"Siz Meclis'te bulundukça kimse çıkıp mukaddesat aleyhinde konuşamaz"

"1957 seçimlerinde benimle imtizaç etmeyen birtakım DP'liler vardı. İslâmiyetten uzak idiler. Beni ön seçimlere sokmak istiyorlardı. O zaman ben Adnan Beye gittim. 'Ben ön seçime filan girmem. Bağımsız seçileyim, tekrar DP'ye gireyim' dedim. Adnan Bey kabul etmedi.
"Listeyi size verelim, siz tanzim edin' demişti. Benimle genel merkez arasında anlaşmazlık olduğundan, milletvekilliğinden feragat etmeyi düşündüm ve istişare için Üstada gittim. Ona anlattım meseleyi.
"Bizim memlekette bizden zengin ve tahsilliler çok. Halkın bizi seçmesindeki gaye, bizden mânevî hizmetler beklediği içindir' dedim. DP'nin en kuvvetli devresinde, ben bağımsız olarak 8 bin oy farkı ile seçilmiştim.
"Üstad şöyle cevap vermişti:

"Ben Müküs Beylerin yanında okurken, onların Ermenilerden hizmetkârları vardı. Talebeler, Ermenilerden bahsettikleri zaman etrafına bakarlar öylece konuşurlardı. Binaenaleyh siz de, Meclis'te bulunmakla, kimse çıkıp mukaddesat aleyhinde konuşamaz. Sadece bunun için de olsa giriniz!' demişti. Ve ben de böylece kabul ettim.
"Üstad Hazretlerinin dua şeceresi vardı. Ben kalbimden geçiriyordum. 'Keşke onun o hususî duasına mazhar olsam' diye. Bir gün giderken bana 'Gıyas, sizin ailenizden Fethullah Efendi Hazretlerine ve Alâeddin Efendiye dua ediyorum, üçüncü olarak da seni duama alıyorum' demişti.
"Ben birçok zahmetler, sıkıntılar çektim. Yassıada'da zor günler geçirdim. Fakat inanıyorum ki, Üstadın duası bizim bu zahmetleri atlatmamıza sebep oldu."

(Son Şahitler kitabının, üçüncü cildinden derlenmiştir...)