***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Merhum hasan feyzİ'nİn rİsale-İ nur hakkindakİ manzumesİ
بِسْمِ اللَّه الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ
Ayetinin veraset-i Ahmediye (A.S.M) cihetinde Mânâ-yı işâri noktasında bu asırda o Rahmet-en-lil'âleminin bir ayinesi ve hakikat-ı Kur'aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur o külli rahmetin bir cilvesi bir numunesi olmasından; hakikat-ı Muhammediyenin (A.S.M) bir kısım evsafını, mâna-yı mecazî ile cüz'i bir varisine verilebilir diye bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-ı Ahmediye (A.S.M) âyinesinin farkına işareten bâzı kelimeler ilave edildi )
Said Nursi

Huzur bulur bugün seninle âlem,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risalet-ün-Nur
Sürur bulur bugün seninle âdem
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Bu hasta gönüller çoktan perişan,
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan,
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Gelmez mi sonu bu uzun hecenin
Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin,
Zârı arttı, sabrı bitti nicenin,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Fahr-i âlem arşdan bu yere indi,
Şâh-ı velâyet gelip düldüle bindi,
Zülfikâra bugün artık " Nur" dendi,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n Nur !
Yolumuz, bu Nur'un bu nurlu yolu,
Olduk hepimiz o Nûrun bir kulu
Nûr yolunda yürüyen hem ne mutlu,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Sh:»(S.N: 22
Nursun, nur çıkan nurlu dağında,
Bülbül öter bahçesinde bağında,
Tozu olsak onun pâk ayağında,
Ey rahmet-i âlem cilvesi Risaleti'n Nur!"
Dertlere dermansın, mahbub-u cansın,
Hem câmi-ül Esma vel'Kur'ansın,
Hem de nur-u Hakdan bize ihsansın
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Bu âlemde madde değil bir özsün,
Her zerreden bakan bütün bir gözsün,
Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün,.
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Asl-ı evvelisin balın, şekerin
Deryasısın cümle ilmin, hünerin,
Gelmedi cihana böyle eser benzerin,
Ey mir'at rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Sen aylardan, güneşlerden üstünsün,
Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün,
Nur cemâlin bütün bütün görünsün,
Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Boyun büküp acı acı melerdik,
Gözyaşını kanlar ile silerdik,
Görsek diye seni Hak'dan dilerdik,
Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Çünki sensin bu asırda Rahmete'n-lil'aleminin cilvesi,
Çünki sensin şimdi Şefiu'l-Müznibin'in varisi,
Ağisna yâ ğıyase'l-müstağîsîn
Ey şu'le-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Şifa bulsun şimdi biraz yaramız,
Revaç bulsun, geçmez olan paramız,
Saç nurunu, aka dönsün karamız
Ey ziyâ-yı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Sh:»(S.N: 229)
Cürmümüzle külhan gibi pürnârız,
Dert elinden hem hergün zâr u zârız,
Afvet bizi mâdem sana hep yârız,
Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Meylimiz yok yalancı bir dünyaya,
Son verdik biz bid'alara, riyaya
Kapılmayız öyle kuru hülyaya
Ey bir hakikat-ı Rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Yok bizde cemiyet kurma hülyası,
Yok başka bir yola gitme sevdası,
Olduk ancak nurun dertlik şeydası,
Ey dertlilere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Yollarda bıraktık geçdik dervişi,
Attık gönüllerden öyle teşvişi,
Kâfi bu parlayan nurun güneşi
Ey ma'kes-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Geçmişiz hep medihlerden senadan,
Yüz çevirdik servetlerden gınadan,
Nur isteriz geçmeden bu fenadan,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Nur elinden içeli biz şarabı,
Çevirmişiz tatlılığa azâbı,
Bir mahbubun biz de olduk türâbı,
Ey bize rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Âşıkların arşa çıkan feryâdı,
Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdâdı,
Allah için eyle bize imdâdı,
Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Gökler saldı belâ, yer verdi belâ,
Sarsdı âfâkı bir acı vaveyla,
Rahmet et âleme ey Nur-u Mevlâ,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Sh:»(S.N: 230)
Bir yanda sel var, bir yanda kan akar,
Bu bela ateşi âlemi yakar,
Ağlayan bu beşer hep sana bakar,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Çevrildi ateşle bu koca dünya,
Bir Cehennem gibi kaynadı derya,
Yetiş imdada ey şâh-ı evliya!
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur !
Her yangını senin nurun söndürür,
Her biri yeri bir gülşene senin nurun döndürür,
Deccâlı da bir gün gelir elbette öldürür,
Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Zındıkaya küfre karşı saldırdın
Gönüllerden kederleri kaldırdın,
Bizi nurun deryasına daldırdın,
Ey biçârelere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Kaldıramaz sana asla kimse el,
Bağlıyoruz bizler sana candan bel,
Dünyalara sensin ümid ve emel,
Ey ziya-yı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Sen ordu kurmazsın erle uşakla,
Savaşmazsın öyle topla bıçakla,
Nurunla şu asrı tutup kucakla,
Ey şimdi rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
Bitsin de bu korkunç tufan-ı şedid,
Açılsın yepyeni bir devr-i mes'ud,
Onsekiz bin âlem eylesin hep îd,
Ey ehl-i Kur'an'a rahmet-i âlem Risaletü'n- Nur !
Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet,
Fakat sensin bugün âtayı rahmet,
Boğacaksın onu nurunla elbet,
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Sh:»(S.N: 231)
Kızıl ejder yuvamıza girmesin,
Zehirli eli yakamıza ermesin,
Karşı durup nurun fırsat vermesin,
Ey seyf-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Kara duman üstümüzden sağılsın,
Kızıl alev sönüp âlem ayılsın,
Bu zaferin haşre kadar anılsın,
Ey Zülfikar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!
O soydandır nice canlar yakanlar,
O soydandır evler, barklar yıkanlar,
O soydandır sana kinle bakanlar,
Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Mâsumların kanlarını içerler,
Ebu Cehl'i, Nemrudları geçerler,
Ölümlerden ölümleri seçerler,
Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Bir mikrop ki ciğerleri dişliyor,
Kanımızla kendisini besliyor,
Temiz yurdu telvis edip pisliyor,
Ey bir echane-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Gazilerin, fâtihlerin konağı,
Seyyidlerin, serverlerin otağı,
Bu vatandır şehidlerin yatağı,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
O şehidlerin ala dönmüş kefeni,
Miskler kokar güle benzer bedeni,
Öper melekler de nurlu na'şını,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Kur'an diyor ölmemiştir diridir,
Her birisi Hakkın arslan eridir,
Türbeleri yürekleri titretir,
Ey âyine-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!,
Sh:»(S.N: 232)
Armağansın çünki asil millete,
Düşmeyelim bir gün bile zillete,
Götür bizi şanlı büyük devlete,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur !
Eyleyeler nurun ile hep savlet,
Zaferlerle şanlar bulur bu millet,
Şarka garba ziya salsın bu devlet,
Ey bizlere rahmet-i âlem Risaletü'n- Nur !
Nurdan kanadın, hem sağlam kolun var,
Nurdan senin Hakka giden yolun var,
Kabûl et bir kemter Feyzi kulun var,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّه وَبَرَكَاتُهُ
Üstadım efendim Hazretleri !
وَمَآاَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ ayetinin nurlarından Nurun sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selamlarımızı sunar ve mübarek ellerinizden öperiz efendimiz.
Bîçâre talebeniz Hasan Feyzi
رَحْمَةُ اللَّه عَلَيْهِ اَبَدًا دَائِمًا
Sh:»(S.N: 233)
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
$
Merhum Hasan Feyzi, nurlardan aldığı hakikat dersini, nurlara işaret ederek güzel tanzim etmiş. Lahikaya girsin.
Said NURSİ