"Yüzüne bakılmasını istemezdi"
"Bizler Üstadımıza başka bir nazarla baksak, derhal rengi değişir, sıkılır, bizden istiskal eder; ihtiyar ve bakıma ihtiyacı olan bir kimse nazarıyla sırf lillah için baktığımız zaman çok memnun olurdu. Hattâ yemek yaparken, çay yaparken şahsî meseleleriyle fazla meşgul etmek istemezdi. Daima nazarları Risale-i Nur'a ve Nur'un hizmetlerine tevcih ederdi. Yemek yerken yalnız yer, bizler yanında olsak, bizlere muhakkak ikram ederdi. Biz ise almak istemezdik. 'Vermezsem, ikram etmezsem bana dokunur' derdi. Üstadımız yemeğini rahatla yesin diye yemek yerken dışarı çıkardık. Bazen yemeğini yedi, zannı ile sofrayı kaldırmak için habersiz girdiğimiz zaman; 'Keçeli, keçeli midenin kerameti var' der, yemeğini bize verirdi.
"Üstadımıza hizmet ederken yüzüne baksam, yani mübarek, veli bir zat sıfatıyla baksam hemen sıkılırdı. Hizmet ederken Üstadın yüzüne değil de, yere bakarak hizmet ederdik.
"Üstad, rahatsız olduğu, sesinin az çıktığı zamanlarda, ben yüzüne baksam, ne demek istediğini hemen anlardım. Bu hususta meleke kesb etmiştim. En küçük bir hareketinin mânasını, Üstadın yüzüne bakmakla anlıyordum. Üstad da, 'Keçeli, kulağı gözünde, bakma' derdi. Bazen de kulunç değneği ile döverdi. Üstadımız bizlere latife ederdi. Hattâ bazen 'Benim şarklı talebelerim lâtife eder beni eğlendirirlerdi. Siz de beni ferahlandırıcı sözler söyleyin' derdi. Hattâ araba ile seyahate giderken Ceylân Ağabeyle beraber şu kasideyi söylerdik, Üstadımız da memnun olurdu. (Bu kaside Hanımlar Rehberi kitabının arkasında dercedilmiştir.)
"Annem beni yetiştirdi"
"Annem beni yetiştirdi, bu hizmete yolladı.
Teslim etti Risaleyi, Allah'a ısmarladı.
"Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle imana,
Sütüm sana helâl etmem çalışmazsan Kur'ân'a.
"Yazdığımız Risaledir, okuyoruz Nurları,
Biz Nurların yardımiyle hıfzederiz imanı.
"Medrese-i Nuriyedir Sav ve Barla, Eflâni,
Şakirdlere müzahirdir Abdülkadir Geylânî.
"Mübarekler hey'etiyle Nur ve gül fabrikası,
Kalemleri kılınç gibi zamanın harikası.
"Hapishane dedikleri oldu birer medrese,
Genç-ihtiyar, kadın-erkek koşuyorlar bu derse.
"Tamam otuz beş senedir küfürle etti cihad,
Tarih-i İslâmda pek ender görünür bu sebat.
"Ey Nurcular! Ey Nurcular! Ey mübarek kardeşler!
Her an sizden razı olsun Allah ve Peygamber...