CAMİ”LER VE KÜLLİYELER

"Cami", toplayan ve bir araya gelinen yer anlamında bir kelimedir. Dilimizde "mescid" anlamında kullanılır.

Padişahların yaptırdığı Sultan Ahmet, Süleymaniye, Beyazıt, Fatih gibi camiler, "medrese” olarak bildiğimiz o günün üniversitesinin de içinde bulunduğu gerçek anlamıyla birer camidir.

“Selatin camileri” olarak anılan camilerin; yer aklığı külliyelerde medrese, kütüphane ve sıbyan mektebi gibi eğitim kurumlan; şifahane ve bimarhane adında sağlık kuruluşlarının yanı sıra, halkın su ihtiyacını karşılayan çeşme ve sebiller; yoksulların barındığı tabhane, hamam, ücretsiz olarak yemek dağıtılan aşhane, imaret ve darüzziyâfe ile bulara gelir getiren ârasta ve han; ayrıca bu camilerin hazirelerine bulunan türbe ve mezarları ile ezan vakitleri ve kıblenin yönünü belirleyen muvakkithaneden oluşan bir kompleks yer alır.

Osmanlı, bu mânâyı tarihi seyri içinde sistemleştirdi ve camilerle halkı, iç içe yaşattı.