HACI ZAHİR KÖYELE
Bekir Berk Ağabeyin arzusu ve isteği üzerine yazıldığı anlaşılan mektuba ilişkin iki sayfalık yazı, Üstad Bediüzzaman'ın postacılarından olduğu ifade edilen Hacı Zahir Köyele ismindeki zatla bir röportaj şeklindedir. Bu iki sayfada şunları okumaktayız:
"Kim ki Onun içindir; O da Onun içindir"
Yetmiş beş yaşında Hacı Kardeşimizden sorduğum hususları sualli cevaplı olarak aynen aşağıya alıyorum. Cenab-ı Allah bizleri her türlü hataya düşmekten muhafaza buyursun, âmin.
Kardeş kaç yaşındasınız?
Yetmiş beş yaşındayım ve gördüğünüz gibi son derece sıhhatliyim.
Aslen nerelisiniz, bu dinçlik ve sıhhatinizi nasıl korudunuz?
Aslen, Tutak kazasının Adakent köyündenim. Sıhhatime gelince, bunu tamamen ibadete ve oruca borçluyum. Cenab-ı Allah bu sayede beni kimseye muhtaç etmeyecek derecede dinç ve sıhhatle taltif ediyor. Bizzat bedenen en ağır işlerde çalışıyorum. Şöyle bir söz duymuşum, ne güzeldir bu söz: "Kim ki Onun için ise; O da onun içindir."
Sizin zamanınızda tarikat çok revaçta ve yoğundu. Siz hangi şeyhe intisap ettiniz?
Hiçbir şeyhe intisap etmedim.
Acaba sebebi ne ola ki, böyle herkesin şeyhlere koştuğu zamanda siz bundan mahrum kaldınız?
Hayır, mahrumiyetim ilgisizliğimden değildir. Şeyh bulamamamdandır.
Beni hayrete düşürdünüz. Bundan elli altmış sene evvel İslâm âleminde şeyhlik ve dolayısıyla tarikat pek revaçta idi. Halbuki siz şeyh bulamadınız. Bunu nasıl izah edeceksiniz?
Peki, dinleyin öyle ise: Tahminen 20-25 yaşlarına geldiğim zaman her Müslüman’da olduğu gibi, ben de de bir mürşide intisap etme aşkı uyandı. İsim tasrih etmeden zamanın birçok tarikat şeyhlerine gittim. Fakat heyhat her kime vardımsa, kendilerinde şeriat ve sünnete muhalif haller gördüğüm için intisap etmeyerek evime döndüm. Hattâ bir ara Suriye taraflarına da gittim. Fakat yine de beni kendisine hiç bağlayan olmadı. Bu uzun seneler devam etti. Ben de kendimi sadece ibadeti verdim.
Peki kendinize bir mürşid hiç bulamadınız mı?
Buldum, buldum. Hem de beni son derece saran ve istediğime ulaştıran bir mürşid buldum.