***
DIŞARDA
Points: 39.109, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Cennet Çarşısı
Cennet Çarşısı
Müslim, Sahih'inde der ki:
... Enes b. Mâlik, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennet'te bir çarşı vardır, cennet ehli oraya her cuma gelirler. Kuzey rüzgarı eser, yüzlerine ve elbiselerine serpiştirir, bu sebeble güzellik ve çekicilikleri artar. Ailelerine güzellikleri artmış olarak dönerler. Aileleri onlara, vallahi bizden sonra güzellik ve çekiciliğiniz artmış derler. Onlar da, vallahi sizlerin de bizden sonra (biz gittikten sonra) güzellik ve çekiciliğiniz, artmış, derler."
(Müslim, 2833, Cennet ve nimetleri ile ehlinin sıfatı kitabının Cennet çarşısı babı)
İmam Ahmed de Müsned'inde bu hadisi rivayet etmiştir. Ancak orada;
"o çarşıda misk yığınları vardır, cennetlikler o çarşıya çıktıklarında rüzgar eser" şeklindedir. (Ahmed, Müsned, III, 284-285)
İbn Ebî Âsim, es-Sünne isimli kitabında der ki:
... Said b. El-Müseyyib Radıyallahu Anhu, Ebu Hureyre Radıyallahu Anhu ile karşılaşır, Ebu Hureyre O'na, Allah'ın seninle beni Cennet çarşısında bir araya getirmesini niyaz ederim, der.
Said, O'na: Cennette çarşı da mı var? diye sorar. Ebu Hureyre:
Evet, bana Rasulullah şöyle haber verdi:
"Cennet ehli cennete girdikleri zaman, amellerinin fazlı ile orada konaklarlar. Onlara dünya günlerinden bir cuma günü kadar izin verilir, Allah Tebareke ve Teâlayı ziyaret ederler. Onlara Arşını gösterir, cennet bahçelerinden bir bahçede görünür. Onlar için nurdan minberler, inciden minberler, zebercedden minberler, yakuttan minberler, altından minberler, gümüşten minberler kurulur, en aşağı olanlarla aşağı olanlar, misk ve kafur yığınlarının üzerine otururlar, kürsilerde oturanları kendilerinden daha iyi yerde oturuyor, sanmazlar."
Ebû Hureyre, Rabbimiz Azze ve Celle'yi de görecek miyiz diye sordu.
"Evet, siz hiç güneşi ve dolunay gecesi ayı görürken itişir kakışır mısınız?
Aynı şekilde Rabbinizi görürken de sıkıntı çekmeyeceksiniz. Bu mecliste Allah'ın konuşmadığı kimse kalmayacak, tâ O; ey falan oğlu falan, hatırlar mısın falan gün şöyle şöyle yapmıştın, buyuracak. Böylece o kişiye dünyadaki bazı haksızlıklarını hatırlatacak. Kul, evet yaptım, ama beni bağışlamamış mıydın? diyecek. Allah, evet, diyecek, zaten bu menzileme benim mağfiretimle ulaştın. "
Rasûlullah der ki:
"Onlar bu halde iken, üstlerinden bir bulut birden onları sarıverir, üzerlerine, kendisindeki kokuyu hiçbir şeyde bulamadıkları bir koku yağdırır. Sonra Rabbimiz şöyle buyurur:
Haydi kalkın size hazırladığım ikrama (varın), arzu ettiğinizi alın. Kalkar, meleklerin etrafını kuşattığı bir çarşıya gelirler. Orada gözlerin benzerini görmediği, kulakların işitmediği, hiçbir kalbe dammamış (akla gelmemiş) şeyler vardır.
Peygamber der ki:
"Bize, arzu ettiğimiz şeyler taşınır, getirilir, satmak almak yoktur. Bu çarşıda Cennet ehli birbirleri ile görüşürler. Yüce mevkide olanlar ve aşağıda olanları, en aşağıda olanlar, gelir görürler. Onların, yukardakilerin üzerlerinde gördükleri elbise ve kıyafet çok hoşlarına gider. Konuşmalarının sonu gelmeden hemen onun üzerinde de ondan daha güzel bir elbise beliririr. Niye, çünki orada hiç kimseye üzülmek yaraşmaz da ondan."
Peygamber buyurdu ki:
"Sonra ayrılır menzillerimize gideriz. Eşlerimiz bizi karşılar, merhaba sevgilime, hoş geldin, derler. Sende öyle bir güzellik var ki öyle güzel bir koku var ki bizden ayrılıp gittikten sonra o hale gelmiş de dönmüşsün, derler. Biz de onlara biz bugün Rabbimiz el-Cebbâr Azze ve Celle ile bir mecliste idik, elbet böyle bir dönüşle dönmek haktır, deriz."
(İbn Ebî Âsim, Kitab es-Sünne, 585; Tirmizî, 2549, Cennet'in sıfatı kitabının, Cennet çarşısı babı; İbn Mâce, 4336, Zühd kitabının, Cennefin sıfatı babı)
Bu hadisi Tirmizî de, Cennet'in sıfatı kitabında rivayet etmiştir,
... Senedinde Abdulhamid b. Habîb'den başka gözden geçirilecek kimse yoktur. Bu zat el-Evzâî'nin katibidir, başkasının rivayet etmediği bazı şeyleri Evzâî'den sadece bu zatın rivayet etmesini (teferrüdünü) yadırgamıyoruz, İmam Ahmed ve Ebu Hâtem er-Razî onun sika (güvenilir) olduğunu zaten söylemişlerdir. Duhaym ve Nesâî ise onu zayıf saymışlardır. Onun, Evzâî'den başkasından rivayet ettiği de bilinmiyor. Tirmizî bu hadis hakkında ğaribdir, başka yoldan geldiğini bilmiyoruz, demiştir.
Ben derim ki:
"Doğrusu İbn Ebi'd-Dünya, başka bir yoldan,
... Mualla b. Ziyâd, Evzâî'den,
... şeklinde aynı hadisi rivayet etmiştir." (Bk, et-Terğib vet-Terhîb, IV, 539; en-Nihâye, II, 488)
Tirmizî der ki:
... Alî b. Ebî Tâlib, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Şüphesiz Cennet'te bir çarşı vardır ki orada alış-veriş yoktur, sadece kadınlardan ve erkeklerden suretler vardır, bir adam bir sureti arzuladığı zaman o suretin içine girer." (Tirmizî, 2550)
Tirmizî bu, ğarib birhadistir demiştir.
Abdullah b. El-Mübârek der ki:
... Enes b. Malik şöyle demiştir:
"Cennet ehli, haydin çarşıya gidelim, derler, gider misk yığınlarının yanma gelirler. Eşlerine döndükleri zaman, eşlerine, biz sizde bir koku buluyoruz ki o koku sizde, giderken yoktu derler. Eşleri de, siz de yanımızdan çıkıp gittiğinizde olmayan bir koku ile geri döndünüz, derier."
(İbn el-Mübârek, Zevaid ez-Zühd, s. 70; İbn Ebi'd-Dünyâ'nın ceyyid sened mevkuf rivayet için bk, et-Terğib ve't-Terhib, IV, 541)
İbn el-Mübarek der ki:
... Enes b. Malik şöyle demiştir:
"Cennet'te bir çarşı, yani misk yığınları vardır, cennetlikler oraya çıkarlar, orada toplanırlar. Allah bir rüzgar gönderir, o kokuları evlerine varıncaya kadar doldurur. Döndükleri zaman aileleri onlara, bizden sonra giizelliğiniz artmış derler, onlar da ailelerine sizin de bizden sonra güzelliğiniz artmış derler."
(İbn el-Mübârek, ez-Zühd, s. 525. Beyhaki'nin ve İbn Ebi'd-Dünyâ'nın mevkuf rivayeti için bk, et-Terğib vet-Terhîb, IV, 542.)
el-Hâfız Muhammed b. Abdillah el-Hadramî der ki:
... Câbir b. Abdillah der ki:
"Biz bir yerde toplanmış otururken Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu:
"Ey müslümanlar topluluğu, Cennet'te bir çarşı vardır, orada sadece suretler vardır, alışveriş yoktur. Kim bir kadın veya erkek sureti isterse o surete girer."
(Bk, en-Nihâye, II, 490-491; et-Terğib ve't-Terhib, IV, 541. Burada Münziri bunu Taberanî el-Evsafta rivayet etmiştir, der.)