***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Kâbe’de ezan
Kâbe’de ezan
Öğle namazı vakti girmişti. Nebiyy-i Ekrem Efendimizin emriyle, Hz. Bilâl, Kâbe’nin üzerine çıkarak ezan okumaya başladı. Îmânlı gönüllerde bir sevinç, bir canlılık, îmânsız gönüllerde ise üzüntü ve yıkılış vardı. Seneler önce boynuna ip takıp sokak sokak dolaştırdıkları, akla gelmedik eziyet ve işkencelere maruz bıraktıkları köle Hz. Bilâl, şimdi Kâbe’nin üzerinde gür sesiyle şirk ehlini çatlatırcasına Tevhdi ilân ediyordu. Onunla beraber âdeta dağ taş da “Tehvid-i İlâhî”yi kendilerine mahsus dillerle haykırıyorlardı.
Bu müstesna manzara karşısında azılı müşrikler kahroluyorlardı. O sırada Kureyş reislerinden Ebû Süfyan, Attab bin Esid ve Hâris ibni Hişâm aralarında konuştular.
Attab, “Pederim Esid bahtiyar idi ki, bu günü görmedi!” dedi.
Hâris, “Muhammed, bu siyah kargadan başka adam bulamadı mı ki, bunu müezzin yaptı” diye konuşarak Hz. Bilâl-i Habeşî’den tahkirle söz etti:
Ebû Süfyan ise ağzından tek kelime çıkarmadı. “Ben, korkarım, bir şey demiyeceğim. Kimse olmasa bile, şu ayağımızın altındaki kumlar ve taşlar ona haber verir, o da bilir,”1 dedi.
Gerçekten de az sonra Peygamberimiz onlarla karşılaştı ve konuştuklarını harfiyyen söyledi. O vakit, Attab ve Hâris şehâdet getirip Müslüman oldular.2
Ebû Süfyan ise, “Yâ Resûlallah! İyi ki, ben bir şey söylemedim” dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz bu söze tebessüm buyurdular.
Bütün bu olup bitenler, Mekke halkı üzerinde derin tesir bırakıyordu. Gönüllerini İslâma ısındırıyor, Hz. Resûlullah ve Ashab-ı Kirama besledikleri kin ve adâvetlerinin erimesine sebep oluyordu.