Önce yüzeysel olarak Estagfirullah kelimesinin anlamına bakalım;
Gerek Hakk'a karşı gerekse halka karşı pişmanlık duyduğumuzda, günahlarımızdan mahcubiyet hissettiğimizde, özümüze lâyık olmayan bir işe bulaştığımızda hatta düştüğümüzde, kendi liyâkatimizden daha fazlası ikram edildiğinde, ama her mevkide ve her makamda... Estağfirullah...
Tevbenin kelimesi diye tabir etmek pek de yanlış olmasa gerek. Esasında tevbe, kalpteki pişmanlıktan ibarettir. İçindeki o kalbî sızıyı hissetmeyenin, hangi lâfzı kullanırsa kullansın velev ki estağfirullah kelimesi de bu lâfızlardan olmuş olsun, kalbindeki hissiyata tercüman olmayan ve bağlı olmayan bu lâfızlar havada uçuşan birkaç günlük canlılar gibi şöyle bir gözükür kaybolur.
***
Estağfirullah kelimesi tevbe hâlinin tercümesidir. Esasında estağfirullah, kelimeden ziyade, cümledir. Latin harflerine aktarıldığında kelime kalıbı gibi gözüktüğünden kelime zannederiz. Hâlbuki birazcık geniş manâsıyla estağfirullah cümlesini lisanımıza hatta lisan-ı hâlimize aktarmak ve ifade etmek istersek "Ey beni kul olarak yaratan, kendisine muhatap kabul eden Mabudum, Halikım (yaratıcım), kendisinden başka ilâh olmayan Hz.! Lütfen, keremen bilerek bilmeyerek işlediğim günahlarımı, kulluğuna yakışmayacak hâllerimi, amellerimi mağfiret eyle, yaptığım işler Senin gadabını celb etse de, azabını hak etsem bile, Sen bu cezayı benden kaldır, beni affeyle!" demek isteriz. Çok çok muhtasar, hemencecik özetlenebilecek ifade şekli ile bile olsa insanın derûnî hâlinde kendisini gösterir.
Şimdi de günlük hayatta kullandığımız şekline;
Biri diğeri hakkında olumsuz bir cümle kurduğunda bunun öyle olmadığını ifade etmek için kullanıyoruz. Mesela birisi "rahatsız ettik" dediğinde cevabımız "Estağfirullah" oluyor. Burada söylemek istediğimiz aslında "Hayır öyle değil, rahatsız etmediniz"
Ama estağfirullah'ın mânâsı tamamen zıttır. Öyle ki, biri "rahatsız ettik" der ve biz estagfirullah diye cevap verirsek bu "Evet rahatsız ettiniz,sizi bundan dolayı affetsin" olur.
Mesela birisi "ben mücrim,fasık birisiyim" ve bunun gibi ifadelerde bulunduğunda eskiden "estagfirullah" denilirdi. Bu bir dua mahiyetindedir.Yani "gerçekten öyle isenseni affetsin" anlamında bu ifade kullanılmaktaydı. Sonraları bu kullanım "ifade edilenin ifade edilen gibi olmadığı" şeklinde anlaşılmış ve bu şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Yani bugün birisi "ben mücrim,fasık birisiyim" dediğinde kullanılan "estagfirullah" ifadesi "hayır sen öyle değilsin" anlamında kullanılmaktadır.
Oysaki ağızdan çıkan kelimeler düşündüğünde bu fark da anlaşılacaktır. "Estagfirullah" ifadesi yerine anlamını kullanalım.
-Ben mücrim fasık biriyim
-Allah affetsin(Estagfirullah)
Burada da görüldüğü gibi "affetsin" demek "hayır sen öyle değilsin" anlamına gelmemektedir.
Peki şimdi diğer bir yanlış kullanıma geçelim. Estağfirullah mı yoksa Estağfurullah mı... ?
Arapçası şöyle;
أسْتَغْفِرُاللهَ
Anlamı; "(Ben)'tan bağışlanma dilerim/diliyorum"
Buraya kadar anladık diyelim.
Peki Estağfurullah nerden geliyor?
TDK sözlüğünde şöyle denmiş:
"estağfurullah ünlem (esta'ğfurullah) Arapça esta¦firullah.
Teşekkür edilen veya övülen bir kimsenin söylediği bir incelik ve alçak gönüllülük sözü."
Yani i'nin u'ya dönüşmesi Türkçe ses uyumundan mı kaynaklanıyor ?
(alıntı)