Ders saati gelince talebe, hocasından evvel ders mahallinde hazır bulunmalıdır. Hoca da derse vaktinde gelmeli ve talebeye selam verip hal ve hatırlarını sormalıdır. Bilindiği üzere Hazretimiz, derse girince: “Esselamü aleyna ve alâ ibadillahissalihin diye selam verir, nasılsınız, iyimisiniz, afiyettemisiniz” diye talebenin hatırını sorarlardı.
Hoca, yerini aldıktan sonra usulümüz üzere bir fatiha, üç ihlası şerif ve akabinde de diğer dualar okumalıdır. Burada hem Hz. Allah’tan yardım istenmesi hem de ricali maneviyyenin ruhaniyetinden istimdat edip, talebenin bütün himmetini derse teksif etmesini sağlamak gayesi vardır.
Hoca, bir önceki dersin takririni aldıktan sonra işlenecek mevzua gelmelidir. Okutulacak dersin faydasından bahsederek derse karşı talebenin dikkatini çekmeli ve talebede o mevzuu öğrenme arzusu uyandırmalıdır. Talebenin dikkatini derse toplamadan, derse başlamamalıdır.
Ders okuturken talebenin bütün hislerine hitap etmelidir. İcabında tahtayı kullanarak, ibareyi takip ettirerek ve not tutturarak, gözüne ve kulağına üç ayrı noktadan hitap etmelidir. Zaman zaman sorular sorularak talebe düşünmeye sevk edilmeli, talebenin dikkati azaldığında veya yorulduğu hissedildiğinde mizah yaparak havanın yumuşatılması temin edilmelidir.
Talebenin sorduğu sorular, geçiştirilmemeli, soruların üzerinde ehemmiyetle durulmalıdır. Hz. Üstazımızın: “Mahcup etmek haramdır” sözü hatırlanarak, sorduğu sorudan dolayı talebe mahcup edilmemeli, bıkkınlık emaresi gösterilmemeli, eğer talebe bir noktayı tekrar tekrar açıklamalara rağmen anlayamıyorsa Hazretimizin şu sözü hatırlatılmalıdır: “Evlatlarım! Ders okurken takıldığınız bir yer olursa, orada fazla durmayın. Nasıl ki etrafı kazılan bir ağaç kolayca devrilirse, evveli ve ahiri anlaşılan kitabında ortasını anlamak kolaylaşır. Babam çift sürerken saban köke takılırsa tutar kaldırıverirdi.”
Dersin ibaresi her gün mutlaka talebe arasından önceden tayin edilmemmiş birine okutulmalıdır. Çünkü en iyi öğrenme usulullerinden birisi de budur. Ayrıca ibare okuyan talebeye fazla müdahale etmeyip, talebenin kendisinin okuyup anlatmasına imkan verilmelidir. Hazretimiz ibare okuyan talebeye: “hadi bu dersi bize okut bakalım” diyerek talebeyi teşvik ederdi.
Talebeye okutulan derslerin onlara ne sağlayacağı ve asıl gayenin ne olduğu belirtilmeli, yeri geldiğinde sohbet ederek talebe şuurlandırılmalıdır. Derste mevzu ile alakalı Ayeti Kerime ve Hadisi şeriflere mana verilerek okutulan dersin tatbikide sağlanmalıdır
Ders okuturken talebeye rehberlik edilmeli. Manevi vazifelerine dikkat ettiği takdirde kısa bir zaman da büyük bir mesafe kat edeceği, dersi anlayamasa bile gayreti elden bırakmadığı takdirde bu çabasının karşılığını alacağı belirtilmelidir.