Sayfa 19/22 İlkİlk ... 1718192021 ... SonSon
217 sonuçtan 181 ile 190 arası

Konu: Kırık Mızrap 1 - 2

  1. #181
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    SU



    Dupduru bir derinlikle yollardadır sular,

    İçinde varlığa erdiği yerden duygular..



    Yüz sürer yerlere, sürer, kıvrım kıvrım akar,

    Bir gözü bulutta, diğeri ummana bakar...



    Vuslat şevkiyle çağlar, çağlarken de tüllenir,

    Bir tatlı mûsıkî ki, duyanlar neş’elenir.



    Köpüren dalgacıkları okşar-geçer rüzgâr..

    Bir ivme neşvesiyle soluklanır dalgalar.



    Vurur başını taştan taşa hicranla yanar,

    Süzülüp göğe yükseldiği günleri arar...



    Bir tül gibi yırtılır her aşılmaz tümsekte,

    Akseder çığlıkları etrafa perde perde..



    Koşar binlerce defa arınarak havzına,

    Ses katar çevre onun hüzünlü âvâzına.



    Ermek için deryaya hiç durmaz çağlar-coşar,

    Bu coşkun sevdayla ne aşılmazları aşar..!



    Şevkle şiirler sunar sesten, sözden âzâde,

    Çevreye büyüler salar aktığı her yerde!



    Su ufkunda her zaman bir teselli duyulur,

    Gönül bu tesellide aradığını bulur...



    Hisler su çağıltılarıyla sükuna erer;

    Toprak ufkunda su, insan ufkunda peygamber..



    Cennet gibi yeşerir uğradıkları her yer,

    Hem vuslatı hem aşkı suymuş, meşkeden meğer...




  2. #182
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    HÜZÜNLÜ GURBET



    Beynim tıpkı bir sorular harmanı,

    Kafamda istifham, cevabı sisli;

    Gezer dururum yorgun ve âvâre..



    Sarmış buğulu hüzün dört bir yanı,

    Kalbim annemin kalbi gibi hisli;

    Her hâlim garipliğime emâre...



    Kulaklarımda bir gurbet şiiri,

    Nağmelerimde poyraz serinliği..

    Düşüncem "vedâ" diyor bu yerlere.



    Yuvadan ayrıldığım günden beri,

    Gömdüm sîneme sevinci, neş’eyi;

    Hasretim şimdi o mavi günlere...



    Gurbet yağıyor ufkuma muttasıl..

    Ve semâda hiçbir şimşek çakmıyor;

    Aysbergler gibi sopsoğuk sokaklar..



    İnsan, eşyâ ve varlık fasıl fasıl,

    Irmaklar bizdeki gibi akmıyor..

    İhtilâç içinde kalabalıklar.



    Bu yerde kalbe ilhamlar inmiyor,

    Âdeta kapısız gökler ve yerler..

    Bir madde katılığında her biri...



    Burda rûha güzellikler sinmiyor,

    Tüter gözümde o bizim bahçeler;

    Nerde o yemyeşil bahar günleri?.



    Doğ ey ışık, doğ gönlümün içinden!

    Tasayla dolaştığım bu yerlerde,

    Bana rûhumun sırlarını duyur.!



    Bir ses sun o eski bestelerinden,

    Şu hüzünlü şafakta perde perde..

    Açlıkla kıvranan rûhumu doyur..!




  3. #183
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    SİSLİ UFUKLAR



    Her yanda ürperten bir sükût, vicdanlar buruk,

    Bu kasvetli iklimde yaşamak zorlardan zor..

    Gelenler yeis içinde, gidenler bîhuzûr;

    Buhranlar sıra sıra, iradelerde fer yok.



    Gezdiğin yerlerde rûhunu zulmet sarıyor,

    Herkes bir kapalı sınırı zorluyor gibi;

    İç içe bunalımlar ki, görünmüyor dibi,

    Toplum hiçlik vâdilerinde hiçi arıyor...



    Her dönemeçte kıpkızıl bir şeytan tuzağı,

    Rûhun yürüdüğü yollar kurumuş bir ırmak..

    Ve savruluyor hazanla eşya yaprak yaprak,

    En emin yerlerde tül pembe bir iblis ağı.



    Rüyâlardaki gibi haykırsan sesin çıkmaz,

    Yaşanan hayat bitevî yokluğa emanet..

    Baharı kıyamet, yazı ayrı bir felâket,

    Bu açmazlar içinde kimse kimseye bakmaz.



    “Yaşam” ye’sin gözbebeğinde, duygular harap,

    Her yıldız yalancı bir ziyâ, simsiyah varlık,

    Yok rûh için nefes alacağı bir aralık;

    Ölüm korkulu rüyâ, hayat öldüren azap...



    Varılan her yer âdetâ kapkaranlık zindan,

    Dolaşılan sokaklar yarasaların yolu;

    Yollar bir uçtan bir uca yolsuzlarla dolu,

    Bilmem uyanırlar mı bu kâbuslu uykudan.?



    * *

    Uyandırdı uyaran O’na rûhumuz fedâ.!

    Gösteriyor görenlere O’nu bütün varlık,

    Belirdi öteden pırıl pırıl bir aralık;

    Artık fâniye de fâniliğe de elvedâ..!




  4. #184
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    ÜMİT VE ENDİŞE



    Sırtımda müthiş bir dağ, ufkumda taze bahar,

    Gözlerimde sevinç, sînemde ürperten acı;

    Her lâhza yudumladığım bir zakkum ağacı,

    Hicranla inliyorum, inliyorum hep zâr zâr…



    Dertten anlayan pek az, onun da gönlü harap,

    Kıvrım kıvrım zavallı cismaniyet ağında;

    Kalmamış ne fitil ne kıvılcım çerağında;

    Hissedip yaşayana kalıyor her ızdırap.



    Cız cız ediyor içim, hep o hüzünlü melâl,

    Ancak her zaman nabzım da ümitle atıyor.

    Ve imanım bütün ufkumu aydınlatıyor,

    Şimdilerde bir tüy gibiyim, önümde visal…






  5. #185
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    RÜYÂLAR



    Karardıkça realite, ağarır rüyâlar,

    Rûh gezer menfez arar bütün bir gece boyu;

    Hülyâlara açık her menfez bir vuslat koyu,

    Dolaşır bucak bucak yitik cenneti arar..

    Karardıkça realite, ağarır rüyâlar.



    Bir soğuk savaş yaşar gerçek-hayâl her gece,

    Hep gel-gitler duyulur akıl-gönül arası,

    Grileşir hâdiselerin akı-karası..

    Ümitler üzerinde sert poyrazlar esince,

    Bir soğuk savaş yaşar gerçek-hayâl her gece.



    Geniştir hayâl ufku, süzülür semâlarda,

    Nûrdan kanatlarıyla meleklerin peşinden;

    Süzülür geri kalmış bir kuş gibi eşinden,

    Açılır önünde binlerce kapı ard arda;

    Geniştir hayâl ufku, süzülür semâlarda.



    Rüyâlar her zaman renklerle dolar-boşalır,

    Temâşâ eder insan sahilsiz enginleri;

    Dünü, dünküleri; yarını ve gelenleri.

    Eskiyenin yerini bir bir yeniler alır,

    Rüyâlar her zaman renklerle dolar-boşalır.



    Geceleri yapayalnız kıvranırken insan,

    Renk ölü, ses ölü, her yan ölümle örülü;

    Her ağızda fermuar, fermuar da mühürlü;

    Kanatlanmak ister ötelere zaman zaman,

    Geceleri yapayalnız kıvranırken insan...




  6. #186
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    YOLA DÜŞEN ÖTELERİN

    GÖLGESİ




    Hem gurbet hem de yolculuktur insana ömür,

    Koşar bir sınırsız çölde hep nefes nefese.

    İnananlarda bir sevinçli telâş köpürür;

    Kulak vermişlerse ötelerden gelen sese,

    Bir temâşâ zevki olur yolculuk herkese.



    Kimiler yol boyu tökezler durur ard arda,

    Bin yeis akseder yüzüne, dudaklarına;

    Kimi de imanla, ümitle yürür bu yolda,

    Yüz sürer yürüdüğü yollar ayaklarına..

    Ve selâm durur rûhânîler bayraklarına...



    Rengiyle, ziyâsıyla sonsuzluk güneşinden,

    Yağar her tarafa yağdığı gibi maytaplar,

    Yürür hiç aldatmayan rehberlerin peşinden,

    Yürür ve yollarda yitirdiklerini toplar...

    Her yanda işaret, işaretler ise pâr pâr...



    Salıverir kendini kaderin rüzgârına,

    Netleşiverir zaman nabzındaki tik-taklar;

    Yürür öteye, yürüdüğü gibi yarına

    Kim bilir öte, bağrında ne sürprizler saklar.?

    Oturur-kalkar Hak otağlarında konaklar.



    Çıksa önüne ölüm, ona terhis töreni,

    Dâyeler gibidir içinde yattığı toprak;

    Birkaç adım ötede ölümsüzlük şöleni,

    Bir bir canlanır hazanla savrulan her yaprak;

    Yeni bir fecir tulû eder ufukta apak...



    Işık her yanı sarar ve zulmetler boğulur,

    Sûr sesi duyulur âdeta, herkes uyanır.

    Bir bir devrilenler günü gelince doğrulur;

    Yollar gider, yitirilen cennete dayanır

    İnsan, kendini bir nûr helezonda sanır...






  7. #187
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    ÂVÂRE GÖNÜL



    Gel artık aldanma divâne gönül;

    Pişman olup yoksa ağlayacaksın.

    Oldun bir hayâle pervâne gönül,

    Bir gün bu hülyâ ile yanacaksın..!



    Bildim bileli her dem âvâresin,

    Yolların yoldaşı tam bîçâresin,

    Dertleri pek çok bir baht-ı kâresin;

    Bir bilsem ne zaman anlayacaksın..!



    Her gün ömrün mumlar gibi eriyor,

    Bak, feryâdına kimse ses vermiyor!

    Hasretlerin, hicranların bitmiyor,

    Acaba ne zaman uyanacaksın!



    Arzuların hep rûhunu kanattı,

    Günahların her ufkunu kararttı;

    Gelen günler geçenleri arattı,

    Bilmem buna nasıl dayanacaksın?




  8. #188
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    DÂÜSSILA



    Dinliyorum rûhumu gurbetten usanmışım,

    Bunca "dâüssıla"ya dayanırım sanmıştım..

    Her yeri vatan saymada meğer aldanmışım,

    Herkesle hemdem olacağıma inanmıştım...



    Bir yüce mefkûreye koşarken nefes nefes,

    Ülkemde yaşayıp orda ölmek hayâlimdi;

    Bir gam melodisi bu yerde duyduğum her ses,

    Yutkunuyorum belirsiz duygularla şimdi.



    Hiç bilmem gönlümün bu sevdâdan bıktığını,

    Yer yer bükülmüş olsa da irademin kaddi;

    Kim görmüş Mecnun’un Leyla’yı bıraktığını,

    Hep bu oldu dünyada düşüncemin serhaddi.



    Bir buz gibi gözümde her sabah doğan güneş,

    Kâbuslar gibi çöküyor çökünce her gece;

    Gündüzler burada kabir karanlığına eş,

    İnsanlar ufuksuz, hayatsa tam bir bilmece..



    Renkler bir darlığın ağında, hepsi de gri,

    Anlamsız birer tümsek o koca gökdelenler;

    Duygular derbeder, düşüncelerse serseri,

    Bir hiçe bağlı burada doğanlar, ölenler.



    Düz günler monoton, bayramlarsa bir karnaval,

    Âdeta bir çöl gibi bana bu koca diyar;

    Izdırap tam ızdırap, neş’enin rengi melâl,

    Hazanla inim inim duyduğum yaz ve bahar.



    Vermiyor bencesini zevk u safanın hayat,

    Fecre kapalı sanki gönlümdeki tepeler;

    Hep ümide koşsam da, sarsılıyor hissiyat,

    Kaplıyor ufukları siyah siyah perdeler.



    Yok yaşamanın bu diyarda ölümden farkı,

    Sisli-dumanlı geçiyor inadına zaman;

    Hiç duyulmuyor hayattan dinlediğim şarkı,

    Tın tın nabızlarımda rûhumdaki hafakan...



    İç murakabe deyip kendimi dinliyorum,

    Gördüğüm çerçevede yapayalnız efkârım;

    Bir mum macerası; yanıyor ve eriyorum,

    Olsaydı aydınlatmak bari yanarken kârım!.




  9. #189
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2



    AZAP



    Bağ bozuk, bağban yaslı, güllere hazan azap;

    Yaz günü yaprakları solduran hicran azap.



    Düşmanlar düşman tamam, ona bir şey diyemem;

    Can azap, cânan azap, her günkü yâran azap.



    Yıllar var yollardayız, mesafeler amansız,

    Yol âsi, hedef uzak, bel veren zaman azap.



    Yakmak için tek bir mum, çekilenler besbelli,

    Söndürüyor rüzgârlar, savrulan harman azap.



    Muzdarip bütün toplum, ilacı bunun iman,

    İmana aç rûhlara başka bir derman azap.



    Sarsılmış başta akıl, bakış bulanık hepten,

    Bir acı imtihan bu, bize imtihan azap.



    Himmete muhtaç herkes, kupkuru dağ ve bayır,

    Çöllere dönmüş arza boşalan bâran azap.



    İnsanlara el açmak, hep gîran geldi bize,

    Mihrabı Hak olana bu türden gîran azap.



    Tatmadık hiç kimseden minnet kokan bir ihsan,

    Vicdanı hür olana minnetli ihsan azap.








  10. #190
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Kırık mızrap 1 – 2

    HAZAN ŞÖLENİ



    Bahar geçer, yaz gider, hazan olur;

    Döner her şey bir anda vîrân olur.



    Esen rüzgâr hüzünle eser gelir..

    Ve rûhlarda garip hisler belirir.



    Çiçekler vedâ rengine bürünür,

    Ne varsa dallarda yerde sürünür.



    Mâtemlenir her şey, karalar bağlar;

    Sararan renkler geçen yaza ağlar..



    Yeşili kasvetli bir hüzün boğar;

    Hazanla her yana yapraklar yağar.



    Neye baksan göçe hazır görünür;

    Bir mevsim ki, sırf ölüme yürünür…



    Yağar her tarafa gam üstüne gam,

    Bahara karşı sanki bir intikam...



    Ne gül kalır, ne çiçek, ne de lâle,

    Gömülür her şey derin bir melâle.



    Hüzünle doğar doğarken güneş, ay;

    Duyulur her yanda mâtemli bir nây.



    Belirir kış ufku daha derince,

    Kırağılaşır çiğler ince ince.



    Girip saklanır canlılar inine;

    Vedâ eder gül-bülbül birbirine.



    Uğuldar gurbetle dağlar, dereler;

    Târumâr olur o şen şakrak yerler.



    * *

    Bütün varlık olurken hazana râm,

    Belirir renklerde son bir ihtişâm.



    Ağaç yaprakları renklerle güler,

    Her şey bir kez daha baharı diler..!



    Sarı, mor, kırmızı, pembe rengiyle,

    Gülümser her taraf yaz âhengiyle.



    Duyanlar duyar bahar huzûrunu,

    Nakış nakıştır bu mevsimin sonu.



    Mâtemlenirken yazın zevâliyle,

    Sevinçler duyarız bu son hâliyle.



    Ufukta yeniden nûrlar belirir..

    Ve hazanla gelen her şey silinir.



    Işığa ereriz gizli bir nûrdan,

    Işık yudumlarız nûrlu fağfûrdan.



    Tüter her yerde ayrı bir inşirah

    Ne keder kalır ne de bir âh u vah..



    Duyar rûh her şeyi olduğu yerden,

    Rüyâda duyduğu gibi derinden.



    Hazan susar, duygular da durulur,

    Rûhlarda yepyeni bir bahar olur…


Sayfa 19/22 İlkİlk ... 1718192021 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Kanadı kırık bir kuş gibiyim.
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.06.09, 10:58
  2. Kırık testi
    By BaRLa in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.06.09, 17:26
  3. MÜseddes–İ na’t–i ŞerÎf–İ nebevÎ
    By emacid in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.06.09, 20:57
  4. Kanadı kırık bir kuş gibiyiz
    By SiLa in forum Dua Deryası
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 11.10.08, 09:53
  5. Beli Kırık
    By SiLa in forum Bisküviler - Kurabiyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.07.08, 19:40

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •