire;

    Ufukları karanlık, fikirleri gündelik.



    Ey zâlim, hiç durma mahmuzla atını ve sür!

    Kim bilir ezip geçeceğin daha kimler var.?

    Senin ettiklerin küfürden de öte küfür,

    Sabit sende kinler, nefretler ve hafakanlar...




  4. #204
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    HİÇ ESKİMEYEN



    Ezelden ebede uzayan ibrişim atlas,

    Bulutlar gibi serin, yağmurlar gibi berrak;

    Rengi, deseni, şivesiyle dünyamıza has,

    Tıpkı Cennet’teki süt ırmağı gibi apak...



    O bir anlık ümit değil, sürüp giden bir nûr,

    Rûhları semâlara taşıyan her yol O’nda..

    O’nu bilmek kuvvet, O’na sığınmaksa huzûr,

    İklimine girenlere sürprizler ard arda..



    Taptaze mesajlarıyla hep ilgi odağı,

    Cebrail’in ağız suyu var mürekkebinde;

    Zümrüt tepeleri sonsuzla halvet otağı;

    Atmosferi şeytana künde üstüne künde...



    Varlıkla Yaratan arasında yepyeni sır,

    En canlı beyan O’nun sesi, O’nun soluğu;

    Bu sırra teşne gönüller elpençe ve hâzır,

    Ufuklarında uhrevîlik hep buğu buğu.



    Bahar patlayışı var vâdettiği günlerde..

    Ve ebedî var oluş hedefteki emeli;

    Yollar sonsuza açılır O’nunla her yerde;

    Duyulur yol boyu dost bahçelerinin yeli...



    Yıllar hiçlik içinde damla damla erirken,

    O’nda ne bilinmez bir zevke dönüşür zaman.

    O en sürpriz mesajlarla gelmişti gelirken,

    Altın nefesi en onulmaz dertlere derman.



    O’nun ikliminde rûhtan feryat işitilmez,

    Aşkla yananlar vuslat ümidiyle serinler.

    Her mevsim kış olsa da, onda hazan bilinmez..

    Ölümsüzleşirler o çerçeveye girenler..



    Yürürler hep sonsuza ellerinde beratlar,

    Vuslata erer ve halvet umarlar her yerde;

    Hiç yorulmadan hep uçar bu ışık kanatlar,

    Aşarlar, aşılmaz meçhulleri perde perde...






  5. #205
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    ZITLIKLAR UFKU



    Bahar bir amansız kar-buz içinde,

    Her ufukta masmavi bir aydınlık.

    Hülyâlarımız var Çin’de, Maçin’de,

    Gözde uzaklık, gönülde yakınlık.



    Hedefler tâ Kafdağı’nın ardında,

    Ama vâdi şâhikaya yol olmuş;

    Yolda şafak şölenleri ard arda,

    Işık atakta, zulmetse yorulmuş...



    Aşılmaz rampalar iniş ufuklu,

    İnişlerse geçit vermez sarp yokuş;

    Boş sandığın, umman gibi dopdolu,

    Umman görünenlerse sığ ve bomboş.



    Saf yağmurla kara çamur iç içe,

    Kuru balçık bir dirilişe gebe;

    Karanlık nûrların alnında peçe,

    Işıklar yağıyor açık her kalbe.



    Gerçi poyraz az serince esiyor,

    Tülleniyor sık sık acı bir melâl;

    Ama sürprizler de nefes kesiyor,

    Yeniden iç içe yıldız ve hilâl...



    Zaman bir altın çağ gongu vuruyor,

    Her ses âdeta bir ikbal bestesi;

    Devran gerçek eksenine yürüyor

    Her bucakta Hızır, İlyas nefesi.



    Arkada kırık kalbler var hüzünlü,

    Bahar gelsin, güller açsın dilerler.

    Aşkla gerilmiş, hizmete gönüllü,

    Oturup kalkar, "Allah" der inlerler...




  6. #206
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    UZAYAN BİR

    ŞAFAK SONRASI




    Ufuklar sisli, yıldızlar süzgün, ay buğulu,

    Ölgün bakıyor muhteşem kehkeşan öteden.

    Gözlerim birkaç asırlık hicranla dopdolu,

    Kulaklarımda hasret nağmeleri her telden.



    Her gece bin bir duyguyla etrafı süzerken,

    Ümit-inkisar arası ve hep yapayalnız;

    Ne çığlıklar duyarım böyle yalnız gezerken,

    Çevre alaca karanlık, dört bir yan ıpıssız...



    Düşer gönlümün enginliklerine hep hüzün,

    İçerim bazen gözyaşlarımı sessiz sessiz;

    Peltekleşir hislerim, dili tutulur sözün,

    Sesler dinlerim rûhumdan güftesiz, bestesiz.



    Bir de kalbimin ritmi inkisarla vurunca,

    Salarım kendimi en uzun ağlamalara..

    Ve ne hafakanlar yaşarım gece boyunca,

    Dökerken içimi kapkaranlık kuytulara.



    Söyleyin güneş ne zaman doğacak acaba!.

    Gece sürüp gidemez şafak söktükten sonra.!

    Bir deyin, yağmur ne zaman yağacak acaba!.

    Kar-buz böyle kalamaz cemre düştükten sonra..!






  7. #207
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    ÜSTAD*



    Andı yine gönlüm seni bir sabah,

    Karanlık gecemin şafağı üstad!

    Duydum sînemde bir tatlı inşirah,

    Gönüller sevginin otağı üstad!



    Her yanda ışık aradığım zaman;

    Rûhun gelip ufkuma indi üstad!

    Dilindeki Cennet çağrısı iman,

    Melek sesi kadar derindi üstad!




    *) Eski bir nazım


  8. #208
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    YARINLARIN MEŞKİ




    Her yerde bahar ve çiçeklerde naz,

    Bülbül seslerinde sırlı bir niyaz;

    Tül tül emârelerle apak bir yaz,

    Meşk ediyor yarını âvâz âvâz...



    Her yanda İsrafil’in gür sadâsı,

    Her ufukta bir diriliş edâsı..

    Her gönülde geleceğin sevdâsı,

    Meşk ediyor yarını âvâz âvâz...



    Gerçi tasa hep bizleri seçiyor;

    Ne gam, her şey bir bir gelip geçiyor;

    Kader bizi bir ikbale çekiyor,

    Meşk ediyor yarını âvâz âvâz...



    Başladı, rûhlara ilham iniyor,

    Sînelerde hafakanlar diniyor;

    Her yanda sanki Hızır geziniyor,

    Meşk ediyor yarını âvâz âvâz...



    Şimdi artık her şeyde bir neş’e var,

    Güller açmış, bülbül sesini arar;

    Masmavi bir vuslat çağıyla bahar,

    Meşk ediyor yarını âvâz âvâz...




  9. #209
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    ÜMİDİN

    SOLUKLARI




    Tüllenirken tam bir dirilişle hayat arşı..

    Ve çözülüyorken karanlıklar dilim dilim;

    Az ötelerde mâzi gibi apak bir iklim,

    Esiyordu sert bir poyraz çiçeklere karşı,

    Tüllenirken tam bir dirilişle hayat arşı.



    Bir düzine o eski düşünce artıkları,

    Gayretleri güneşi devirmek; bu apaçık..

    İlhad ölüp gitti, ölüler dirilmez artık!.

    Ama anlamaz ki, bunu fikir yırtıkları,

    Bir düzine o eski düşünce artıkları.



    Anlamadı, baharın bağrına kurşun sıktı,

    Her yerde çığlık çığlık tomurcukların âhı..

    Ve allak-bullak renklerin beyazı-siyahı;

    Şeytan bir kez daha fitne ateşini yaktı,

    Yürüdü ve baharın bağrına kurşun sıktı.



    Her fitne gibi o da er-geç bir gün sönecek,

    Hep zulmetin ışığa yenik düştüğü gibi..

    Şimdiden göründü o koca yalanın dibi,

    Belki yarın ona da "İnnâ lillâh" denecek;

    Her fitne gibi o da er-geç bir gün sönecek.



    Başladı sıra sıra yollar iniyor düze,

    Yamaçlarda her tonuyla bizim renklerimiz;

    Özüne yürüyor köylerimiz-kentlerimiz..

    Ve bahar bulutları akıyor üstümüze,

    Başladı sıra sıra yollar iniyor düze.



    Hâl biraz gri, ahvâl görülse de alaca,

    Yine de sen gamı-kederi bir yana bırak.!

    Hakk’ın vâdettiği o aydınlık günlere bak!

    Bahar patlayışlarını gelecekte ara.!

    Hâl biraz gri, ahvâl görülse de alaca.



    Mefkûren için gerilebildiğince geril.!

    Kalk kendine değil de, ölüme mezarlar kaz.!

    Varlığını haykır dört bir yana âvâz âvâz.!

    O âriye rûhu kaldır at, özünle diril.!

    Mefkûren için gerilebildiğince geril.!



    Kanatlan, uçarak geç bütün uçurumları.!

    Hiç durma yürü ardından kutlu rehberlerin.!

    Boşalsın ötelerde boşalacak terlerin,

    Ateşinle kışı erit, tutuştur baharı.!

    Kanatlan, uçarak geç bütün uçurumları.!



    Bile, her zaman azmini ve yolundan dönme.!

    Dirilişle çağla ölüm akan derelerde.!

    Koşsun sana dirilmek isteyenler her yerde,

    Gün gelip güneşler sönse de, sen sakın sönme!

    Bile, her zaman azmini ve yolundan dönme.!



    Almadan ver vereceğini bütün çevrene.!

    En yeni nağmelerle bir ses ol dört bir yanda.!

    Hep söyle hakkı, söylendiği gibi Kur’ân’da,

    Duyur ilhamlarını, semtine her erene.!

    Almadan ver vereceğini bütün çevrene.!



    Haykır her yerde kendini çelikten sesinle.!

    Hızır gibi seccâdeni ser, her yan yeşersin;

    Hayat solukla, ölülere diriliş insin.!

    İkbâlimizi söyle o altın nefesinle.!

    Haykır her yerde kendini çelikten sesinle.!



  10. #210
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    ÜSLÛBUMUZ



    Üslûbumuz sevgi, aşka adanmış canımız,

    Karşılıksız çarpar sînelerimiz, çarpınca.

    Herkese şefkatle ulaşmak heyecanımız;

    Hele içimizi Muhammedî Rûh sarınca.



    Son neferi olarak kalsak da bu cephenin,

    Beklemeye kararlıyız tâ subh-i haşre dek,

    Ümidiyle herkesi sevip Hakk’a ermenin,

    Çöllerde Mecnûn’un Leylâ’ya tutkusuna denk...



    Yönelip gönüllerimizin derinliğine,

    Hep ötelerden varlığa bir maya katarak;

    Koşacağız rahmet arşının serinliğine,

    Rûhlarımızdaki kini, nefreti atarak.



    Yürüyeceğimiz mihverde bir başka ışık,

    Aşacağız gayzla oyulan uçurumları;

    Öbür tarafta herkes birbiriyle barışık,

    Duyuyoruz az ilerde yeşeren baharı...




Sayfa 21/22 İlkİlk ... 19202122 SonSon

Benzer Konular

  1. Kanadı kırık bir kuş gibiyim.
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.06.09, 10:58
  2. Kırık testi
    By BaRLa in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.06.09, 17:26
  3. MÜseddes–İ na’t–i ŞerÎf–İ nebevÎ
    By emacid in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.06.09, 20:57
  4. Kanadı kırık bir kuş gibiyiz
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 11.10.08, 09:53
  5. Beli Kırık
    By SiLa in forum Bisküviler - Kurabiyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.07.08, 19:40

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •