3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Gurbette Ezan...

    Share
  1. #1
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Gurbette Ezan...







    Gurbette nasıl giderilir ezana duyulan hasret? Neler kaybetmedik ki gurbette onsuz geçen yıllarımızda. Günde beş kere bize ’ı, Resulullah’ı (s.a.v) hatırlatan, bizi kulluğa çağıran ve ruhumuzu okşayan o lâhutî sesten mahrum geçen yıllarımızda neler kaybetmedik ki…

    Şimdiye dek çok şeyler söylendi gurbet üzerine. Ezansız ülkelerde yaşamaktır, gurbetin bir diğer adı. Sadece doğduktan sonra kulağına okunan ezanla yetinen nesiller yetişiyor bu gurbet ellerde. Ne ’a çağıran bir ses duyulur orada, ne Resulullah’ı (sas) hatırlatan bir nağme, ne de mânevî boşluklarla kıvrananan nesillere kurtuluş ufku gösteren hoş bir sadâ. Ezansız memleketlerde boğuşur nesiller binbir içtimaî problemle, zîrâ ezan gibi diriltici bir esintiden yoksundur onlar.

    Evet, ezan bir nefhadır, bir çağrıdır Sonsuz’dan gelen ve Sonsuz’a götüren.. bir vatandır üzerinde yaşanılası; bir şifredir; hayata sırlı ufuklar açan ve bir uyarıcıdır zamanın kıymetini her dâim haber veren… Kulaklarımızı okşayan ne güzel, ne hoş nağmedir o. Bu duygulardır ki, gurbettekileri İstanbul’a çeker hep. Tarihin en canlı şâhitleri minarelerden yükselen ezan sesleri sarar ruhumuzu. Sabah ezanıyla birlikte yeni doğmuş gibi rahatlar, güne inşirah içinde anlatılmaz duygularla uyanırız. Sultan Ahmet, Süleymaniye, Fatih, Eyüp Sultan, Çamlıca camiilerinin minarelerinden kopup birbirine karışan lâhutî ezan seslerini ifadeye kelimeler yetmez. Sonra da yıllardır yaşadığımız gurbette duygularımızın ne denli dumura uğradığını düşünüp kaderin hükmüne boyun eğerken sessizce, hissederiz gurbeti içimizde derince… Zîrâ bu mabedlerin sihirli dünyasında;

    “Gök nûra gark olur nice yüz bin minâreden,
    Şehbâl açınca ruh-ı revân-ı Muhammedî;
    Ervâh cümleten görür‚ ü Ekber’i,
    Akseyleyince arşa lisân-ı Muhammedî.”

    (Yahya Kemal)

    hakikatinden ve bütün gönüllere dalga dalga ibadet duygusunun, şefaat beklentisinin ve rahmet esintisinin yayılmasından mahrum kalmışızdır.

    Öyle ki, ruhumuzu dirilten mühim bir dinamik ezan olmadığı için yabancılaşmışız; kulaklarımız ise, pas tutmuş hâldedir. Binbir eracif dolmuştur yüreğimize. Ezan ne büyük nimetmiş ki, bedeli de o kadar ağır oluyor demek. Bu yüzden olsa gerek, İstiklâl Marşı’nda;

    “Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
    Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli!”

    diye ezandan bahsedilmiştir.

    Şair, “Biz kısık sesleriz.. minareleri/Sen ezansız bırakma ım!” derken, çok önemli şeyler hissetmiş olmalı. Ezansız semtler, ezansız ülkeler, ezana hasret memleketler var. Gurbette ne minarelerden yükselen ezanla açarsın orucunu, ne ezan coşkusuyla tutarsın bayram namazlarının yolunu, ne de acaba kim bu fâni dünyadan göçmüş diye bir selâ sesi duyarsın. Belki de bu yüzdendir, gurbette bayramların ve Ramazanların sönük geçmesi, insana bir şeylerin eksikmiş gibi gelmesi...

    En kötüsü de ezansız hayata alışmak, artık onu hissedememek, duyarsızlaşmak... Namazlarda bile, hemen kametleyip namaza durmak ne acı! Doyasıya ezanı duyamamak, onu evlerimize misafir edememek ne talihsizlik! Sadece çocuklarımız doğunca değil, evlerimizin duvarlarında her zaman inlemeliydi ezanlarımız, yuvamızın her köşesine sinmeliydi o ruh. Evet, minarelerden bize ulaşmayan o coşkun, diriltici nağme, hava zerreleriyle her yuvadan dışarıya akmalıydı. Sinmeliydi mânevîyatsızlıktan nefes yolları tıkalı toplumun ruhuna. Ama nasıl, bir bilebilsek.

    Büyük çiledir ezansız beldelerde yaşamak. Ezanın söylediklerini biz yüreğimizle, ihlâsla, samimiyetle, gerçek Mesihî bir ruhla, davranışlarımıza yansıtarak temsil edebildiğimiz gün, minarelerden arşa yükselen sesler, kalbden kalbe giden yollarda ayrı bir mânâ buuduna ulaşacak, mânevî boşluklar doldurulacak.

    Gurbetin garip çocukları bizler, İlâhî Mesajları gerektiği şekilde gönüllerimizde duyar ve ruhumuzda temsil keyfiyetini tutturabilirsek eğer, minareler gibi dimdik, dosdoğru insanlar olarak vazifemizi bihakkın yerine getirmiş oluruz. Varsın o zaman kulaklarımız minarelerin o hoş nağmesini duymasın!

    Muhammet MERTEK

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Gurbette Ezan...

    “Gök nûra gark olur nice yüz bin minâreden,
    Şehbâl açınca ruh-ı revân-ı Muhammedî;
    Ervâh cümleten görür‚ ü Ekber’i,
    Akseyleyince arşa lisân-ı Muhammedî.”


    Allah c.c. razı olsun abi..


    Seni çok Özledim Annem

  3. #3
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Gurbette Ezan...

    “Gök nûra gark olur nice yüz bin minâreden,
    Şehbâl açınca ruh-ı revân-ı Muhammedî;
    Ervâh cümleten görür‚ ü Ekber’i,
    Akseyleyince arşa lisân-ı Muhammedî.”


    Allah razı olsun..

Benzer Konular

  1. Ezan
    By SiLa in forum E- Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.11.08, 08:07
  2. Kâbe’de ezan
    By SiLa in forum Mekke’nin Fethi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.07.08, 20:24
  3. ezan ve rüya
    By SiLa in forum Rüya
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.07.08, 15:54

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •